Esas No: 2021/3219
Karar No: 2022/6207
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3219 Esas 2022/6207 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, markaların Türkiye temsilciliğini yaptığını ve franchise sözleşmesinin davalı şirket tarafından haksız feshedildiğini iddia ederek tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davalıların itirazlarını reddetmiş ve mahkumiyet kararı vermiştir. Davacı, mahrum kaldığı kar miktarı olan 116.500,00 TL'ye karşılık olarak 5.968,59 TL tazminat almaya hak kazanmıştır. Kararda 13.4 maddesi ihlal edilen franchise sözleşmesinden kaynaklanan kar kaybı ile ilgili olarak, davacının talebini kabul etmiştir. İtibar tazminatı talebi reddedilmiş ve sipariş nedeniyle oluşan zarar talebi uygun görülmemiştir. Cezai şart talebi, mahrum kalınan kar kalemi ile mükerrerlik oluşturduğu için reddedilmiştir. Franchise sözleşmesinin uygulandığı yerde dava dışı firmanın faaliyette bulunduğu tespit edilmiş ve konseptle ilgili materyallerin kullandırılmasının sonlandırılmasına yönelik talep reddedilmiştir.
Kanun maddeleri: Franchise sözleşmesinin incelenmesinde Borçlar Kanunu'nun 609. maddesi, mahrum kalınan karın talep edilebilmesi ile ilgili olarak ise Türk Ticaret Kanunu'nun 124. maddesi uygulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 21.05.2018 tarih ve 2016/688 E. - 2018/652 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının Miss Sixty, Energie, Guru, Killah, Desigual, G-Sus, Pepe Jeans gibi markaların Türkiye temsilciliğini yaptığını, üçüncü şahıslarla ilişkilerini Carnevale hizmet markası adı altında yürüttüğünü, davacı ile davalı şirket arasında franchise sözleşmesinin bulunduğunu, sözleşmenin diğer davalılar tarafından kefil olarak imzalandığını, sözleşmenin süresinden önce haksız olarak davalı şirket tarafından feshedildiğini, davacı tarafından mahkeme aracılığıyla yaptırılan tespitte, davalının işyerini terkederek davacının rakibi olan şirkete devrettiğinin ve davacının sisteminin aynısının bu şirket tarafından kullanıldığının tespit edildiğini, davalının haksız ve zamansız feshi nedeniyle zarara uğradıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, mahrum kaldıkları kar kaybı için 5.000.-TL, sözleşmenin devam edeceği inancıyla davalının verdiği sipariş üzerine ithal edilen mallar nedeniyle oluşan zarar için 5.000.-TL, sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağı için 5.000.-TL, davacının Carnevale markasının işyerinden erken kaldırılması nedeniyle uğradığı ticari itibar ve prestij kaybı için 1.000.-TL, davalının davacıya ait sistemi başkasına kullandırması nedeniyle oluşan zarar için 1.000.-TL olmak üzere toplam 17.000.-TL'nin faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında mahrum kalınan kar yönünden talebini 116.500,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdiğini, sözleşmeye aykırı davranmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, sözleşmede engel hüküm mevcut olmasına rağmen davalının franchise sözleşmesini kullanan markadan başka markaları söz konusu iş yerinde satışa sunduğu, sistemin davalı tarafından dava dışı firmaya sözleşmenin 13.4 maddesine aykırı olarak kullandırıldığı, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan mahrum kalınan karın talep edilebileceği, davacının mahrum kaldığı kar miktarının 116.500,00 TL'sine karşılık geldiği, davacının itibarının zedelendiğine ve prestij kaybettiğine dair delil sunulmadığından itibar tazminatı talebinin reddinin gerekeceği, davacının sistemin kullandırılmamasından dolayı ihlal edilen hakkına yönelik tazminat talebini doğrular delil sunmaması sebebiyle tazminat talebinin reddinin doğru olacağı, sipariş nedeniyle oluşan zararına yönelik delil sunmadığından bu yöndeki talebinin reddinin uygun görüldüğü, cezai şarta ilişkin sözleşmedeki maddede cezai şart oluşumunun davada 1. kalem olarak talep edilen mahrum kalınan kar kalemi ile mükerrerlik oluşturacağı kanısı ile bu yöndeki talebin reddinin gerekeceği, franchise sözleşmesinin uygulandığı yerde dava dışı firmanın faaliyette bulunduğunun tespit tutanağı ile belirlendiği ve dolayısıyla sözleşmeye konu materyallerin bu iş yerinde mevcut olmadığı, konseptle ilgili materyallerin kullandırılmasının sonlandırılmasına yönelik talebin reddinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, mahrum kalınan kara ilişkin 116.500.-TL tazminatın 28/04/2009 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 5.968,59 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, 22/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.