Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1866 Esas 2012/3479 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1866
Karar No: 2012/3479
Karar Tarihi: 21.05.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1866 Esas 2012/3479 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, davacının borçlu olmadığını ve senedin teminat senedi olduğunu iddia ettiği için mahkeme, davacının herhangi bir alacağının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Ancak davacı vekili bu kararı temyiz etti ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, senedin teminat senedi olduğu kabul edildiği için teminat verilmesine ve borcun doğumuna sebep teşkil eden asıl alacağın varlığı, miktarı, tamamen veya kısmen itfa olup olmadığı noktalarında davacının tüm delilleri toplanarak, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiğine karar verdi. Kararda HUMK'nun 292. maddesi de yer aldı, bu maddeye göre senetle ispatı gereken bir konuda yazılı delil başlangıcı mevcut ise tanık dinlenebileceği belirtildi.
23. Hukuk Dairesi         2012/1866 E.  ,  2012/3479 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan 30.07.2004 tanzim, 30.12.2004 vade tarihli 1.762,00 TL bedelli senet ile alacaklı olduğunu, bu alacağın tahsili maksadıyla bonodaki vade tarihinden itibaren üç yıllık süre geçtiğinden genel haciz yolu ile girişilen takibin, haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya konu bononun teminat senedi olduğunu, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, senedin tanziminden sonraki alacak kalemleri için alacak talep edildiğini, senedin boş olarak, tutar kısmı yazılmadan tanzim edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalının, davaya konu bononun teminat senedi olarak verildiğini kabul ettiği, ispat yükünün davalıda olmakla birlikte yazılı delil başlangıcı bulunduğu, HUMK"nun 292. maddesine göre senetle ispatı gereken bir konuda yazılı delil başlangıcı mevcut ise tanık dinlenebileceği, davalı tanığı ..."ın ifadesinin davalının iddiasını teyit ettiği, davalıca eda ve sebat edilen tamamlayıcı yemin gözetilmek suretiyle davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı ve senedin teminat senedi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Dava, zamanaşımına uğrayan senede dayalı olarak davalı ortak aleyhine girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bono, zamanaşımına uğramış olmakla kambiyo senedi vasfını kaybeder. Bu şekildeki bir senetten dolayı temel ilişkiye dayanılarak alacağın tahsili istenebilir. Mahkemece, senedin teminat senedi olduğu kabul edildiğine göre teminat verilmesine ve borcun doğumuna sebep teşkil eden asıl alacağın varlığı, miktarı, tamamen veya kısmen itfa olup olmadığı noktalarında davacının tüm delilleri toplanarak, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 21.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.