9. Hukuk Dairesi 2008/21835 E. , 2010/7909 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret, ikramiye alacaklarının
ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-)Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre,davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Davacı, 1.11.2002-10.3.2005 arası çalıştığını, bu tarihte işveren tarafından tek taraflı olarak ücretsiz izne çıkarıldığını, bu durumun fesih niteliğinde olduğunu belirterek ihbar tazminatının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı, işyerinde ekonomik nedenlerle ücretsiz izin uygulaması yapılmakta olduğunu, davacının da rızası ve bilgisi dahilinde ücretsiz izne ayrıldığını, 16.3.2005 tarihinde işbaşı yapmasının istendiğini, diğer arkadaşları başladığı halde davacının işbaşı yapmadığını ve dava açtığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, işçinin ücretsiz izne kendi talebi olmadan işveren tarafından zorunlu olarak çıkarıldığı, bunun işçiye haklı nedenle fesih hakkı verdiği, işçi feshinin haklı olduğu, kıdem tazminatına hak kazanacağı, ancak kendi feshi nedeniyle ihbar tazminatı talep edemeyeceği değerlendirilerek ihbar tazminatı isteği reddedilmiştir.
Taraflar arasında davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
İş sözleşmesi, taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da, taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasına ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür.
Mevsimlik ya da vizeli işler yönünden, askı süresinin bitiminde veya mevsim başlangıcında işçinin işe çağırılmaması, Dairemizce işverenin feshi olarak değerlendirilmektedir (Yargıtay 9.HD. 18.4.2006 gün 2006/4823 E, 2006/10605 K.).
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25. madde yazılı olan
nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve Kanunun 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı söz konusu olacaktır. Yine haklı fesih nedenine rağmen işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre içinde fesih yoluna gitmemeleri halinde sonraki fesihlerde karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğacaktır.
Somut olayda, davacı çalışmaktayken rızası olmadan ücretsiz izne çıkarılmıştır. Davalı, işçinin onay ve rızasının alındığı savunmasını kanıtlayıcı delil getirmemiştir. Buna göre işveren tarafından gerçekleştirilmiş bir fesih söz konusu olduğundan, davacı ihbar tazminatına hak kazanmaktadır. Bu konudaki isteğin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.