10. Hukuk Dairesi 2015/3247 E. , 2016/5804 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, işkazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sigortalı için yapılan harcama ve yardımlarının, 506 sayılı yasanın 26.Maddesine uygun olarak tahsili istemine ilişkin olup; Mahkemece, olayda %20 kaçınılmazlık olduğu yönünde bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
Davaya konu olan iş kazasının, işyerinde bağ demiri taşınması sırasında belinden kazalanması sonucu meydana geldiği bildirilmiştir.
Dosyasından alınan bilirkişi kusur raporunda ise; kazanın triko ile taşımak yerine elle taşıma esnasında meydana geldiği, kazada %20 oranında kaçınılmazlık, İşveren %40, kazalı işçi %40 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Kaçınılmazlık olgusunda, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda geçerli mevzuat hükümleri çerçevesinde, doğabilecek olası zararlı sonuçların önlenmesi yönünde, duruma ve koşullara göre ilgililerden beklenebilecek tüm özenli ve dikkatli çabaya karşın, sigortalıyı bedence veya ruhça arızaya uğratan iş kazasının meydana gelmesi durumunda söz edilebilir. Günümüz teknolojisinde bir takım olayların sonuçlarının kısmen kaçınılmazlık/kötü rastlantılarla açıklanması, alınabilecek önlemler düşünüldüğünde olanaksızdır. Kaçınılmazlık/kötü rastlantı olarak adlandırılan olguların birçoğunun temelinde insan yanılgı ve savsamaları, özen eksikliği bulunduğu bir gerçektir. Unutulmamalıdır ki, her birey, zararlı sonuçların önlenmesi için durum ve koşulların kendisine yüklediği özen ve dikkat yükümünü göstermek zorundadır. Öngörülebilir sonuçlar karşısında kaçınılmazlık/kötü rastlantı yönünde değerlendirme yapılamaz.
Ayrıca, “kaçınılmazlık, sosyal sigortalar uygulamasında, hukuksal ve teknik anlamda, olayın meydana geldiği tarihte geçerli olan bilimsel ve teknik tüm önlemlere rağmen zararın meydana geldiği ve önlenemediği durumları anlatan bir kavram…” (Prof. Dr. A.Can Tuncay, Kurumun işverene Rücuu - Olayda Kaçınılmazlık Durumu, Sicil İş Hukuku Dergisi, Sayı 4, s. 185) olup; bu olgunun kabulünün koşulu, “…vuku bulan olaya karşı koyulmazlık hali ve her türlü tedbirin alınmasına rağmen gerçekleşmesi önlenemeyen ve objektif bir kaçınılmazlık durumunun söz konusu olmasıdır. Umulmadık bir hal kaçınılmazlık olarak nitelenemeyecektir. Ummamak, ummayı düşünmemek ve zarar verici olay ile karşılaşmak, kaçınılmazlık olarak değerlendirilemez.” (Prof. Dr. Berin Engin, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu İşverene Rücuya Nasıl Bakıyor, s. 139).
Davanın yasal dayanağı 506 Sayılı Kanunun 26.maddesi olup,davalı işverenin, kurumun rücu alacağından sorumluluğu ancak kusurunun varlığı halinde mümkündür. Meydana gelen iş kazasında; şayet, işveren, tüm önlemleri almış bulunmasına karşın, zararlandırıcı sigorta olayı ortaya çıkmışsa kaçınılmazlıktan söz edilebilir. Somut olayda ise, kazanın triko ile taşımak yerine elle taşıma esnasında meydana geldiği anlaşılması karşısında, artık, kaçınılmazlıktan bahsedilemez. Hal böyle olunca, konusunda uzman kişi veya kişilerden açıklanan hususlar doğrultusunda yeniden kusur raporu alınıp varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekili bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.