Taksirle yaralama suçundan sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar ile trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan katılan – sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan - sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1. Sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, katılan vekilinin temyiz isteminin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 2. Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İki sınır arasındaki cezayı belirlemenin TCK’nın 61/1. maddesinde belirtilen kıstaslar doğrultusunda hakimin takdirinde olması ve sanığın idaresindeki motorsiklet ile meskun mahaldeki yolda seyir halinde iken, karşı yönden gelen araçla çarpışması sonucu kendisinin yaralandığı trafik kazasından 25 dakika sonra getirildiği hastanede alınan kan örneğinden 206 promil alkollü olduğunun tespit edildiği somut olayda; sanık hakkındaki temel cezayı TCK’nın 179/3 yollaması ile 197/2. maddesi uyarınca 1 ay ile 2 yıl arasında belirleme olanağına sahip olan mahkemece, 12 ay hapis olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık müdafinin kusurunun bulunmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 26/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.