8. Hukuk Dairesi 2011/5427 E. , 2012/1856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasında verilen hükmün tavzih yoluyla düzeltilmesine ilişkin isteğin kabulüne dair Gülşehir Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 12.02.1992 gün ve 185/22 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, ... vekili 13.07.2011 tarihli dilekçe ile 12.12.1992 tarih 1991/185-1992/22 Esas ve Karar sayılı mahkeme hükmünde 416,00 m2 yüzölçüme sahip 636 parselin Hazine üzerinde bulunan tapu kaydının iptaliyle davacı ... adına tesciline karar verilmiş olmasına rağmen taşınmazın kadastro tutanağına göre 824,00 m2 yüzölçüme sahip bulunduğunu açıklayarak, taşınmazın hükümdeki miktarının 824,00 m2 olarak tavzihi ile çelişkinin giderilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile 636 parselin miktarının 824,00 m2 olarak düzeltilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu 636 parsel sayılı taşınmaz, 11.05.1987 tarihinde 28.08.1961 tarih 12 sıra nolu tapu kaydına göre 824,00 m2 olarak Hazine adına tespit edilmiş, tutanağın itirazsız olarak 18.03.1988 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... tarafından Hazine aleyhine açılan dava üzerine yapılan yargılama sonucunda, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiğinden bahisle 416,00 m2"lik yüzölçüme sahip taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Yerel mahkeme kararı Dairece yapılan inceleme sonucunda verilen 08.11.1994 tarih 1993/1029-1994/12305 Esas ve Karar sayılı kararla onanarak 14.12.1994 tarihinde kesinleşmiştir. Anılan dava dosyasında bulunan 17.09.1990 tarihli teknik bilirkişi raporunda, dava konusu 636 parsel ile komşu 637 parselin kadastro tutanaklarında belirtilen miktarları ile zeminde tespit edilen miktarları arasında çelişki bulunduğu, 636 parselin tutanakta 824,00 m2 iken zeminde 416,00 m2 ve 637 parselin tutanakta 416,00 m2 iken zeminde 824,00 m2 yüzölçüme sahip olduğu bu hususun parsel numaralandırmasından veya yüzölçüm hesaplamasında teknik bir hatadan kaynaklandığını bildirmiştir. Gülşehir
Kadastro Müdürlüğünün 25.10.1990 tarih 1952 karşılık sayılı yazısında, Kontrol memuru tarafından yapılan incelemede; "636 parselin yüzölçümü 637 parsele, 637 parselin yüzölçümü ise 636 parsele yazılmıştır. Doğrusu 636 parsel 416 m2 ve 637 parsel 824 m2 dir."" şeklinde bildirimde bulunmuştur. Hal böyle iken mahkemenin Daire incelemesinden geçerek kesinleşen kararında belirtilen miktarın (416,00 m2) taşınmazın geometrik durumu ile uyumlu olduğu açıktır. ...nun 305. maddesinde “hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasına veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.” denilmektedir. (HUMK. m. 455 vd). Taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasa maddeleri kapsamında düzeltilmesi gereken hatalardan olmayıp, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi gereğince kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların düzeltilmesi isteğine ilişkin bulunduğu dikkate alınmadan davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı tavzih kararının 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.