Esas No: 2021/16342
Karar No: 2022/321
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16342 Esas 2022/321 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/16342 E. , 2022/321 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, ödemiş olduğu toplam 415.586,00 TL maddi tazminat için davalılara rücu hakkına sahip olduğunu, davalılar aleyhine İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğü’nün 2013/11342 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalıların icra takibine vaki itirazlarının iptaline, alacağın likit olması sebebiyle davalıların %20’den az olmayan icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar , davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin ilamında, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne, İstanbul anadolu 9. İcra müdürlüğü 2013/11342 esas sayılı icra dosyasına davalıların yaptığı itirazın iptali ile ;Takibin 415.586,00 TL asıl alacak, 7.583,02 TL işlemiş faiz üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına,davacının alacağı likit olmadığından koşulları oluşmayan inkar tazminat talebinin ve kanıtlanamayan aşan istemin REDDİNE karar verilmiş; karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazası sonucu cismani zarar nedeni ile Güvence Hesabının rücuen tazminat talebine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
2918 Sayılı KTK'nun hükümlerine göre, trafik kaydı işleteni kesin olarak gösteren
bir karine değilse de onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde "işleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse bu kimse işleten sayılır." şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 85. maddesinde ise "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araçların malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devredilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay'ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Somut olayda, ...’ın maliki olduğu kazaya neden olan otobüsün dava dışı ... Turizm ve Nakliyat Ltd.Şti.’ne kiralandığı, kaza anında çekilen fotoğraflarda kiralanan ... Turizm ve Nakliyat Ltd.Ş ti’nin adının yazdığı, ceza dosyasında alınan ifadelerde davalı sürücü ...’in ... Turizm ve Nakliyat Ltd.Şti.’nde ait aracın sürücüsü olduğu ileri sürülmüş, Bölge Adliye Mahkemesince; davalı ...'ın kazaya karışan 34 EG 3389 plakalı aracın işleteni olduğunun kabul edilmesine, dosyada aracın kiralandığına ilişkin herhangi bir kiralama sözleşmesinin bulunmamasına, kira süresinin ne zaman başlayıp ne zaman sona ereceği, kira bedeli hususunda davalı tarafça bir beyanda bulunulmamasına, dosyada ... Turizm ve Nakliyat Ltd. Şti. tarafından davalı ...'a yapılan bir takım ödemelere ilişkin faturalar bulunmakta ise de, bu faturaların kazaya karışan aracın kiralanmasına ilişkin olduklarına ilişkin bir bilgi ve belge bulunmaması nedeniyle aracın dava dışı ... Turizm ve Nakliyat Ltd. Şti.'ne uzun süreli olarak kiralanmış olduğunun davalı tarafça usulüne uygun delillerle kanıtlanamamış olmasına göre davalının bu yöndeki istinaf itirazları reddedilmiştir.
Bunun yanında, davacı ile dava dışı ... Turizm ve Nakliyat Ltd. Şti. Arasında kazaya konu aracın kiralandığına ilişkin yapılan sözleşmeye rastlanılmadığı, davacı tarafından kira bedeline ilişkin ödendiği iddia edilen faturaların neye istinaden ödendiği anlaşılamayıp araştırılmadığı gibi dosya içerisindeki kazaya ilişkin olduğu iddia edilen fotoğraflardan plakasının görülmemesi nedeni ile davaya konu aracın olup olmadığı anlaşılamayan aracın dava dışı ... Turizm ve Nakliyat Ltd.Şti. Logosunu yani şirketin isminin yazıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim dava dışı ... Turizm ve Nakliyat Ltd. Şti.
Logosunun yani şirketi isminin kaza anında araç üzerinde bulunması durumunda 3. kişiler nazarında aracın ... Turizm ve Nakliyat Ltd.Şti. ait olduğu hususunda intiba (kanaat) oluşacağından, davalı ... Turizm ve Nakliyat Ltd.Şti. de 3. kişilere karşı zarardan sorumlu olacaktır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler de göz önünde bulundurularak, davalı ... ile dava dışı ... Turizm ve Nakliyat Ltd.Şti arasında 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, davalı ... tarafından dosyaya sunulan faturaların neye istinaden ödendiğine ilişkin işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin, fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği hususlarının araştırılması, yanı sıra dosya içerisinde bulunan kaza anına ilişkin fotoğraflardan ... Turizm yazısının bulunduğu otobüsün plakası tespit edilip işletenlik sıfatının tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; HMK'nın 373/1. maddesi gereğince istinaf mahkemesinin esastan red kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 13/01/2022 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.