14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17130 Karar No: 2020/3847 Karar Tarihi: 18.06.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17130 Esas 2020/3847 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/17130 E. , 2020/3847 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/05/2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı ... davalılar murisi ile müştereken malik oldukları 324 ada 73 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Bir kısım davalılar vekili yargıma aşamasında davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu 324 ada 73 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından olan davalılar murisi ...’un hükme esas alınan 24.07.2015 tarih, 2015/138 Esas - 144 Karar sayılı mirasçılık belgesinde ..., ..., ... (...) mirasçı sıfatıyla yer almakta iken; 13.05.2015 tarihli dilekçe ile ... ve ...’un mirasçı olarak yer almadıkları beyanı ile tavzih talebinde bulunulmuş, 22.10.2015 tarihli tavzih kararı ile ... ve ... ismi karara eklenmiş ve fakat ..., ..., ... (...)’ın gerekçesi gösterilmeksizin isimlerine yer verilmediği, tavzih kararı sonrası mirasçılar yönünden farklılık oluştuğu anlaşılmıştır. Mahkemece bu mirasçılık belgesi hakkında görülecek iptal davasından sonra yeniden alınacak ve kesinleşecek mirasçılık belgesine göre taraf teşkili sağlanması ve bundan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 18.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.