23. Hukuk Dairesi 2016/8165 E. , 2019/2061 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshine karar verildiğini, davalının maliki bulunduğu arsa üzerine müvekkili şirket tarafından inşa edilmiş bulunan binadaki bağımsız bölümlerin davalı tarafından tapuda arsa paylı olarak satıldığını ileri sürerek imalat bedelinden 15.000,00 TL"nin 05.04.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 562.000,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline birleşen davada ise bakiye 191.293,00 TL enkaz (levazım) bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılan inşaatın kaçak olduğu projesine aykırı yapıldığı ve imara uygun hale getirilmesinin mümkün olmadığı, tamamı için yıkım kararı bulunduğunu gerekçesiyle feshedildiğini, bu nedenle yapılan inşaatın ekonomik değerinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 18.12.2013 tarihli, 2013/7102 Esas, 2013/8137 Karar sayılı ilamı ile 3194 sayılı İmar Kanunu"nda yapılan düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olduğundan emredici nitelikte olduğu imara aykırı ve kaçak olan inşaatla ilgili yüklenici, ekonomik değeri haiz olmadığından imalat bedeli talep edemeyeceği sadece enkaz bedelini talep edebileceği, bu durumda enkaz bedelinin bilirkişiye hesaplattırılarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davacının sadece bilirkişi raporu ile hesap edilen 107.899,00 TL enkaz bedelini talep edilebileceği birleşen davanın fazlaya ilişkin haklarla ilgili ek dava olması nedeni ile her iki davanın birlikte değerlendirildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı tarafından dava 15.000,00 TL bedel üzerinden açılmış, daha sonra ıslah dilekçesi ile dava değeri 562.000,00 TL"ye çıkarılmış, birleşen davada ise bakiye 191.293,00 TL enkaz bedeli talep edilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 107.899,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Halbuki, Dairemizin önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere davalı arsa sahibi BK"nın 101/1. (TBK"nın 117/1) maddesi gereğince usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğinden asıl davada talep edilen miktar için dava tarihinden, ıslah ile artırılan miktar için ise ıslah tarihinden faiz başlatılması gerekirken bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. paragrafının 1. satırında yer alan “107.899,00 TL’nin” ibaresinden sonra gelmek üzere “15.000,00 TL"nin” ibaresinin eklenmesine, “Dava gününden” sonra gelmek üzere “Bakiye 92.899,00 TL"nin ıslah tarihi olan 05.04.2012 tarihinden itibaren” ibarelerinin eklenmesine ve hükmün değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.