18. Ceza Dairesi 2015/27409 E. , 2016/4768 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali, tehdit, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1- Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
a- Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin adli sicildeki kayıtlardan en ağırına göre uygulanacağı gözetilmeden, tekerrüre esas bütün kayıtlar kararda gösterilmiş ise de, bunlardan en ağır cezayı içeren.... Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2009 tarih, 2008/573 esas ve 2009/ 85 sayılı kararıyla verilen 1 yıl 11 ay 10 günlük hapis cezasının tekerrüre esas alınacağı belirlenebildiğinden,
b- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış ise de, bu husus infaz sırasında gözetilebileceğinden bozmayı gerektirmediği,
Anlaşıldığından, sanık ..."ün ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın katılan ve mağdurun oturduğu eve geceleyin girmeye kalkıştığının kabul edildiği olayda, sanık hakkında TCK"nın 116/4. maddesinin doğrudan uygulanması gerektiği halde, önce TCK"nın 116/1. maddesinden temel ceza belirlenip, Kanunda yeri bulunmadığı halde 116/4. maddesi gereğince cezanın iki katına çıkartılması biçiminde uygulama yapılmak suretiyle hükmün karıştırılması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.