
Esas No: 2015/2838
Karar No: 2017/9398
4733 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2015/2838 Esas 2017/9398 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat; diğer sanıklar hakkında hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Müşteki Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede;
Suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi"nin 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçundan davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından, vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. madesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II- Sanıkların temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede;
Sanıklardan olay tarihinde 200 karton sigara ile yakalanması olayında mahkemece "suçun işleniş biçimi, suçun konusunun önem ve değeri, faillerin kusurlarının ağırlığı" gerekçe gösterilerek verilen cezaya teşdit uygulanmış ise de TCK.nun 61. maddesinin (a-g) bentlerinde belirtilen teşdit nedenlerine göre sigara miktarı gözetildiğinde kastının yoğunluğu ve işleniş şeklinin bir özelliğinin bulunmadığı ve benzer olaylar ile mukayese edildiğinde, daha çok miktarda kaçakçılık suçunu işleyenler ile daha az miktarda kaçakçılık suçunu işleyenler arasında hakkaniyete uygun adil ceza tayin edilmesi gerektiğinden asgari hadden uzaklaşılarak ceza tayini,
Kabule göre ise;
1-Sanıklar hakkında tayin edilen 2 yıl 6 ay hapis cezasından 5237 sayılı TCK.nun 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldıktan sonra, 2 yıl 1 ay hapis cezası yerine, hesap hatası sonucu 1 yıl 13 ay hapis cezasına hükmolunması,
2-24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. yine 18/06/2014 tarihli 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler gözönüne alındığında, ayrıca 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda, ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarlarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, cezada kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 15/11/2017 günü oybirliğiyle karar verildi.