14. Hukuk Dairesi 2015/2426 E. , 2015/11376 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 12.07.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve kayyım vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı vekili ve kayyım vekili temyiz etmiştir.
Bir davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, taraflardan delillerinin sorulup saptanması, gösterilecek ve davanın sonucunu etkileyecek tüm delillerin eksiksiz toplanması, ilgili yerlerden gerekli belgelerin getirtilmesi, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekir. Bunun yanında mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle açılan davaların çekişmesiz yargıya tabi olması nedeniyle bu tür davalarda resen araştırma prensibinin uygulanacağı, mirasçılar tarafından açılmış bu tür davalarda davacının sadece kendisinin mirasçı olduğunu, bir başka deyişle kendisi ile miras bırakan arasındaki soybağını kanıtlamak zorunda olduğu, başka mirasçı bulunup bulunmadığının ve miras paylarının ise mahkemece resen belirleneceği de kuşkusuzdur.
Öte yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 30. maddesi hükmünde; doğum ve ölümün öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla, nüfus sicilinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince, muris ,,oğlu , kızı ..nin tek kızı .."nin oğlu .."ın tespit edildiği ancak gayriresmi birlikteliğinden olan kızı..r"ın baba hanesinde tespit edildiği, anne hanesinde yer almadığı davacı vekili tarafından belirtilmekle, davacı vekili tarafından mirasçı oldukları belirtilen .. ve alt mirasçılarının varsa nüfus kayıtlarının ibraz edilmesinin istenmesi davacı vekilinin delilleri değerlendirilmek suretiyle mirasçı olup olmadıklarının değerlendirilerek mirasçı oldukları anlaşıldığı takdirde bilirkişiden bu konuda ek rapor alınması gerekmektedir.
Ayrıca Muris .. oğlu .."ın, evli olmaları nedeniyle baba hanesinde görünmeyen, ancak dosyaya sunulan mahkeme ilamları, tapu kayıtları ve veraset ilamlarında çocukları olduğu anlaşılan kızı ..ve ."in mirasçıları eksik tespit edilmiştir.
12.06.1964 tarihli Kadastro Komisyon inceleme ve kararında mülkiyet tablosu kısmında muris ..oğlu .. 1320 yılından önce ölümü ile 9 evladı ., . ve .kaldığı, bunlardan.."in 1335 yılında ölümü ile kocası .ve . "dan olma evlatları ..ve ..yü bıraktığı, Muris.. .ın kızı ."nın da 1931 yılında ölümü ile kocası . ve . olma çocukları ..ve .. bıraktığı ve .. kızı
n de 1931 yılında ölümü ile kocası.. ve .."dan olma evlatları..i bıraktığı, Muris ,, oğlu,,"ın kızı ,,"nın kocası ,,"nin de 1932 yılında ölümü ile ,, .. ile kendisinden evvel ölen kızı Yeter"in çocuklarını bıraktığı belirtilmiştir.
Buna göre Kubat oğlu .in alt mirasçılarından . ve alt mirasçılarının tespiti ile muris ..ın alt mirasçılarından . ve alt mirasçılarının tespitinin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Aynı şekilde Muris ..1320 tarihinden önce dul olarak vefatı ile mirasının kocası .."den olma ..e kaldığı, .. de 08.06.1948 tarihinde vefatı ile mirasının kocası..olma .."n çocuklarından 13.05.1938 doğumlu ..lduğu ..Sulh Hukuk Mahkemesi 1977/77Esas 1977/1145 Karar sayılı kararında belirtilmiş olup, bilirkişi raporunda ve kararda ..ve alt mirasçılarının tespitinin de yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, murisin diğer mirasçılarının belirlenmesinin mahkemenin görevine girdiği gözetilerek mevcut kayıtlar gözetilmek suretiyle mirasçılık durumlarının belirlenmesi, gerekirse resen tanık dinlenmesi ve zabıta araştırması yapılması, nüfusta kayıtlı iseler nüfus aile kayıtlarının getirtilerek, mirasçılık durumları ile ilgili bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 10.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.