Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/22007
Karar No: 2017/9397
Karar Tarihi: 15.11.2017

5015 sayılı Kanuna muhalefet - dolandırıcılık - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/22007 Esas 2017/9397 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2016/22007 E.  ,  2017/9397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5015 sayılı Kanuna muhalefet, dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanık .... hakkında beraat; sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında hükümlülük, erteleme; sanıklar ..., ..., ... hakkında hükümlülük, müsadere, iade

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    1-Katılan EPDK vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
    Hükmü yasal süresinden sonra 10.11.2011 tarihinde temyiz etmiş bulunan sanığın temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2-Sanıklar ... ve ... yönüyle yapılan incelemede;
    Sanıkların suça konu akaryakıtın ele geçirildiği istasyonda pompacı olduğu, aşamalarda değişmeyen savunmalarında istasyonda ele geçirilen akaryakıt ile bir ilgilerinin bulunmadığını beyan ettikeri ve dosya kapsamında müsnet kaçakçılık eylemine iştirak ettiklerine ilişkin bir delil olmadığı anlaşılmakla sanıkların beraatine karar vermek gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
    Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    3-C.Savcısının, ... ve ...’a yönelik temyizine ve sanıklar ..., ... ve ..."nın temyiz istemlerine göre yapılan incelemede ;
    1-Dosya kapsamına göre müşteki ..."ün sanıkların sahip ve yetkili oldukları petrol istasyonundan piyasa rayiç değerinin altında mazot aldığı ve bu nedenle aracının arıza yapması sebebiyle dolandırıcılık suçundan dava açılmış ise de, dolandırıcılık suçunun oluşması için kişiyi kandıracak nitelikte hileli davranışlarla bir kimseyi aldatması ,onun veya başkasının zararına olarak kendisine veya başkasına bir yarar sağlaması gerekmekte olup , müştekinin söz konusu yakıtı piyasa değerinin altında olduğunu bilerek aldığı , bu haliyle akaryakıtın yasal olmadığını bilebilecek durumda olması gerektiği de düşünülmek sureti ile dolandırıcılık suçunun ne şekilde oluştuğuna dair gerekçe kurulmaksızın suçun subut bulduğunun kabulu,
    Kabule göre de ;
    1-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kaçakçılık ve dolandırıcılık suçlarından ayrı ayrı dava açıldığı halde her bir suç için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken eylemin 5237 sayılı Kanunun 44. maddesi kapsamında değerlendirilerek tek bir hüküm kurulması,
    2-Sanıklar ... ve ... yönüyle yapılan incelemede ise;
    Temyiz incelemesine konu dairemizin 2016/22007 E. Sayılı dosyasında suç tarihinin 23.02.2009 ve 01.04.2009, iddianame düzenleme tarihinin ise 04.06.2009 olduğu gözetilerek;
    Dairemizde aynı gün incelemesi yapılan 2017/4009 Esas sırasına kayıtlı Merzifon Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/318 E. sayılı dosyasında, suç tarihinin 23/01/2009, iddianame tarihinin ise 28.08.2009 olduğu anlaşılmakla;
    Sanıkların anılan dosyadaki eylemleri ile temyiz incelemesine konu dava dosyasındaki eyleminin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 gün ve 2013/7-591 E. 2014/171 K. sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği şekilde, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özelliklerin birlikte değerlendirilmesiyle eylemin TCK.nun 43. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için söz konusu dosyalar birleştirilmek suretiyle yargılama yapılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanıkların ve mahal C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/l. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    4-Sanıklar ... ve ... yönüyle yapılan incelemede;
    a-CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanıkların, dosyada KEMT varakası bulunmadığı ve kamu zararından haberdar olmadıkları anlaşılmakla; sanıklara haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmasına muvafakatinin olup olmadığı hususunun sorulması , kabul etmeleri halinde sanıklar ... ve ..."in yalnızca tankerde bulunan akaryakıttan sorumlu olacak şekilde ayrımın da yapılarak dava konusu eşyanın gümrük idaresince hesaplanan "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı" olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9. fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, denetime olanak vermeyecek şekilde "suçun niteliği dikkate alınarak takdiren" hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

    b-24.11.2015 günlü 29542 mükerrer sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    TCK,nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin l. fıkrasınm (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, sanıklar müdafıinin , temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/l. maddesi gereğince yürürlükte buludan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 15.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi