23. Hukuk Dairesi 2016/6161 E. , 2019/2060 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının davacı kooperatifte kat maliki olduğunu davalının 2008 yılından itibaren aidatlarını ödememesi nedeniyle başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20. maddesi gereğince davalının giderlere katılmakla yükümlü olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izni olmadığı için gayrimenkulde kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmadığından 634 sayılı Yasa"ya dayanılarak alacak talep edilemeyeceğini, mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, talep edilen alacağın bir kısmının zamanaşımına uğradığını, 2008-2011 yılları arasında yapılan genel kurullarda hükümet komiserinin bulunmadığını, icra takibinde talep edilen borcun neye ilişkin olduğunun belli olmadığını, hangi aylara ilişkin aidat olduğunun ve aylık tutarlarının da açıklanmadığını savunarak davanın reddini istemiş karşı dava ile davacı kooperatiften 1.414,09 TL alacağı ile şimdilik 500 TL havuzlu mimari proje bedeli ve tazminatının davalı kooperatiften tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalının aidat borcu iddiaları ilişkin borcu olmadığını ispatlanamadığından yapılan takibin haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif aidat alacağından kaynaklanan itirazın iptaline ilişkindir.
1-Kooperatif ile ortağı arasındaki davalar, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesinin 1. fıkrasının “Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır” hükmü gereğince Ticaret Mahkemesinde görülür. Bu davalar 6100 sayılı HMK’nın yürürlük tarihinden önce yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK"nın ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre "Mutlak ticari dava" niteliğinde olmayıp, alacağın miktarına göre Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Sulh Hukuk Mahkemesinde de görülür.
Somut olayda, dava 6100 sayılı HMK’nın yürürlük tarihinden sonra 18.12.2014 tarihinde açıldığından 1163 sayılı Kanun"un 99. maddesi uyarınca görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. Hal böyle iken mahkemece HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.