Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/12680
Karar No: 2015/1156
Karar Tarihi: 26.01.2015

Haberleşmenin gizliliğini ihlal - kasten yaralama - hakaret - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/12680 Esas 2015/1156 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2014/12680 E.  ,  2015/1156 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Haberleşmenin gizliliğini ihlal, kasten yaralama, hakaret
    Hüküm : 1- Sanık ... Hakkında: a- Sanığın ..."e karşı hakaret suçundan: TCK’nın 125/1-4, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet.
    b- Sanığın haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek suçundan: TCK’nın 132/1, 50, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet.
    c- Sanığın, ..."a karşı kasten yaralama suçundan: TCK’nın 86/2, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet.
    2- Sanık ... Hakkında: a- Sanığın, ..."a karşı kasten yaralama suçundan TCK’nın 86/2, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet.
    b- Sanığın, ..."e karşı kasten yaralama suçundan TCK’nın 86/2, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet.
    c- Sanığın haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek suçundan TCK’nın 132/1, 50, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet.
    3- Sanık ... Hakkında: a- Sanığın haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek suçundan: TCK’nın 132/1, 50, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet.
    b- Sanığın, ..."e karşı kasten yaralama suçundan: TCK’nın 86/2, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet.
    c- Sanığın, ..."a karşı kasten yaralama suçundan: TCK’nın 86/2, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet.
    4- Sanık ... Hakkında: a- Sanığın, ..."a karşı kasten yaralama suçundan: TCK’nın 86/2, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet.
    b- Sanığın haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek suçundan: TCK’nın 132/1, 50, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet.

    Sanıklar ..., ... ve ...’ın kasten yaralama ve haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii, sanık ... ve ... tarafından; ...’ın hakaret, kasten yaralama ve haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ... tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Sanık ... hakkında hakaret ve tüm sanıklar hakkında kasten yaralama suçlarından verilen hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde:
    Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK"nın 50. ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2.000 TL"ye kadar (2000 TL dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (3.000 TL dahil) para cezalarının 5320 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu, 07/02/2013 tarihinde verilen 2.100 ve 2.400 TL."den ibaret mahkumiyet hükmüne karşı suç niteliğine ilişkin de herhangi bir temyiz istemi bulunmadığından, sanık ... müdafii"nin ve diğer sanıkların temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
    2-Sanık ... hakkında haberleşmenin gizililiğini ihlal suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz isteminin incelenmesinde:
    Ölen ...’ın, eşinin olaydan yaklaşık 10 yıl önce vefat etmesi nedeniyle, kayınpederi ile beraber yaşı küçük 4 çocuğu ile birlikte yaşadığı, ölen ...’in ölen eşinin kardeşi olan sanıklardan ...’ın, yengesi olan ölen ...’ın, müşteki ... ile ilişkisi olduğundan şüphelenerek, müteveffanın yaşadığı evde kullanılan ve beraber yaşadığı kayınpederine ait telefon hattını, kendi işyerine paralel hat çekerek dinlemeye aldığı ve müteveffanın kayınpederi ile yaşadığı evde kullanmış olduğu telefon dışarıdan aranırken paralel hattan bu şekilde haberdar olduğu ve konuşmaları dinlediği, sanık ...’nin de, sanık ...’ın işyerinde, akrabası olan müteveffanın telefon konuşmalarını dinlediğinin iddia edildiği olayda,
    Sanık ...’nin tüm aşamalardaki atılı suçu işlemediğine ve sanık ...’ın haberdar etmesiyle yengesi olan müteveffanın müşteki ... ile olan ilişkisini öğrendiğine yönelik savunması, diğer sanıkların savunmayı destekler mahiyetteki beyanları dikkate alındığında, sanığın üzerine atılı suçun sübut bulmadığı gözetilerek, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kabule göre de;
    TCK"nın 132/1. maddesinin 1. cümlesinde, haberleşmenin gizliliğinin ihlal halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası, aynı maddenin 2. cümlesinde, gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleştiği takdirde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 79. maddesi ile TCK"nın 132/1. maddesinde yapılan değişiklikle, anılan maddenin 1. cümlesindeki ceza miktarı bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş ve gizlilik ihlalinin haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşmesi halinde, hükmedilecek temel cezanın, aynı maddenin 2. cümlesi gereğince bir kat artırılacağının belirtilmiş olması karşısında, TCK"nın 7/2. maddesi gereğince, suçun işlendiği zamandaki kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunun ilgili tüm hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanması ve her iki kanuna göre hükmedilecek sonuç cezalar belirlendikten sonra sanık lehine olan kanunun tespiti ile lehe kanunun bir bütün halinde uygulanması ve bu durumun hükmün gerekçesine yansıtılması suretiyle hüküm tesisi gerektiği gözetilmeden, suç tarihi itibariyle sanık lehine olan düzenleme nazara alınmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
    3-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında haberleşmenin gizililiğini ihlal suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz isteminin incelenmesinde:
    Ölen ...’ın, eşinin olaydan yaklaşık 10 yıl önce vefat etmesi nedeniyle, kayınpederi ile beraber yaşı küçük 4 çocuğu ile birlikte yaşadığı, ölen ...’in ölen eşinin kardeşi olan sanıklardan ...’ın, yengesi olan ölen ...’ın, müşteki ... ile ilişkisi olduğundan şüphelenerek, müteveffanın yaşadığı evde kullanılan ve beraber yaşadığı kayınpederine ait telefon hattını, kendi işyerine paralel hat çekerek dinlemeye aldığı ve müteveffanın kayınpederi ile yaşadığı evde kullanmış olduğu telefon dışarıdan aranırken paralel hattan bu şekilde haberdar olduğu ve konuşmaları dinlediği, bu durumdan haberdar olan sanıklar ...ve ..’in de, sanık ...’ın işyerinde müteveffanın müşteki ... ile yaptığı telefon konuşmalarını dinlemesi şeklinde gerçekleşen olayda;
    Sanıklar .... ve ...inin soruşturma aşamasında alınan tüm beyanlarında, suçu ikrara yönelik savunmaları, sanık ...’in soruşturma aşamasında alınan 24/04/2008 tarihli ifadesinde “Bizlerde yengemle ... isimli şahsın ilişkisinin olduğunu aile büyüklerimize söylediğimizde bize inanmıyorlardı. Hatta bu niyetle yengemin telefon konuşmasını dinlemiştik” şeklinde ki atılı suçu ikrara yönelik savunması dikkate alındığında, sanık ..."ın, müteveffanın kullandığı telefon hattını iş yerine paralel hat çekmek suretiyle dinlemesi ve sanıklar ...ve ...’e dinletmesi şeklindeki eyleminin, TCK’nın 132/1. maddesinde düzenlenen haberleşmenin gizliliğinin ihlal ve 132/2. maddelerinde düzenlenen kişiler arasındaki haberleşmenin ifşası suçlarını oluşturduğu, sanıklar ...ve ...’in müteveffanın konuşmalarını dinlemeden ibaret eylemlerinin, TCK’nın 132/1.maddesinde düzenlenen haberleşmenin gizliliğinin ihlal suçunu oluşturduğu anlaşıldığından, sanıklar hakkında üzerlerine atılı suçtan mahkumiyet kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş olup,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafiinin, sanık....’ın suç işleme kastının bulunmadığına, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması, erteleme ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine; sanık sanık ...’in, atılı suçların unsurlarının oluşmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, takdiri indirim nedenlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin, sanık ...’nin bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Sanık ....’ın, müteveffanın kullandığı telefon hattını iş yerine paralel hat çekmek suretiyle dinlemesi ve sanıklar ...ve ...’e dinletmesi şeklindeki eyleminin, TCK’nın 132/1 ve aynı Kanunun 132/2.maddesi gereğince ayrı ayrı temel ceza tayin edilerek, iki hüküm kurulması gerekirken, yalnızca TCK"nın 132/1. maddesi gereğince hüküm kurulmak suretiyle, sanığa eksik ceza tayini,
    2- TCK"nın 132/1. maddesinin 1. cümlesinde, haberleşmenin gizliliğinin ihlal halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası, aynı maddenin 2. cümlesinde, gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleştiği takdirde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 79. maddesi ile TCK"nın 132/1. maddesinde yapılan değişiklikle, anılan maddenin 1. cümlesindeki ceza miktarı bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş ve gizlilik ihlalinin haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşmesi halinde, hükmedilecek temel cezanın, aynı maddenin 2. cümlesi gereğince bir kat artırılacağının belirtilmiş olması karşısında, TCK"nın 7/2. maddesi gereğince, suçun işlendiği zamandaki kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunun ilgili tüm hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanması ve her iki kanuna göre hükmedilecek sonuç cezalar belirlendikten sonra sanıkların lehine olan kanunun tespiti ile lehe kanunun bir bütün halinde uygulanması ve bu durumun hükmün gerekçesine yansıtılması suretiyle hüküm tesisi gerektiği gözetilmeden, suç tarihi itibariyle sanıkların lehine olan düzenleme nazara alınmaksızın, sanıklar hakkında TCK"nın 132/1. maddesinin 1. cümlesi gereğince tayin olunan 1 yıl hapis cezası verilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, sanık.... müdafii ve diğer sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi