15. Hukuk Dairesi 2019/3051 E. , 2020/2271 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı-birleşen dosya davalısı temlik alanlar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl davada davacı yüklenici, 25.12.1996 gün ve 57551 nolu “Düzenleme Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” uyarınca inşaatın tamamlandığını ileri sürerek inşaatta mevcut 2, 16, 4, 7 ve 8 nolu dairelerin tapusunun iptâli ile adına tescilini, eksik bırakılan işlere karşılık 139.000,00 TL davalılara ödenerek birlikte ifa yapılmasını, tapu iptâl ve tescil istemi kabul edilmediği takdirde ise müvekkiline verilmesi gerektiği halde davalılarca satılan üç daire bedeli 660.000,00 TL’den 139.000,00 TL davalıların alacağı düşüldükten sonra kalan 520.300,00 TL ile halen davalılar uhdesinde bulunan iki daire bedeli 435.000,00 TL toplamı olan 955.000,00 TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen davayı açan arsa sahipleri ise gecikme nedeniyle kira alacakları ile binadaki eksikliklerin tamamlanması için yaptıkları masrafların yükleniciden tahsilini talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece bozma ilamlarına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davada davacı yüklenicinin fesih tarihi itibariyle gerçekleştirdiği imalât bedeli 999.440,00 TL’den projeye aykırılıkların giderim
masrafları 12.960,00 TL düşüldükten sonraki kalan imalât bedelinin 986.480,00 TL, yüklenicinin sözleşmenin geriye etkili fesih tarihinden önce satmış olduğu beş dairenin rayiç değerinin 1.035.000,00 TL, yüklenicinin davalılardan (müteveffa) arsa sahibi ...’a ödediği paraların fesih tarihine güncellenmiş tutarının ise 108.294,95 TL olduğu tespit edilerek davalı ... aleyhinde açılan davanın reddine, davalı ... mirasçıları aleyhinde açılan davanın ise yüklenicinin bu arsa sahibine elden verdiği 108.309,37 TL gözetilerek 59.774,95 TL üzerinden kısmen kabulüne hükmedilmiş, birleşen davada daha önce verilen ret kararı bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar, asıl dosyada davacı-birleşen dosyada davalı yüklenici ve temlik alanlar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davacı-birleşen dosya davalısı yüklenici ve temlik alanlar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Asıl davada davacı tapu iptal ve tescil isteminin kabul edilmemesi halinde 955.000,00 TL alacağın davalı arsa sahiplerinden tahsili isteminde bulunmuştur. Mahkemece yapılan inceleme sonucunda davacının gerçekleştirdiği imalâtların bedelinin, fesihten önce sattığı beş daire bedelinden daha düşük olması sebebiyle yüklenicinin imalât bedeli alacağı bulunmadığı sonucuna ulaşılmış olması nedeniyle davalı ... yönünden asıl dava reddedilmiş, yüklenicinin diğer davalı arsa sahibi ...’a sözleşme kapsamında haricen verdiği paralar dikkate alınarak bu arsa sahibi mirasçıları hakkındaki kısmen kabul edilmiştir. Mahkemece davalılar lehine, reddedilen tutarlar dikkate alınarak ayrı ayrı vekâlet ücreti taktir edilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında, “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” denilmektedir.
Yukarıda değinildiği üzere asıl davanın davalı ... hakkında tümden, davalı ... (mirasçıları) hakkında kısmen reddedilme sebebi, yüklenicinin fesihten önce sattığı beş daire bedelinin gerçekleştirilen imalât bedelinden daha yüksek bulunması olup bu neden iki davalı bakımından da ret sebebi aynıdır. Bu durumda haklarındaki dava ortak bir sebeple reddedilmiş olan davalılar yararına talebin reddedilen kısmı olan 895.525,05 TL üzerinden tek bir vekâlet ücreti taktiri gerekirken ayrı ayrı takdir edilmemesi doğru olmamıştır. Kararın bu sebeple bozulması gerekirse de düşülen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 3. maddesi yollaması ile HUMK"nın 438/VII. maddesi gereği düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki 1. bent uyarınca davacı-birleşen dosya davalısı yüklenici ve temlik alanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle mahkeme kararının hüküm fıkrasının 4 ve 5 nolu fıkralarının çıkarılarak yerlerine “4-Reddedilen bedel üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 49.771,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan birlikte tahsili ile davalılara verilmesine,” fıkrasının eklenmesine, devam eden fıkraların da buna göre teselsül ettirilmesine, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısı temlik alanlara iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.