12. Ceza Dairesi 2013/29617 E. , 2015/1138 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK"nın 62, 52/2-4, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle;
15/06/2011 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 12/08/2011 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak değerlendirilmiş, ayrıca; sanığın üzerine atılı suçun düzenlendiği 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde, suçun yaptırımının 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile 5000 güne kadar adli para cezası olarak belirlendiği, temyiz incelemesine konu kararda sanık hakkındaki temel ceza tayininde hapis cezasının 2 yıl olarak belirlenmesine karşın, adli para cezası alt sınırdan uzaklaşılarak 60 gün karşılığı olarak tayin edilmiş ise de, adli para cezasına esas gün sayısının da alt sınıra yakın olarak tayin edilmesi ve sanığın ekonomik durumu karşısında, tebliğnamede bu yöndeki düzeltilerek onama düşüncesine iştirak edilmemiştir.
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında,.... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 25.04.1996 tarih ve 3068 sayılı kararıyla belirlenen koruma imar planı kapsamında bulunan ve .... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 22.09.2004 tarih ve 80 sayılı kararıyla 3. derece doğal sit alanı olarak belirlenen bölge içerisinde yer alan, ... ili, .... ilçesi, ...mahallesi, 387 ada, 28 sayılı parselde yer alan ve tapuda Maliye Hazinesi adına kayıtlı olup 1991 yılından itibaren sanık ... tarafından ecrimisil bedeli ödenerek kullanılan araziye, sanık tarafından 2003 yılında izin alınmadan beton su basmanı üzerine 13x5 metre genişliğinde, 3 tarafı tuğla örülü, ön tarafı açık, üzeri eternit kaplı bir depo ve yan tarafına da 4,2x2,5 metre genişliğinde tuğladan bir barakanın yapıldığı, bu yapıların dış sıvalarının bulunmadığı, sanığın bu eyleminden dolayı .... Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/316 Esas, 2004/69 Karar sayılı dava dosyasında yargılandığı ve 16.03.2004 tarihli kararla mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın 30.04.2004 tarihinde kesinleştiği, ilgili Koruma Bölge Kurulu görevlilerince 15.06.2011 tarihinde mahallinde yapılan incelemelerde, mevcut deponun dış sıvasının yapıldığının, ön cephesinin kapı ve tuğla ile kapatılmış olduğunun, çatının saç ile kaplandığının, yan taraftaki barakanın boyutunun değiştiğinin ve 4x5 metre genişliğinde tuğla malzeme ile yapılıp, dış kısmının da sıvandığının, ayrıca bu parsel içerisine 20, 17 ve 6 metre uzunluğunda ve 60 cm yüksekliğinde 3 duvarın yapılmış olduğunun tespit edildiği, bu yeni tespitler üzerine sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar sanığın verdiği ifadelerinde, bu arazideki yapıları 1995 yılında yaptığını beyan etmiş ise de; 09.03.2012 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, birçok uygulamanın 1-2 yıllık olduğunun tespit edildiği, gerek sit kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olması ve gerekse sanığın dava konusu yere daha önceden de benzer izinsiz uygulamalar yapması nedeniyle yargılanmış olması nedeni ile sanığın bu bölgenin sit alanı içerisinde kaldığını bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, olay yerinde yapılan 16.09.2011 tarihli keşfe iştirak eden arkeolog, inşaat mühendisi ve kadastro teknisyeninin raporundan anlaşılacağı üzere, sanığın Kuruldan izin almaksızın sit alanında bulunan taşınmaz üzerine davaya konu yapıları inşa ettirip, müdahalede bulunduğu, üzerine atılı suçu işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, 6498 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, mahalli Cumhuriyet savcısının ise, atılı suçun dayanağı olan yasa maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğine, bu nedenle yeni düzenlemenin yapılmasının beklenmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.