16. Hukuk Dairesi 2015/8183 E. , 2015/12604 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 151 ada 1 parsel sayılı 180.158,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle davalılar ... ... ve arkadaşları adına paylı olarak tespit ve tescil edilmiş, 151 ada 2 parsel sayılı 22.088,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise mera niteliği ile orta malı olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmıştır. Davacı ... tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 151 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik adına tescil istemi ile dava açmış iken sonrasında tereke adına tescil istemini ileri sürerek, davacılar ... ve arkadaşları ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 152 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara yönelik dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda çekişmeli ve temyize konu 151 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 14.05.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 33.646,08 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile davacılar ... mirasçıları adına veraset belgesindeki payları oranında; temyize konu edilmeyen 152 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların ise davacılar ...., ... ve ... adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davacılar ... mirasçıları vekili ile davalı ..... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ....mirasçıları vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı ... mirasçıları vekilinin 151 ada 1 parsele yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı ... mirasçılarının tutunduğu Şubat 1955 tarih 181 ve 197 sayılı tapu kayıtlarının, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünü kapsadığı; buna karşılık dayanak tapu kayıtlarının davacıların talebine konu olan ve (B) harfi ile gösterilen alan hariç (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünü kapsamadığı yapılan keşif ve uygulama ile belirlenmiş olup mahkemece davacıların dayanağı tapu kaydının kapsamının belirlenmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki davalı tarafın dayanağı 19.07.1954 tarih 2 sayılı tapu kaydının 1954 tarihinden sonra tedavül görmediği, tapu kayıt maliklerinin paylı mülkiyet hükümleri gereği tapu kaydında pay sahibi oldukları, tapu kayıt maliklerinden.... oğlu ...."ün 1969 yılında vefat ettiği, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölüm hariç olmak üzere (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünde davacılar tarafının zilyet olduğu hususları birlikte gözetildiğinde (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü için (B harfli bölüm hariç) tapu kayıt maliki .... payı yönünden davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının kadastro tespitinin yapıldığı tarih itibari ile yürürlükteki şekliyle 3402 sayılı Kadastro Kanunun 13/B-c maddesi gereği davacılar yararına hukuki kıymetini kaybettiği gözetilerek teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü için (B hariç) ...."ün 19.07.1954 tarih 2 sayılı tapu kaydında bildirilen payının davacı ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
3- Çekişmeli 151 ada 2 parsele yönelik davalı Hazine vekili ile davacılar ... mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece çekişmeli taşınmazın toprak tevzi komisyon çalışmalarında mera niteliğiyle belirlendiği ve bu nitelikteki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamayacağı gerekçe gösterilerek karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye yeterli değildir. Hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın toprak tevzii komisyonu paftasında “gayri mezru” olarak gösterilen alanda kaldığını rapor etmiştir. Buna göre taşınmazın toprak tevzi çalışmaları sırasında mera olarak sınırlandırıldığına dair dosyada bir bilgi ve belge bulunmamasına rağmen mahkemece gayri mezru arazinin ne anlama geldiği, mera mı yoksa kullanılmayan boş arazi mi olduğu, taşınmazın toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı tarihte mera olup olmadığı araştırılmamıştır. Öte yandan mahkeme kararının gerekçesinde "151 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1954 yılında yapılan toprak tevzi çalışmaları sırasında mera olarak tespit edildiği ve bu nitelikteki taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacağı" açıklanmasına rağmen kararın hüküm kısmında bu taşınmaz yönünden açık bir karar verilmemesi de doğru olmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; çekişmeli taşınmazın bulunduğu mahalde mera tahsisi yapılıp yapılmadığı ilgili yerlerden, taşınmazın toprak tevzii çalışmaları sonunda tapuya bağlanıp bağlanmadığı Tapu Müdürlüğünden sorulup saptanmalı, tahsis yapılmışsa tahsis haritası ile tutanakları getirtilmeli, kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi kurulu ile taraf tanıkları, fen ve üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşturulacak bilirkişi kurulu refakate alınarak yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından; çekişmeli taşınmazın öncesinde kadim mera olup olmadığı, toprak tevzi komisyon çalışmalarında taşınmaz için kullanılan gayri mezru arazinin ne anlama geldiği, mera mı yoksa kullanılmayan boş arazi anlamına mı geldiği, çekişmeye konu taşınmazın meradan açılıp açılmadığı, geçmişte ne durumda bulunduğu, bilinen ilk zilyedinin kim olduğu, ne sıfatla kullanıldığı, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, uzman ziraat bilirkişi kurulundan arazinin niteliği, toprak yapısı, taşınmazın kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazlar arasında ayırıcı doğal ya da yapay unsur bulunup bulunmadığı önceki ziraatçi bilirkişi raporu da irdelenmek suretiyle bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, fen bilirkişiden keşfi izlemeye, yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli, toprak tevzi paftası ile kadastro paftasını aynı ölçekte çakıştırıp gösterir şekilde gerekçeli rapor alınmalı ve taşınmazın toprak tevzi çalışmaları sırasındaki niteliği kesin olarak belirlenmeli, mahkemenin taşınmazın niteliği,eylemli durumu, çekişmeli taşınmaz ile komşu parseller arasında ayırıcı doğal ya da yapay unsur bulunup bulunmadığı konusundaki gözlemi keşif tutanağına geçirilmeli, taşınmazın keşif sırasında çekilen ve sınırları işaretlenmiş
fotoğrafları rapora eklenmeli, somut olayda özellikle belirtmelik tutanağında yer alan "krokide gösterilen mera karakterindeki parsellerin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu" şeklindeki belirtim değerlendirilmeli, yapılacak araştırma sonunda toprak tevzii komisyonu çalışmaları sırasında gayri mezru şeklindeki belirtimin "mera" anlamına geldiği belirlendiği takdirde mera niteliğinde ki taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilmeli, gayri mezru arazi belirtiminin mera olmadığı, kullanılmayan boş taşınmaz anlamına geldiği belirlendiği takdirde toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece yukarıda 2 ve 3 nolu bentlerde açıklandığı şekilde inceleme ve araştırma yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması isabetsiz olduğu gibi teknik bilirkişi raporunda 151 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün adlarına tesciline karar verildiği İbrahim Bildirici"nin mirasçılarını belirlemeye yarar veraset ilamının tarih ve numarasının kararda belirtilmemesi, ayrıca mirasçıların isimleri ve paylarının da hüküm yerinde gösterilmemesi dahi isabetsiz, davalı Hazine vekili ile davacılar ... mirasçıları vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılar ve davalı Zülfi Fidancan"a ayrı ayrı iadesine, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.