19. Ceza Dairesi 2016/9928 E. , 2017/9966 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında kurulan hükme ilişkin yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükme ilişkin yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuğun 10.09.1997 tarihinde doğmuş olması ve suç tarihinde 15 yaşını tamamlamamış olması, dosya içerisinde bulunan Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi"nin psikiyatri uzmanı ve başhekim imzalı raporuna göre üzerine atılı suç yönünden suçun anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmediğinin belirtilmesi karşısında, kovuşturma şartının bulunmaması nedeniyle, suça sürüklenen çocuk hakkında düzenlenen iddianamenin, CMK"nın 174. maddesi gereğince Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kovuşturmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
a) Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş olması karşısında, hüküm kurulurken sanık hakkında TCK"nın 31/2. maddesi indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
c)Daha önce hapis cezasına mahkum edilmeyen suça sürüklenen çocuğun, suç tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi gereği seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk olduğunun gözetilmemesi,
d)Esaslı işlerden sayılan, esas hakkında mütalaanın verildiği ve hükmün kurulduğu celsede, suça sürüklenen çocuğun müdafi hazır bulunmaksızın duruşma yapmak suretiyle CMK"nın 188/1. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve suça sürüklenen çocuğun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.