Esas No: 2020/241
Karar No: 2021/283
Karar Tarihi: 11.03.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/241 Esas 2021/283 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/241
KARAR NO: 2021/283
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2018
NUMARASI: 2017/1293 Esas - 2018/1062 Karar
DAVA:Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/03/2021
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafından icra takibine girişildiğini, icra takibine dayanak ticari kredi sözleşmesinde kefil olduğu gerekçesiyle müvekkili hakkında icra takibinin başlatıldığını, oysa ki, sözleşmede yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını, icra takibinden müvekkilinin maaşına haciz konulması nedeniyel haberdar olduğunu, müvekkili hakkında yapılan icra takibi haksız olup bundan dolayı müvekkilinin hak kaybına uğradığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine ve %20'den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili bankaya borçlu ... A.Ş.’nin kefili olarak ...’ün bulunduğunu, adı geçen şahıs ile davacının isim ve soy isimlerinin, doğum yerlerinin aynı olması nedeniyle ve davacının da müvekkili bankanın müşterisi olmasından dolayı banka sisteminden sehven davacının nüfus cüzdanı örneği çıkartılarak buna dayalı icra takibi başlatıldığını, konu ile ilgili olarak bu yanlışlığın düzeltilmesi için UYAP sistemi üzerinden icra dosyasına da talep gönderildiğini belirterek davanın konusuz kaldığından davanın reddine ve aleyhlerine yargılama giderleri ile ücreti vekaletinin hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, somut olayda davacı hakkında İstanbul Anadolu .. .İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı icra dosyası ile takip yapıldığı yönünde taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafça sehven davacı adına takip yapıldığının kabul edildiği, davacının borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, yasal şartları oluşmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusuz kaldığına karar verilmesi gerektiğini ve ayrıca aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir. HMK 355 maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Davalı vekilinin istinafı vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına ilişkindir. Somut olayda, davalı tarafça kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için davacı aleyhine icra takibine girişildiği, icra takibine dayanak kredi sözleşmesinde kefil olarak ismi geçen kişi ile davacının isim ve soy isimlerinin aynı olduğu, borçlu olmadığı halde sehven davacı hakkında icra takibine girişildiği, bu husus davalının da kabulünde olduğu, bu durumda basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü aykırı davranan davalı bankanın davacı aleyhine icra takibine girişerek hakkında icra işlemlerini yapması dolayısıyla eldeki menfi tespit davasının açılmasına sebebiyet verdiği gibi, yargılamanın ilk duruşmasında davayı kabul etmeyerek, davanın devam etmesine yol açmıştır. O halde mahkemece HMK 312/2. maddesi dikkate alınarak davalının yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmasında isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca, esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcı 200,00 TL'nin alınması gereken 800,00 TL'den mahsubu ile bakiye 600,00 TL'nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 353(1)-a maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi.