MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen fen ve orman bilirkişilerinin raporunda, suça konu alanda bulunan ağaçların budama ve bakımının yapılmamış olduğunun anlaşılması, keşifte beyanı alınan ve köy muhtarı olan mahalli bilirkişi ..."ın beyanında, dava konusu yerin sanığın ölen eşi tarafından kullanıldığı, ağaçların sanığın eşi tarafından dikilmiş olduğu, eşi öldükten sonra sanığın dava konusu yere gelip gitmediği ve bahçe ile ilgilenmediği, dava konusu yeri bilmediğine dair beyanı, sanığın da aşamalarda istikrarlı şekilde eşinin suç tutanağından 15 gün önce vefat ettiği, dava konusu yerle bir ilgisinin olmadığı, burayı eşinin kullandığı, kendisinin kullanmadığı, eşi öldükten sonra alanın o haliyle durduğuna dair savunması ile dosya içindeki nüfus kaydından sanığın eşinin suç tutanağının tutulduğu tarihten 15 gün önce vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, suç tarihinde dava konusu yeri kullanmadığı anlaşılan sanığın, üzerine atılı bulunan suçtan beraati yerine, yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Dava konusu yerde bulunan ve sabit tesis niteliğinde olan ağaçların müsaderesi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafi ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 22.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.