20. Hukuk Dairesi 2015/7272 E. , 2015/10694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 2. Asliye Hukuk ve ... Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, 22/2-a uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir.
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu yapılan ve bir bölümünün tapu iptali ve tescili istenen 224 ada 223 parsel sayılı taşınmazın kadastro mahkemesinin 2012/15 E.- 2013/3 K. sayılı dosyasında davalı olduğu ve taşınmaza ait kadastro tutanağının kesinleşmemiş olduğu anlaşıldığından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
... Kadastro Mahkemesince ise, görevsizlik kararına dayanak yapılan 2012/15 E. - 2013/3 K. sayılı dosyanın mahkemece sonuçlandırıldığı ve temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ilgili dairesine gönderildiği, henüz kesinleşmeyen ve tapu kaydı oluşmayan taşınmaza yönelik açılan tapu iptali ve tescil davasında kadastro mahkemelerinin görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, her iki yerel mahkemece verilen kararlar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
22/2/2005 tarihli ve 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi ve bu madde uyarınca 29.11.2006 tarihli ... Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilindeki Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uygulanacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik” hükümlerine göre yapılan uygulama kadastrosunun amacı, teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir. Uygulama kadastrosunun amacı, mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataları belirleyerek gidermek ve kadastro paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli hale getirmektir. Uygulama kadastrosu yapılırken, tesis kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftaları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır. Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Anılan yönetmeliğin 35. maddesi “...uygulamalara karşı, askı ilânı süresi içerisinde kadastro mahkemesinde dava açmak suretiyle itiraz edilebilir...” hükmünü düzenlemektedir.
Somut olaya gelince; davacı taşınmazına 22/2-a maddesi hükümlerine göre yapılan çalışmalar neticesinde, taşınmazının sınırlarının daraltılarak kendi tapusundan düşülmek suretiyle yan parsellere tevzii edildiği iddiasıyla 224 ada 222 parsel sayılı taşınmaza karşı tapu iptali ve tescil davası açmış olup, hali hazırda davacı üzerine tespit edildiği anlaşılan 224 ada 223 sayılı parsel dava konusu edilmemiştir. Bu durumda, dosya içerisindeki belgelerden 224 ada 222 parsel sayılı taşınmaza ilişkin yenileme tutanağının itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşıldığından davaya bakmaya genel mahkemeler görevli olup, uyuşmazlığın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.