20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10990 Karar No: 2015/10690 Karar Tarihi: 05.11.2015
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/10990 Esas 2015/10690 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/10990 E. , 2015/10690 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/05/2014 NUMARASI : 2012/380-2014/213
Taraflar arasındaki davada İstanbul 1. Tüketici ve İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, ayıplı olarak satıldığı iddia olunan aracın iadesi ile bedelinin geri ödenmesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesi; olayda tüketici işlemi olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun uyarınca tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde "Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanunun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı gerçek kişiden satın aldığı aracın davacı tarafından satın alınan 2005 model Peugeot 307 marka aracın üzerinde bulunan birden fazla şase numarasında farklılık bulunması nedeni ile ayıplı çıktığını ancak ayıbın üretimden kaynaklı olduğunu tespit ettiğini, bu nedenle zarara uğradığını belirterek, ayıplı olan aracın davacı tarafından davalıdan rayiç bedelinin ve uğranılan zararın tahsilini veya ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 1 ve 2, maddelerinde açıklanan kanunun amacı ve kapsamı ile 3. maddesinde tanımlanan satıcı ve tüketici kavramları birlikte değerlendirildiğinde, bir uyuşmazlığın bu Kanun kapsamında sayılabilmesi ancak taraflar arasında mal veya hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin bulunmasına bağlıdır. Dava konusu somut olayda ise davacı ile davalı şirketler arasında bir satış sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı ayıplı aracı davalı gerçek kişiden ikinci el alıcısı olarak satın almış ve davasını gizli ayıp iddiasına dayandırmış bulunmasına göre uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.