2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/14497 Esas 2017/9938 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/14497
Karar No: 2017/9938
Karar Tarihi: 22.11.2017

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/14497 Esas 2017/9938 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İcra Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararda, sanıkların borçlu şirkete muvazaalı icra takibi yaptırmak suretiyle alacaklının zarara uğramasına sebep olduklarının belirlendiği ve mahkumiyet kararı verildiği belirtiliyor. Ancak, mahkeme kararında sanıkların yapılan takibin hukuki durumu tam olarak incelenmeden mahkum edildiği ve kanuni düzenlemelerin eksik gözlemlendiği için hüküm bozuluyor. 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesinde yapılan değişiklik ile birlikte, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesinde öngörülen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi gerektiği belirtiliyor. Mahkeme kararında detaylı olarak ele alınan kanun maddeleri şöyle: CMUK'nın 310/1. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi, İİK'nın 331. maddesi, TCK'nın 53. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2016/14497 E.  ,  2017/9938 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
    1)Sanıklar ..., ... hakkında kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
    Sanıkların, 14.12.2015 tarihinde tebliğ olunan kararı, CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra 22.12.2015 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle temyiz istemlerinin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
    2)Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
    Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
    “1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
    2-)Telef ederek
    3-)Kıymetten düşürerek,
    4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
    5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
    Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da ( alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; şikayetçi vekilinin şikayet dilekçesinde borçlu şirketin, borcunu ödememek için sanık ...’a muvazaalı icra takibi yaptırması nedeniyle şikayette bulunduğu anlaşılmakla; öncelikle Ticaret Sicil Müdürlüğü"nden borçlu şirketin şikayet tarihi itibariyle yetkilisi sorulup, sanıklar hakkında yürütülen takip sırasında, borçlu şirkete ait araçların üzerine bu dosyaya ilişkin takip borcundan dolayı hacizler tatbik edilmekle birlikte, aynı hacizli mallar üzerinde başka dosyalardan dolayı da hacizlerin bulunduğunun anlaşılması nedeniyle hacizli malların değeri ile üzerlerindeki tüm hacizli alacakların miktarları belirlenerek, anılan alacakların karşılanmasından sonra bu dosya borcu için alacaklıyı tatmin edebilecek bir paranın kalıp kalmadığı saptanarak, sonucuna göre hukuki durumun takdiri yerine eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kabule göre de;
    1)02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 331/1. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    2)Dava ve cezanın İİK"nın 354. maddesinde yazılı sebeplerden düşeceğinin kararda belirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    3)Sanıklar hakkında hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmanın kararı süresi içerisinde temyiz etmeyen sanıklar ... ve ...’e teşmiline, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.