16. Hukuk Dairesi 2015/11989 E. , 2015/12555 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1969 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 179 ada 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların bulunduğu yer tespit harici bırakılmış, 2007 yılında 1443 parsel numarası ve 35.359 metrekare yüzölçümü ile ihdasen Hazine adına tescil edilerek, aynı yıl imar uygulamasına girmiş ve 179 ada 6 parselde 462 metrekare, 179 ada 7 parselde 653 metrekare, 179 ada 8 parselde 709 metrekare yüzölçümü ile Hazine adına tescil edilmiş, daha sonra imar uygulamasının iptali ile 2013 yılında yeniden yapılan imar sonucu 213 ada 6, 7 ve 8 parsel numaralarını almıştır. 179 ada 9 parsel sayılı 925,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro sırasında 155 ada 1 ve 2 parsel numaraları ile 155 ada 1 parsel davalılar ... ve müşterekleri murisi ..., 2 parsel ise davalı ... ... adına tespit ve tescil edilmiş, 2007 yılında yapılan imar uygulaması ile anılan ada ve parsel numarasını, daha sonra imar uygulamasının iptali ile 2013 yılında yeniden yapılan imar sonucu 213 ada 9 parsel numarasını almıştır. 179 ada 10 parsel sayılı 693 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro sırasında 170 parsel numarası ile dava dışı ... adına tespit ve tescil, 1994 yılında satış nedeniyle dava dışı ... Yapı ve Malzemeleri Ticaret A.Ş adına tescil edilmiş, 2007 yılında yapılan imar uygulaması ile anılan ada ve parsel numarasını, daha sonra imar uygulamasının iptali ile 2013 yılında yeniden yapılan imar sonucu 213 ada 9 parsel numarasını alarak bu kez Hazine ve ... Yapı ve Malzemeleri Ticaret A.Ş adına tescil edilmiştir. Davacı ..., mevki ve yönlerini dava dilekçesinde bildirdiği, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmış, yargılama sırasında davacının hak iddia ettiği yerlerin 179 ada 6, 7, 8, 9 ve 10 parsellerin bir bölümünde kaldığı tespit edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda tapu iptali ve tescil davası olarak görülen davanın kabulüne, fen bilirkişi rapor ve krokisinde sarı renk ile taralı olarak gösterilen 179 ada 6 parselde kalan 216.55, 7 parselde kalan 437, 8 parselde kalan 40.55, 9 parselde kalan 811.96, 10 parselde kalan 48,41 metrekare yüzölçümüdeki bölümler üzerinde davacı ... mirasçıların veraset ilamındaki hisseleri oranında mülkiyet hakkının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 179 (yeni 213) ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz incelemesinde; mahkemece, dava konusu taşınmazların öncesinde tespit harici yer iken davacı tarafından imar-ihya edilerek kazanmayı sağlayan süre boyunca kullanıldığı, bu şekilde davacı lehine zilyetlikle mülk edilme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmazlar hakkında 1969 yılında yapılan kadastro sırasında tutanak düzenlenerek tapuya tescil edilmiştir. Bu nedenle davacının, bu parsellere yönelik davasının tapu iptal ve tescil davası olduğunun kabulü zorunludur. Ne var ki, anılan parsellere ait kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihi olan 1969 yılı ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kanun"un 12/3. maddesinde de öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği göz önüne alındığında davanın reddi gerekeceği kuşkusuzdur. Öte yandan tapulu yerlerin zilyetlikle kazanılması da mümkün bulunmadığına göre kadastrodan sonraki zilyetliğe de değer verilemez. Hal böyle olunca; mahkemece açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu kabulüne dair yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisi ile davalılar ... ve müşterekleri vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
2- Çekişmeli 179 (yeni 213) ada 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne dair hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava, idari yoldan oluşan tapu kaydının tesis tarihine kadar, öncesi çalılık olan yerde davacı adına 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17. maddesinin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi ile çözüme kavuşturulacak nitelikteki tapu iptali ve tescil davasıdır. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi şartıyla kazanılması mümkündür. O halde, imar-ihyanın ne zaman başladığı, ne zaman tamamlandığı ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü önem arz etmektedir. Dosyadaki zirai bilirkişi raporu bu hususları karşılamadığı gibi, keşif anında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık anlatımları da soyut nitelikte kalmakta olup, taşınmaz üzerinde imar–ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile ekonomik amaca uygun zilyetlik başlangıç tarihini belirlemeye yeterli değildir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin vasfının belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğrafları getirtilerek üzerinde inceleme yapılmadan karar verilmesi de doğru değildir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle, en az üç ayrı zaman dilimine, taşınmazın ihdasen Hazine adına tescil tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte; belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisine inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz bölümleri hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerlerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise
ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, zirai bilirkişi kurulundan da, taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu ile ilgili komşu taşınmazlarla mukayeseli olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.