19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/7495 Karar No: 2017/9926 Karar Tarihi: 21.11.2017
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/7495 Esas 2017/9926 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığa, İcra İflas Kanunu’nun 331. maddesi kapsamında takibi şikayete bağlı olan suçlama yönetilmiştir. Ancak, mahkeme eksik kovuşturma yaparak beraat kararı vermiştir. Temyiz başvurusu üzerine Yargıtay, mahkemenin eksik kovuşturma yaptığına hükmederek kararı bozmuştur. Bu durumda, sanığın üzerine atılı suçlamaya ilişkin dava yeniden açılacak ve sanığın hukuki durumu tekrar değerlendirilecektir. İcra İflas Kanunu’nun 331. maddesi, bir borçlu tarafından alacaklısını zarara sokmak amacıyla mallarını mülkünden çıkarması, telef etmesi, kıymetten düşürmesi, gizleyerek başkasının uhdesine geçirmesi veya asıl olmayan borçları kabul etmesiyle işlenebilen bir suçtur.
19. Ceza Dairesi 2016/7495 E. , 2017/9926 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, “1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, 2-)Telef ederek 3-)Kıymetten düşürerek, 4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek, 5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek; Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; şikayetçi tarafın, sanık ...’nin hakkında icra takibi başlatıldığı ve sanığın adına kayıtlı taşınmazlarını diğer sanık ...’e sattığı ve söz konusu taşınmazlara ilişkin olarak tasarrufun iptali davası açıldığı ve bu davanın derdest olduğu iddia edildiğinden, ilgili dava dosyası incelenip açılmış bir tasarrufun iptali davası varsa sonucu beklenilip ve ayrıca sanığa ait olduğu anlaşılan başka taşınır ve taşınmazların da tespit edilmesi nedeniyle, bu taşınır ve taşınmazlar üzerinde başka icra takip dosyalarından dolayı haciz bulunup bulunmadığı, haciz olduğunun saptanması halinde ise bu malların değeri ile hacizli dosya alacakları belirlenerek, taşınmaz ve taşınırların değerinin hacizli dosya alacaklarını karşılamasından sonra, bu dosya alacağı yönünden alacaklıya yeterli miktarda bir meblağın kalıp kalmayacağı hususunda araştırma yapılıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdiri gerekirken mahkemece eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.