Taraflar arasındaki davada Bandırma Sulh Hukuk ve Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, terekenin borca batık olduğu sebebine dayalı mirasın reddi davalarında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davacının ret isteminin 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 605/1. maddesinde düzenlenen "gerçek ret" istemine yönelik olduğu ve yasal süresi içinde mirasın reddi talebinde bulunulduğu, dava açılırken hasımsız olarak açıldığından sulh hukuk mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda; davacı, terekenin borca batık olduğunu iddia ederek, murisin ölümümden itibaren 3 aylık yasal süre içinde kayıtsız şartsız mirası ret ettiğini belirtmiştir. Terekenin borca batık olduğuna ilişkin kullanılan ifadelerin dilekçe ve mirasın reddedilmesi talebini açıklayıcı mahiyette kullanıldığı ve tereke alacaklılarına husumet yöneltilmemiş olması nedeniyle, davayı kayıtsız şartsız mirasın gerçek reddi olarak nitelendirmek uygun olacaktır. Mirasın gerçek reddi, Türk Medenî Kanununun 605/1. maddesine dayalı dava olup, görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın, Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.