(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2019/4232 E. , 2021/6282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat,
2- TCK.nın 204/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, akrabası olan katılanın üzerine kayıtlı şirkette beraber çalıştıkları, katılan yerine imza attığı tamamen sahte olarak oluşturulmuş 3 adet çeki kullanılarak, tedavüle sürdüğü, katılanın üç adet çeki piyasadan bedelini ödemek suretiyle tekrar aldığı, bu şekilde sanığın katılanı borçlandırmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık savunmaları, katılan beyanları ve tanık anlatımları, alınan Adli Tıp Kurumu ve ekspertiz raporlarında; çeklerin her birinin tamamen sahte olarak üretildiği ve iğfal kabiliyetine haiz olduğu, çeklerdeki yazı ve imzaların katılan ..."ün eli ürünü olmadıkları,... seri numaralı ve ... seri numaralı çeklerin ön yüzündeki tanzimle ilgili el yazıları ve arka üzündeki ... ... ibareli el yazıları ile imzaların sanığın eli ürünü oldukları yönündeki görüş ve kanaatin bildirilmesi ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; katılan adına kayıtlı işyerinin fiilen sanık tarafından yürütüldüğü, sanığın önceden yapılan alışveriş karşılığı borç itfasına yönelik çekleri verdiği, bir kısım tanıkların borç bedelinin ödenmesine müteakip çeklerin iade edildiğini ifade etmeleri, her ne kadar katılan toptancılardan bedelini ödeyerek çekleri aldığını belirtmişse de; bu kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerini sunamaması, ödemeye ilişkin herhangi bir belge ibraz etmemiş olması, çeklerle katılan adına kayıtlı işyerine ürünler alındığı, sanığın tamamen sahte olarak oluşturulmuş ve iğfal kabiliyetine haiz çekleri kullandığının anlaşılması karşısında; nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı, resmi belgede sahtecilik suçunun sübuta erdiği gerekçelerine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği gözetilerek, katılanın itibar görmeyen beyanı ile sanığın suça konu çeklerin farklı kişilere, farklı tarihlerde verdiği iddia olunmuşsa da; dosya kapsamı itibariyle çeklerin farklı tarihlerde keşide edildiğine dair her hangi bir delilin bulunmaması karşısında; tebliğnamedeki resmi belgede sahtecilik suçundan her bir çek için ayrı ayrı mahkumiyet tesis edilmesi gerektiği yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin suçun sabit olmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan O yer Cumhuriyet savcısının beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine, sanık hakkında TCK’nın 43 maddesinin uygulanması gerektiğine gerekçesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 31/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.