Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/512
Karar No: 2012/1751
Karar Tarihi: 13.03.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/512 Esas 2012/1751 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/512 E.  ,  2012/1751 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve ... Belediye Başkanlığı aralarındaki tescil davasının reddine dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.10.2011 gün ve 184/430 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı Hazine vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.03.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... ve Hazine vekili Avukat Ulviye Sarp geldiler. Başka gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili tarafından davalılar Hazine ve ... Belediye Başkanlığı aleyhine açılan tescil davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece dava konusu taşınmazın derenin etkisi altında bulunduğu, zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı Hazine vekili taraflarından temyiz edilmiştir.
    Dava, eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Dava konusu taşınmaz, 1970 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında “sınır dere” olarak tespit dışı bırakılmıştır. Böyle bir yerin aktif dere olmaktan kurtulduğu veya derenin taşkın ve etki alanından çıktığı tarihten itibaren emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, kadastro çalışmalarında sınır dere olarak tespit dışı bırakılan taşınmazın batı sınırında yer alan ve yerel bilirkişi ve tanık ifadeleri ile uzman bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazla bütün olarak kullanıldığı ifade edilen 1631 parsel sayılı taşınmazın öncesi 265 parsel dayanağı Ocak 1953 tarih 307 sıra numaralı tapu kaydında dava konusu taşınmaz “sınır dere” yazılı olduğuna, 1631 parselin Cafer Yılmaz adına tapuda kayıtlı iken ölümü sonrası 4/6 payın Cafer mirasçılarının bir kısmından 05.06.2001 tarihinde davacı tarafından tapuda satın alındığına, 265 parsel Cafer Yılmaz adına tapuda kayıtlı iken Türkiye Elektrik Kurumu tarafından pilon yeri kamulaştırması sebebiyle ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.10.1986 tarih 1986/474 Esas 1986/509 Karar sayılı ilamının infazı ile 1630 ve 1631 parseller oluştuğuna, infazı yapılan ilam eki krokide dava konusu taşınmaz bölümü yine “sınır dere” olarak gösterildiğine, dava konusu taşınmazın batısında komşu 1331 parsel dayanağı 03.11.1967 tarih 38 sıra numaralı tapu kaydında da doğuda dava konusu taşınmazın “dere ve kısmen hali arazi”, 1332 parsel dayanağı 16.04.1970 tarih 58 sıra numaralı tapu kaydında “sınır dere” olarak gösterildiğine, diğer yandan davacının komşu 1631 parselde 05.06.2001 tarihinde satın alma yolu ile malik olduğu gözetildiğinde davacının satın aldığı şahsi hakkının TMK.nun 719. maddesi uyarınca tapudaki miktarla sınırlı bulunduğuna, komşu parselde kalan taşınmaz yönünden satan kişinin dava hakkını devraldığına ilişkin bir bilgi ve belgede dosyaya sunulmadığına, bu hususta kanıtlanmadığına göre davacı vekilinin bölgede dere bulunmadığı, küçük bir su akıntısı niteliğinde olduğu, kazanma süresi ve koşullarının gerçekleştiğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Hazine vekili cevabında davanın reddini savunmuş ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesini istemiştir. Yapılan yargılama sonunda taşınmazın dere niteliğinde ve derenin etki alanında olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Toplanan delillere ve uygulanan kayıt ve belgelerden taşınmazın mera niteliğinde olmadığı, dere vasfında olduğu belirlendiğine göre Hazinenin mera olarak sınırlandırılması isteği yerinde değildir. Diğer yandan bu tür yerler TMK.nun 715 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/D maddeleri kapsamında kalan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, özel mülkiyete konu olmayan ve TMK.nun 999. maddesi uyarınca tapuya kayıt ve tescili mümkün bulunmayan yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bu taleple ilgili gerekçede bir açıklamaya yer verilmemiş olmakla birlikte davanın reddine karar verildiğine göre bu red kararı Hazine isteği bakımından da geçerli olduğuna göre bu istekle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olduğundan söz edilemez. Hazine vekilinin temyiz isteği de bu nedenlerle yerinde değildir.
    Açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddi ile usul ve kanuna uygun görülen hükmün ONANMASINA, 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 13.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi