14. Hukuk Dairesi 2019/4231 E. , 2020/3820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/11/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14/03/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, dava konusu 122 ada 2 parsel, 122 ada 3 parsel, 122 ada 4 parsel, 581 ada 34 parsel, 581 ada 35 parsel, 581 ada 36 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olduğunu, dava dışı önceki paydaş ..."nın bu taşınmazlardaki paylarını davalı ..."e sattığını, kendisine bu satıştan haber verilmediğini ileri sürerek önalım hakkı nedeniyle davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 122 ada 2 parsel, 122 ada 3 parsel, 122 ada 4 parsel, 581 ada 34 parsel, 581 ada 35 parsel, 581 ada 36 parsel taşınmazlarda davalı adına olan payların tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 04.04.2017 tarihli, 2015/10674 Esas, 2017/2724 Karar sayılı ilamıyla, “...Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olaya gelince; dava konusu paylar, davalı ... adına kayıtlıyken satıcı ..."nın davalı ..."e karşı açtığı tapu iptali ve tescil davası kabul edilip 07.04.2015 tarihinde kesinleşmiş, dava konusu payların mülkiyeti Türk Medeni Kanunu"nun 705. maddesine göre mahkeme kararı ile satıcı ... tarafından kazanılmış, dolayısıyla davalı adına kayıtlı iptal edilecek pay kalmamıştır.
Bu durumda Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesine göre davanın, satıcı yeni malik Zülki Kaya"ya yöneltilmesi gerekirken, infaza uygun olmayan hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle mahkemece verilen karar bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak, önalım davası açıldıktan sonra davaya konu payı satan ... tarafından davalı ... aleyhine satış bedeli ödenmediği iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açıldığı, davalı alıcı ...’in kabulü üzerine mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, her ne kadar eldeki davada HMK’nin 125/2. maddesi uyarınca davacı ... tarafından satıcı ...’ya husumet yönledirilmiş olsa da önalım hakkına konu satış işlemi iptal edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesinde;
“(1) Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
(2) Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olaya gelince, bozma ilamı üzerine davacı, HMK’nin 125. maddesi uyarınca davasını tapu iptali ve tescil davası olarak yeni malike karşı devam ettirmek istediğini beyan etmiş, mahkemece, yeni malikin önalım hakkına konu payı satan kişi olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı vekili, önalıma konu payı satan davalı ... ile davalı alıcı ... arasındaki tapu iptali ve tescil davasının kötüniyetli olarak açıldığını, mahkemeye önalım davasından bahsedilmediğini, aynı taşınmaz hakkında ayrı davalar yürümesine sebep olduklarını, mahkemelerin yanılgıya düşürüldüğünü aşamalarda ileri sürmüş olup mahkemece davacı tarafın muvazaa iddiasına ilişkin beyanları dikkate alınmaksızın, delilleri toplanıp değerlendirilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.