10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/26580 Karar No: 2016/5677 Karar Tarihi: 14.04.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/26580 Esas 2016/5677 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/26580 E. , 2016/5677 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, 27.10.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ve yapılan tedavi masraflarının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 5510 sayılı Yasa"nın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin, anılan Yasa"da, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücûan tazminat davalarında uygulanmasına imkan veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Yasaların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı sonucu olarak davanın yasal dayanağının 506 sayılı Yasa"nın 26. maddesi olduğu belirgindir. Dosya kapsamından, mahkemece aldırılan kusur raporuna göre tazminat miktarının hesaplandığı ve sonucuna göre hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de, söz konusu iş kazası nedeniyle davacı Kurum Denetmen (müfettiş) raporu ile davalılar arasındaki ilişki yönünden, ilgili davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarının getirtilmediği anlaşılmakla, belirtilen eksikliklerin giderilmesi, Kurum Denetmen raporundaki tespitler ile mevcut kusur raporunun karşılaştırılması ve sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu da gözetilerek karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.