Esas No: 2021/2423
Karar No: 2022/6386
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2423 Esas 2022/6386 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2423 E. , 2022/6386 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 24.09.2020 tarih ve 2019/291 E. - 2020/153 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.01.2021 tarih ve 2020/1272 E. - 2021/75 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin et üretimi ve satışı alanında faaliyet gösteren tanınmış bir şirket olduğunu ve TPMK nezdinde de tanınmış marka olarak tescil edildiğini, davacı şirketin 2010/27892 numaralı "GÜNAYDIN ET BİZİM İŞİMİZ" ibareli 29, 30, 40, 43. sınıflarda tescilli markası bulunduğunu, davalının ise 2017/68141 numaralı "ET BİZİM İŞİMİZ KSEŞEKERET +şekil" ibareli 35. sınıfta tescilli markasının bulunduğunu, 6769 sayılı SMK'nın 6/1 md. uyarınca davalı markasının müvekkilinin markası ile iltibas oluşturacak derecede benzer olduğunu, tescilli olduğu mal ve hizmetlerin de aynı/benzer olduğunu, bu durumun aynı zamanda TTK'nın 54 ve devamı maddelerince haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek davalının 2017/68141 numaralı "ET BİZİM İŞİMİZ KSEŞEKERET +şekil" ibareli markasının 35. hizmet sınıfı içerisindeki 29 ve 30. alt sınıf emtialar bakımından hükümsüzlüğüne ve markanın sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının markasının tanınmış bir marka olmadığını, "et bizim işimiz" ibaresinin müvekkilinin markasının esaslı unsuru olmadığını, dava konusu marka başvurusuna davacının YİDK aşamasında itirazda bulunmadığını, müvekkili markası ile davalı markasının benzemediğini, iltibas oluşmayacağını, idari ve işletmesel olarak farklı tüketici kesimine hitap ettiklerini ve haksız rekabet oluşmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı markasının tanınmış marka olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; taraf markalarının bir kısım mal ve hizmetler yönünden aynı sınıfı kapsadığı, ancak davalının ''Et Bizim İşimiz'' ibaresinde yardımcı unsur olarak bulunan ''KSEŞEKERET'' ibaresi nedeniyle taraf markaları arasında farklılık bulunduğu, davacının "GÜNAYDIN Et Bizim İşimiz" ibareli markası ile davalının "KSEŞEKERET ET BİZİM İŞİMİZ" ibareli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal açıdan ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi bağlamında iltibasın bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davacı adına tescilli 2010/27892 sayılı “GÜNAYDIN ET BİZİM İŞİMİZ” marka ile hükümsüzlüğü talep edilen davalının 2017/68141 sayılı “ET BİZİM İŞİMİZ KSEŞEKERET+ŞEKİL” ibareli markasının 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzer olmadığı ve markalar arasında iltibas tehlikesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İltibas tehlikesinin değerlendirmesinde markaların herbir ayırt edici unsurları ayrı ayrı gözetilmek suretiyle üzerinde kullanılacağı ürünlerin ortalama tüketicileri nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal özellikleri bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle markaların karışıklığa yol açıp açmayacağının dikkate alınması gereklidir. Bu hususlar çerçevesinde yapılan değerlendirmede davacı markasının ana unsurunun “ET BİZİM İŞİMİZ” ibaresi olduğu, davalı markasında ise bu ibareye ek olarak “KSEŞEKERET” ibaresi getirildiği, “ET BİZİM İŞİMİZ KSEŞEKERET” ibareli markanın davacı markasından uzak, farklı yeni bir marka olarak algılanmayacağı, “KSEŞEKERET” sözcüğünün dava konusu markaya ayırt edicilik katmadığı, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b bendi uyarınca tescil kapsamı aynı veya ilişkilendirilebilecek mal ve hizmetler yönünden dava konusu davalı markasının davacı markası ile karıştırılma tehlikesine yol açacak derecede benzer olduğu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 28/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.