Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/14 Esas 2015/12511 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14
Karar No: 2015/12511
Karar Tarihi: 26.10.2015

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/14 Esas 2015/12511 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/14 E.  ,  2015/12511 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KUMLUCA KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında .. Köyü çalışma alanında bulunan 281 ada 3 parsel sayılı 2816,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla ... adına tespit edilmiştir. Davacı hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli 281 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın davalarını ispatlayamadığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı tarafa keşif sonrası sunulan bilirkişi raporları duruşmada tebliğ edildiği, talep ettiği halde bilirkişi raporlarına karşı beyanda bulunmak üzere süre verilmediği gibi davacı tarafın, dava dilekçesinde tanık deliline dayandığı, bu tanıklarının isimlerini ise 22.06.2007 havale tarihli dilekçesinde bildirdiği ve tanıklarının dinlenilmesinden vazgeçmediği halde, mahkemece, davacı tarafın tanıkları dinlenilmeden hüküm kurulmuştur. Öte yandan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişisi ayrı ayrı dinlenilmemiş, tespit bilirkişi beyanı mahalli bilirkişi beyanlarını tekrar ederim şeklinde zapta geçirilmiştir. Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, her iki tarafın tanıkları yöntemine uygun şekilde dinlenilmeli, taşınmaz üzerinde taraflardan hangisinin ne şekilde zilyetliğinin bulunduğu yöntemine uygun olarak sorulmalı, davacı tarafından dava konusu yerin davalı murisi tarafından kayın pederine satıldığı ve kayın pederi tarafından kendisine hibe olunduğu iddia edildiğine göre bu husus sorularak açıklığa kavuşturulmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde yöntemince, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, ayrıca davacı yanın temyiz dilekçesinden taraflar arasında ceza dosyası da bulunduğu anlaşıldığından bu dosya getirilerek tanık beyanlarında bu husus da gözönüne alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir hüküm tesis edilmelidir. Belirtilen yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm tesis edilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.