Bozmaya uyularak Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen tehdit ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı, 1-Sanığın tehdit eylemine ilişkin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2-Sanığın yaralama eylemniden kurulan hükümde ise; Dairemizin 24/11/2016 tarihli bozma ilamına konu 02/10/2012 tarihli yaralama suçuna ilişkin kurulan hükümde sanık aleyhine temyiz bulunmaması karşısında, TCK"nın 52. maddesinin uygulanması suretiyle belirlenen 3600 TL adli para cezasının sanık lehine 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış hak oluşturacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temiyz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak, bu hukuka aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, sonuç cezanın 3600 TL adli para cezası olarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına 04/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.