Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10211
Karar No: 2016/13872
Karar Tarihi: 09.05.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/10211 Esas 2016/13872 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/10211 E.  ,  2016/13872 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    .

    DAVA : Davacı, yıllık izin, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 31.03.2013 tarihine kadar sürekli fazla çalışma yapmış olmasına karşın fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin fazla çalışma ücretlerini sözlü olarak istemesine karşın olumlu yanıt alamadığını, fazla mesai ücretlerini alamayan müvekkilinin 27.08.2013 tarihinde iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini iddia ederek ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması talebiyle davacının davalıdan alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin işe gelmemesi üzerine 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/ll-g maddesi uyarınca haklı sebeple müvekkili tarafından feshedildiğini, bu sebeple davacının kıdem tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, davacının yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığını iddia ederek davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacının ödenen aylık ücreti az bulması sebebiyle işten kendisinin ayrıldığı, her ne kadar dava dilekçesinde fazla mesai ücretlerini alamaması sebebiyle işten ayrıldığı iddia edilmiş ise de tüm tanık anlatımlarından işyerinde fazla mesai ücretleri konusunda işverenle sorun yaşanmadığının anlaşıldığı, fazla çalışma ücretlerinin çalışan işçilere elden zarf içinde ödendiği, gerek davalı gerekse davacı tanıklarının beyanlarından bu hususun anlaşıldığı, davacının fazla çalışma ücretlerini alamaması sebebiyle işten ayrıldığı iddiasını ispat edemediği, bu nedenle kıdem ve fazla çalışma ücreti taleplerinin reddi gerektiği, ayrıca dava açıldıktan sonra davacının ödenmeyen yıllık izin ücretinin ödendiği, bu alacağın da konusuz kaldığı yönünde karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Söz konusu alacakların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de iddia edilen dönemlerde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
    Dosya kapsamından; davacının, davalı işyerinde usta yardımcısı olarak 26.03.2010-27.08.2013 tarihleri arasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı tanıklarının "fazla mesai ücretlerini elden alıyorduk" beyanını esas alıp fazla mesai ücreti alacağı bulunmadığı tespitini yapmış ise de bu beyan ödeme ispatı olamayacağı gibi tanık ifadelerinde ödendiğini ifade ettikleri çalışmaların saat 17:30"dan sonraki çalışmalar olduğu, tanık beyanlarından anlaşılan davacının çalışma saatlerinin haftanın altı günü 08:00-17:30, bir saat ara dinlenme ile 9,5-1=8,5 günlük, ellibir saat haftalık çalışma saati ve kırkbeş saat normal çalışma saatinin düşülmesi neticesinde haftalık altı saat fazla mesai çalışmasının bulunduğu bordrolarda fazla mesai tahakkuku olan dönemin öncesi çalışma süresi bakımından ispatlanmıştır. Bu duruma göre, belirtilen dönem bakımından belirtilen esaslara göre fazla mesai ücreti hüküm altına alınmalı, fazla mesai ücret alacağı ödenmeyen davacı işçinin haklı feshi söz konusu olduğundan kıdem tazminatının ödenmesine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    .

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi