Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/2628 Esas 2020/805 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2628
Karar No: 2020/805
Karar Tarihi: 05.02.2020

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/2628 Esas 2020/805 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesinde görülen bir davada, sanık çocuğun cinsel istismarı suçlamasıyla mahkum edildi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili davaya katılma hakkı bulunmamasına rağmen temyiz istemiyle başvuru yaptı. Ancak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, davaya katılma talebinin kanun yolu muhakemesinde yapılamayacağına karar verdi. Bu nedenle, Bakanlık vekilinin talebi reddedildi ve hüküm onandı. Kanunlar olarak, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gösterildi.
14. Ceza Dairesi         2019/2628 E.  ,  2020/805 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel
    istismarı
    HÜKÜM : Çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet
    Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili

    İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Müşteki Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re"sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığından vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Sanık müdafisi ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
    Hükümden sonra 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
    Muhakeme safahatını yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, iddia ve savunma ile tüm delillerin eksiksiz olarak kararda gösterildiği, hükmedilen cezanın nevi ve miktarı itibarıyla kanuni sınırlar içinde tayin edildiği anlaşıldığından, sanık müdafisi ile O Yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz taleplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, 05.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.