1. Hukuk Dairesi 2021/7150 E. , 2021/7197 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, BEDEL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesi ile ... parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, diğer taşınmazlar bakımından ise yargılama sırasında Hazine adına orman vasfı ile tescil edildikleri gerekçesi ile tapu iptali ve tescili talebinin reddine, terditli talep olan bedel talebinin kabulüne karar verilmiş, kararın istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına ve ... parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, diğer taşınmazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı ..."tan intikal eden taşınmazlardaki miras paylarının devri için velisi olan annesinin düzenlediği vekaletname ile davalının yakın arkadaşı olan ..."nun vekil tayin edildiğini, 15.06.1999 tarihinde dava konusu taşınmazların vekil tarafından davalı ..."e, onun da amcalarının sahibi olduğu ... İnşaat firmasına temlik edildiğini, satış bedelinin ödenmediğini, vekil ile davalıların çıkar ve işbirliği içerisinde zararlandırma kastı ile hareket ettiklerini ileri sürerek, dava konusu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, mümkün olmaması halinde taşınmazların değerinin yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davacının ve annesinin satıştan haberdar olduğunu, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini; davalı ... İnş. Ltd. Şti. yetkilisi, davacının velisinin onayı ile işlemlerin yapıldığını, davacının annesi ..."un vekaletnameyi terekedeki taşınmazların şirket menfaatine satılacağını bilerek verdiğini, dava dışı ... Şirketinin ..."den borç aldığını, teminat olarak taşınmazların verildiğini, borcun ödenmesi ile taşınmazların geri alındığını, işlemlerin 18 yıl önce vekalet verenin menfaatine uygun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesi ile ... parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, diğer taşınmazlar bakımından ise yargılama sırasında Hazine adına orman vasfı ile tescil edildikleri gerekçesi ile tapu iptali ve tescili talebinin reddine, terditli talep olan bedel talebinin kabulüne karar verilmiş, kararın istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve ... parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, diğer taşınmazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, anılan kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairece; “...Somut olayda, yargılama sırasında ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazların orman olduğu gerekçesi ile Hazine adına tesciline karar verilmiş olup, artık anılan taşınmazlar yönünden tapu iptal ve tescile karar verilemeyeceği açık ise de; çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi gereğince; tapu iptal ve tescil isteminin, mülkiyetin hükmen tescil tarihine kadar kendisinde olduğununun tespiti istemini de içerdiği kabul edilmelidir. Diğer taraftan, davalı şirketin ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/684 Esas sayılı dosyasında Hazine ve Orman Genel Müdürlüğüne karşı açtığı tazminat davasının HMK"nin 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacının evvelki dönemdeki mülkiyet hakkına dayanarak Hazine aleyhine tazminat davası açabileceği de göz önüne alındığında eldeki davada tapu iptal ve tescil talebinin mülkiyetin tespiti istemini de kapsadığı, davacının bu hususta hukuki yararının bulunduğu tartışmasız olup, bu gibi durumlarda “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verileceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; çekişme konusu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlar bakımından çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince davacı talebi hakkında tespit hükmü verilebileceği gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca işlem yapılarak ... parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescili talebinin kabulüne, dava konusu diğer taşınmazlar yönünden ise tapu iptali ve tescil davasının konusuz kaldığı anlaşıldığından, bu taşınmazlar yönünden açılan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ancak bu taşınmazlar yönünden açılan davada ""çoğun içinde azı da vardır ilkesi"" gereğince; iş bu taşınmazların Hazine adına tesciline ilişkin kararın kesinleşme tarihi olan 09/01/2018 tarihine kadar, davacının miras payı oranında mülkiyet hakkının bulunduğunun tespitine karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı ... vekilinin aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine.
Bilindiği ve 6100 sayılı HMK’nin 297/2 maddesinde düzenlendiği üzere (1086 sayılı HUMK 388/son md.) hüküm sonucu kısmında; “İstek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince orman olduğu gerekçesi ile Hazine adına tesciline karar verilen dava konusu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlar hakkında hüküm kurulurken bozma ilamında belirtildiği üzere sadece tespit hükmü kurulması gerekirken infazda sorun yaratacak şekilde aynı taşınmazlar hakkında hem davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile bu taşınmazlar yönünden açılan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, hem de çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince anılan taşınmazlarda davacının miras payı oranında mülkiyet hakkının bulunduğunun tespitine karar verilmesi ve davacının miras payının belirginleştirilmemesi doğru değildir.
Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 26.05.2021 tarihli, 2021/551 E. ve 2021/707 K. sayılı hükmünün 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine 2. bent olarak “Dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarda Hazine adına tesciline ilişkin kararın kesinleşme tarihi olan 09.01.2018 tarihine kadar davacının 3/88 pay oranında mülkiyet hakkı bulunduğunun tespitine,” cümlesinin yazılmasına, davalı ... vekilinin temyizi ve re’sen yapılan inceleme sonucu hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine, 25/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.