8. Hukuk Dairesi 2016/22065 E. , 2019/2252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.03.2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan davacı vekili Avuka.... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
.K.. A R A R
Davacılar vekili, vekil edenlerinin miras bırakan ...."ın çocukları olduğunu, davalının ise murisin ikinci eşi olduğunu, murisin 16/04/2009 tarihinde vefat ettiğini, tarafların miras bırakanın sağlığında 06/04/2006 tarihinde İsviçre"de Noter nezdinde murisinde katıldığı miras sözleşmesi ve mirastan feragat beyanı düzenlediklerini, sözleşmede davalı ..."ın bir kısım mirastan feragat ettiğini, bunun yanında miras bırakanın sözleşmede detaylı olarak bahsedilen terekenin ödenmesi ve ifasından sonra kalan yarı miras payı hakkına mahsuben dava konusu 7998 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 18 numaralı bağımsız bölümün 160.000 Euro mahsup bedeli ile miras payı olarak tahsis edildiği hususunda anlaştıklarını, terekeye alınan 160.000 Euro tutarındaki taşınmaz üzerinde vekil edenlerinin 1/2 oranında haklarının bulunduğunu, davalının ise bunu inkar edip taşınmazın 1/2 hissesini vekil edenlerine vermediğini, öncelikle dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin kaydının iptali ile vekil edenleri adına müştereken tesciline, bunun mümkün olmaması halinde 1/2 değerine mahsuben 8.000 Euronun miras bırakanın vefatı tarihinden itibaren dövize uygulanacak faizi ile birlikte aynen, ya da bu bedele dava tarihi itibariyle ... Bankasının döviz alış kuru üzerinden hesaplanan 19.440 TL nin vefat tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacıların söz konusu taşınmazın davalıya ait olduğunu yapılan sözleşme ile öğrendiklerini, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, söz konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı olup bu taşınmazın miras paylaşımına dahil olmadığını, bu sebeple davacıların 1/2 pay istemelerinin usulsüz olduğunu, davacı tarafın tereke tespiti yaptırmadan ve İsviçre"deki malların tespitini yaptırmadan tenkis ve tapu iptal tescil davası açmalarının yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 7998 ada 1 parsel üzerindeki B blok 18 nolu bağımsız bölümün 1/2 oranında tapusunun iptali ile 3/6 hissesinin davalı üzerinde bırakılıp, 1/6 hissesinin .... 1/6 hissesinin ... Hügli, 1/6 hissesinin ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacılar ile davalının yakın mirasbıranı ...."ın 16/04/2009 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçı olarak ikinci eşi olan davalı ve davacı çocuklarının kaldığı, murisin sağlığında, muris ile birlikte tüm mirasçıların da katıldığı 06/04/2006 tarihinde İsviçre Noterliğinde miras ve mirastan feragat sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşmede murisin bir takım alacakları, mücevherleri ve dava konusu taşınmaz hakkında hükümlere yer verilerek paylaşımlarının yapıldığı, sözleşmenin 3. sayfasında, şirketlerden elde edilecek gelirlerin (kredilerin) ve mücevherlerin murisin çocukları olan davacılara kalacağı ve çocukları arasında eşit dağıtılacağı, kocanın miras hakkı olarak, paylaşım sözleşmesi gereği Antalyadaki evin kendi mülkü olarak davalı ..."a düşeceği ve bunun karşılığında aynı sayfanın son paragrafında ..."ın geri dönülmez biçimde miras hakkından feragat ettiğinin belirtildiği, ne var ki, 4. sayfanın 3. bölümünde ise, yukarıda bahsedilen mirasın halledilmesinden sonra... ın geriye kalan diğer mirası, geçerli miras yasası gereği yarısı üç çocuğuna diğer yarısı da kocası ..."a düşeceği, bu anlamda .....n düzenlenen paylaşım sözleşmesine göre ..."daki 160.000 Euro değerindeki evin yarısını ( diğerleri halledikten sonra geriye kalan mirasın yarısının kocaya verilmesi dışındaki yarısını) kocası ..."a bıraktığının belirtildiği, davacıların işbu bahsi geçen hükümlere göre, dava konusu taşınmazın yarısının kendilerine isabet ettikleri iddasında iken davalının sözleşmeye göre taşınmazın kendisine düştüğünü belirttiği, dava konusu 18 numaralı bağımsız bölümün davalı ... adına kat irtifakı ile 27/03/2006 tarihinde tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, her ne kadar, davalının söz konusu sözleşmeyi imzalaması ve bu sözleşmeye karşı çıkmaması sebebiyle bu sözleşmeye uygun şekilde davranması gerektiği ve bu sözleşmedeki kurallar çerçevesinde ve murisin de iradesi bu yönde olduğundan davacıların taşınmazın yarı hissesini istemekte haklı oldukları gerekçesi ile dava konusu taşınmazın 1/2 oranındaki tapusunun iptali ile davacılar adına eşit paylar halinde yarı hissenin paylaştırılmasına karar verilmiş ise de, bu hükme katılma olanağı bulunmamaktadır.
TMK"nin 528. maddesinde; miras bırakanın bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabileceği, feragat edenin mirasçılık sıfatını kaybedeceği, bir karşılık sağlanarak mirastan feragatin sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğuracağı açıklanmıştır.
Yine, miras, mirasbırakanın ölümüyle açılır. (TMK. mad. 575) Mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Miras ölenin milli hukukuna tabidir ve Türkiye"de bulunan taşınmaz mallar bakımından Türk Hukuku uygulanır (MÖHUK"mad. 20).
Somut olayda, dava konusu 06/04/2006 tarihli Almanca"dan çevirisi yapılan sözleşmenin, az yukarıda bahsi geçen TMK"nin 528. maddesi uyarınca mirasbırakanın sağlığında ivazlı olarak yapılan mirastan feragat sözleşmesi olduğu, feragat edenin mirasçılık sıfatını kaybedeceği, mirasçılar arasındaki sözleşmelerin tenkise konu olamayacağı, ayrıca ivazlı feragat söz konusu olduğunda, alt soyu içinde sözleşmenin hüküm doğuracağı ve ..."un 20. maddesi uyarınca da, sözleşmede yer alan dava konusu taşınmaza ilişkin olarak Türk Hukuku"nun uygulanacağı hususlarının birlikte incelenerek değerlendirilmesi sonucunda;
06/04/2006 tarihli sözleşmenin bir bütün olduğu, mirasbırakanın yurdışında bulunan şirket gelirlerinin ve ziynet eşyalarının önceki eşinden olma çocukları arasında eşit olarak dağıtıldığı, dava konusu evin mülkiyetinin ise, sözleşmenin az yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan 3. sayfasında yer alan ifadeler uyarınca davalı eşe bırakıldığı, kaldi ki dava konusu taşınmazın sözleşme yapılmadan önce davalı adına tapuda tescil edilmiş olduğu hususları gözönüne alındığında, dava konusu taşınmazın davalı eşe bırakıldığında tereddüt etmemek gerekir. Hal böyle olunca, sözleşmenin yanlış yorumlanarak, yazılı şekilde dava konusu bağımsız bölümün yarı hissesinin davacılar adına tesciline karar verilmesi yanlış olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri uyarınca 2.037,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine, HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 05/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.