9. Hukuk Dairesi 2021/3474 E. , 2021/9509 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 24. Hukuk Dairesi
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi ve davalılar vekillerince duruşma istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25/05/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı ...adına vekili Avukat ..., diğer davalı ... Terminal İşletmeleri A.Ş. adına vekili avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... ve asaleten kendisi geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili asıl davada; müvekkilinin davalı ... Terminal İşletmeleri A.Ş.’de 01.01.2003-01.06.2013 tarihleri arası üst düzey danışman olarak çalıştığını, 01.06.2013 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiği ancak ...de çalışabileceği söylenerek iş sözleşmesine son verildiğini, 02.10.2014 tarihinde ...tarafından da gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldığını, son ücretinin aylık net 9.700,00 TL olduğunu, üst düzey danışman olduğundan sürekli çalışmak zorunda kaldığını, yıllık izinlerini kullanmadığını beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacaklarını davalı ... Terminal İşletmeleri A.Ş.’den talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada; müvekkilinin 01.01.2003-02.10.2014 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde danışman olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence tek taraflı olarak feshedildiğini, davalı ...tarafından 23.599,57 TL kıdem-ihbar tazminatı ödendiğini, davalı şirketler arasında fiili ve hukuki bağ olup tüm şirketler aynı şahsa ait olduğunu, davalıların müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunu beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Terminal İşletmeleri A.Ş. vekili, davacının iddia ettiği şekilde süreklilik arz eden çalışması olmadığını, şirketlerde yönetim kurulu üyelikleri olduğunu, şirketin sigortalı çalışanı olmadığını, taraflar arasında iş ilişkisi olmadığını, davacının çeşitli şirketlerde yönetim kurulu üyeliği bulunduğundan işçilik statüsünde bir çalışması olmadığını, yönetim kurulu üyeliklerinden dolayı şirketlerden huzur hakkı aldığını, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...vekili, davacının müvekkili şirkette yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığından mahkemenin görevsiz olduğunu, davalılar arasında herhangi bir bağ olmadığını, davacıya çalıştığı döneme ilişkin hakları tam ve eksiksiz ödendiğini, şirkette yönetim kurulu üyesi olarak çalıştığını, danışman olan bir kişinin sigortalı çalışan gibi tam zamanlı çalışması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının çalışma saat ve koşullarını kendisi belirlediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalılarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalılar temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı haricindeki sair temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesi gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin yargılama giderlerinin de ayrı ayrı gösterilmesi zorunludur.
Somut olayda, Mahkemece asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle hüküm kısmında her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken bu olgu göz ardı edilerek tek bir dava varmış gibi hüküm kurulması hatalıdır.
3-İşyerinde en üst düzey konumda çalışan işçinin görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir yönetici ya da şirket ortağı bulunması durumunda, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2017 tarihli ve 2017/22-2523 esas, 2017/2004 karar; 16.04.2019 tarihli ve 2015/22-3698 esas, 2019/469 karar sayılı kararlarında da açıkça benimsendiği üzere, işyerinde üst düzey konumda çalışan işçinin, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanılması olanaklı değildir.
Somut olayda, davacı işçi 24.10.2014 havale tarihli dava dilekçesinde davalılar nezdinde üst düzey danışman olarak çalıştığını beyan etmiştir. Mahkemece dinlenilen taraf tanıkları; davacının, aralarında davalı şirketlerin de bulunduğu şirketler grubuna danışmanlık yaptığını ifade etmiştir. Ayrıca dosya arasında mevcut dava dosyası ile ticaret sicil kayıtlarından; davacının davalı ...de yönetim kurulu üyesi olarak görevlendirildiği ve davalı ...ye yönelttiği işe iade davasının işveren vekili olduğu gerekçesi ile reddedildiği görülmüştür.Yine dava dilekçesi ile dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının fazla çalışma alacağına esas alınan 01.06.2013 tarihi itibariyle ücretinin net 9.700,00 TL olduğu ve söz konusu ücretin ilgili dönem asgari ücretinin yaklaşık 12,5 katına karşılık geldiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mevcut delil durumuna göre davacının işyerinde kendi mesaisini belirleyebilecek şekilde üst düzey yönetici olarak çalıştığı, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretin kendisine ödendiği kabulü ile fazla mesai alacak talebinin reddi gerekirken bu husus gözetilmeden fazla mesai ücreti talebi hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalılar yararına takdir edilen 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.