Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/11833 Esas 2016/13857 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11833
Karar No: 2016/13857
Karar Tarihi: 09.05.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/11833 Esas 2016/13857 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/11833 E.  ,  2016/13857 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


DAVA : Davacı, feshin geçirsizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı şirket bünyesinde şoför olarak görev yapan müvekkillerinin iş sözleşmesinin 30/11/2014 tarihinde işverence kendilerine herhangi bir yazılı bildirim yapılmaksızın ve hiçbir sebep gösterilmeksizin sözlü olarak "çıkışınız verildi" denmek suretiyle haksız ve nedensiz olarak feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve davacıların işe iadelerine, dört aylık ücret ve alacaklarının tespitine, işe başlatılmamaları halinde sekiz aylık ücretleri tutarında tazminatın tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı süresi içinde davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumundan celp edilen sigorta kayıtlarına göre davalı iş yerinde fesih tarihi olan 30/11/2014 tarihinde çalışan işçi sayısının 22 kişi olduğu, fesih tarihinde davalı iş yerinde 30 işçi çalışma kuralının sağlanamadığı ve ispatlanamadığı gerekçesiyle işe iade davası şartlarının oluşmadığı belirtilerek isteğin reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Mahkemece verilecek hükmün etkisi bakımından mecburi dava arkadaşlığı, maddi bakımdan mecburi dava arkadaşlığı ve şekli (usûlî) bakımdan mecburi dava arkadaşlığı olarak ikiye ayrılmaktadır. Maddi bakımdan mecburi dava arkadaşlığı, maddi hukuka göre bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi zorunlu hallerde sözkonusu olur. Şekli (usûlî) bakımdan mecburi dava arkadaşlığı ise, kanunun özel hükümleri ve davanın niteliğinden kaynaklanan, birden fazla kişiye karşı dava açılmasının ve yürütülmesinin zorunlu olduğu hallerde oluşan dava arkadaşlığına denir (PEKCANITEZ Hakan/ATALAY Oğuz/ÖZEKES Muhammet, Medeni Usul Hukuku, 12. Bası, Ankara 2011, s.223). Şekli dava arkadaşlığı, gerçeğin tam olarak ortaya çıkarılması ve taraflar arasındaki ilişkinin doğru karara bağlanmasını sağlamak için kabul edilmiştir. Bu durumda, dava konusu hukuki ilişki hakkında bütün dava arkadaşlarına yönelik tek ve aynı doğrultuda bir karar verme zorunluluğu yoktur. Ayrıca dava arkadaşlarının yaptıkları usulî işlemler birbirinden bağımsızdır.
Somut olayda, davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığından her bir davacının ayrı ayrı işe iade davası açması gerekir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.05.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.