9. Hukuk Dairesi 2021/3325 E. , 2021/9507 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 25. Hukuk Dairesi
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25/05/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.09.2005 tarihinde davalı hukuk müşavirliğinde avukat görev seviyesinde işe başladığını, terfiler sonucunda raportör avukat ve müşavir avukat olarak çalıştığını, işe alım görüşmesi sırasında aylık maaşın dışında 3 ayda bir dağıtılmak üzere vekalet ücreti hakkı olacağı belirtilerek davalı bünyesinde istihdam edildiğini, maaş ve vekalet ücretinin davacının temel ücretini oluşturduğunu, vekalet ücretini hangi esaslara göre kadrolu avukatlara dağıtılacağının iş sözleşmesinin eki mahiyetindeki banka yönetmelikleri ile düzenlendiğini, davalı iç mevzuatı kapsamında kadrolu avukatlara dağıtılacak vekalet ücretlerinin davalı Banka nezdinde açılmış olan vekalet ücretleri havuzu hesabında toplanması gerektiğini, bu tutarların hiçbir kesinti yapılmaksızın kadrolu avukatların maaş hesabına ödenmesi gerektiğini, sözleşmeli avukatlar eliyle yürütülen dava/takiplerden karşı taraf/borçludan tahsil edilen karşı taraf vekalet ücretlerinin %50’sinin kadrolu avukatlara dağıtılmak üzere hukuk müşavirliğine ait olacağına ilişkin düzenlemelerin mevcut olduğunu, bu düzenlemeye rağmen karşı taraf vekalet ücretlerinin sadece %25"inin vekalet ücreti havuzuna aktarıldığını, %25"sinin ise gelir kaydedildiğini, ayrıca havuz hesabında biriken tutarların ilgili bölüme gönderildikten sonra kadrolu avukatlara ödenmeden önce ikinci bir kesinti daha yapıldığını, bu kesintilerin hukuka aykırı olduğunu beyanla karşı taraf vekalet ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında kurulan ilişkinin işçi işveren ilişkisi olduğunu, taraflar arasında vekalet ilişkisi bulunmadığından dolayı davacının karşı taraf vekalet ücreti ödemesine hak kazanmasının mümkün olmadığını, ihtilafın sözleşmeli avukatlar tarafından takip edilen dosyalardan dolayı fiilen tahsil edilen karşı taraf vekalet ücretlerinden kaynaklandığını, sözleşmeli avukatlar ile yapılan sözleşmelerde tahsil edilen karşı taraf vekalet ücretlerinin %50’sinin davalı Bankaya ait olduğunun belirtildiğini, sözleşmeli avukatlardan gelen karşı taraf vekalet ücreti üzerindeki tasarruf yetkisinin Bankaya ait olduğunu, müvekkil Bankaya kalan %50 oranındaki tutarın bu %25"nin ise davalı Bankada kadrolu çalışmakta olan personele bonus olarak dağıtıldığını, davacının dayanak olarak gösterdiği vekalet sözleşmelerine taraf olmadığını, davacının dayandığı karşı taraf vekalet ücretlerinin %25"inin Banka tarafından kesilmesi uygulamasının davacının Banka nezdinde çalışmaya başladığından beri devam eden uygulama olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı taraf taraf vekilileri temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, davalının tüm davacının aşağıda belirtilen haricindeki sair temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işveren temerrüde düşürülmelidir. Ancak, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırılmış ise, belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar.İşverenin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmesi durumunda, istekle bağlı olarak temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Bunun dışında dava veya ıslah tarihlerinden itibaren talep edilen miktarlarla sınırlı olarak faize karar verilmelidir.
Diğer taraftan alacağın belirsiz alacak davası yolu ile talep edilmesi durumunda faiz başlangıç tarihlerinin belirlenmesinde, dava tarihi ve miktar artırım tarihi şeklinde ayrım yapılmamalı, anılan alacaklarda hüküm altına alınacak tüm miktara dava tarihinden itibaren faiz işletilmelidir.
Somut olayda, davacının dava konusu alacak bakımından davasını belirsiz alacak davası türünde açmış olmasına rağmen söz konusu alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmetmek gerektiği halde bir bölümüne dava tarihinden itibaren faiz hükmedilmiştir. Belirsiz alacak olarak talep edilen alacaklarda dava açıldıktan sonra yargılama esnasında artırılan alacak miktarları bakımından zamanaşımı süreleri işlemeyeceği gibi artırılan miktar bakımından faize hükmedilirken de kısmi davadan farklı olarak tüm alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilebileceği gözetilmeksizin karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 370/2. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda yazılı sebepten, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan “a-746.625,39 TL brüt ücret alacağının 5.000,00 TLsinin dava tarihi olan 31/05/2016"den itibaren bakiye kalan kısmın talep artırım tarihi olan 12/03/2019"dan işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yasal kesintilerin infaz aşamasında değerlendirilmesine,” rakam ve sözcüklerinin hükümden tamamen çıkartılarak, yerine “a-746.625,39 TL brüt ücret alacağının dava tarihi olan 31/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yasal kesintilerin infaz aşamasında değerlendirilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı yararına takdir edilen 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 25.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.