8. Hukuk Dairesi 2012/1407 E. , 2012/1686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Bozkurt (Kastamonu) Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.11.2010 gün ve 104/101 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava konusu 129 ada 5, 130 ada 11 ve 13 parsellerin ortak miras bırakan ...’ten kaldığını, mirasçılar arasında taksimin yapılmadığını ileri sürerek davalıların yakın miras bırakanları ... adına kayıtlı tapuların iptaliyle ...’in tüm mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar vekili, dava konusu taşınmazların öncesinin ortak miras bırakan ...’e ait olduğunun doğru olduğunu, ancak, sağlığında yaptığı taksimle yakın miras bırakanları ...’e verdiğini, 130 ada 11 parsel üzerindeki binanın yakın miras bırakanları tarafından esaslı tamirattan geçirildiğini ileri sürerek davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı Mürüvet Mert ise yargılama oturumlarına katılmadığı gibi davaya cevap da vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine, dava konusu parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle ortak miras bırakan ...’in mirasçılık belgesine göre tüm mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, 130 ada 11 parselin üzerindeki iki katlı kargir evin davalıların yakın miras bırakanı ...’e ait olduğunun tapunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 129 ada 5, 130 ada 11 ve 13 parseller tapu ve vergi kaydına rastlanılmadığı, 20 yılı aşkın süreden beri zilyet ve tasarrufunda olduğu belirtilerek kadastro yoluyla 31.12.2007 tarihinde davalıların yakın miras bırakanı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Nüfus kayıtları ve mirasçılık belgelesine göre, taraflar, ortak kök miras bırakan ...’in mirasçılarıdırlar. Çekişme konusu taşınmazların tarafların ortak kök miras bırakanları ...’ten kaldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dosya içeriğine, toplanan delillere, yerel bilirkişi ve tanık ifadelerine göre, öncesi ...’e ait olduğu sabit olan taşınmazların adı geçen miras bırakan tarafından sağlığında ya da ölümünden sonra tüm mirasçıların katıldığı geçerli bir taksimin varlığı kanıtlanamamıştır.
Bu belirlemeye göre uyuşmazlık konusu taşınmazlar üzerinde mirasçılık belgesine göre davacının miras hakkı mevcuttur. Dava, mirasçılar arasında görülen miras payının iptaliyle tescili isteğine ilişkin olduğundan, tüm mirasçıların oybirliği aranmaz. Başka bir anlatımla, bir mirasçı, diğer mirasçıların olurlarını almadan veya terekeye temsilci atanmadan, diğer mirasçı aleyhine kendi miras payının iptaliyle tescilini isteyebilir. Bu tür davalarda, diğer mirasçıların da adlarına miras paylarının tescil kararının verilebilmesi için her bir mirasçının harcını yatırmak suretiyle usulüne uygun olarak bağımsız dava açmaları gerekir. Dava açmış olan mirasçılardan bir ya da birkaçının davasına sadece dava dilekçesinin tebliği yoluyla katılmak suretiyle haklarında tescil kararı verilemez.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, ortak miras bırakan ...’in dosya arasında bulunan mirasçılık belgesi gözönünde bulundurularak, mahkemece, sadece davacı ... Ellialtın’ın miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun dava açmayan diğer mirasçılar lehine de iptal ve tesciline karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan bozma nedenlerine göre, davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları incelenmemiştir.
Diğer yandan, 6100 sayılı TMK.nun 24/1. maddesinde, “hakim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, bir kısım davalılar vekilince cevap dilekçesinde, bu yönde istekte bulunulmuş ise de, usulüne uygun olarak harcını yatırmak suretiyle dava ya da karşı dava açılmamıştır. Mahkemece usulünce açılmış bir davanın bulunmamasına rağmen, 130 ada 11 parsel üzerinde bulunan iki katlı kargir evin davalıların yakın miras bırakanları ...’e ait olduğuna ilişkin tapunun beyanlar hanesine şerh vermesine ilişkin kararı da usul ve yasaya aykırıdır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları tüm bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 268,85 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 12.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.