16. Hukuk Dairesi 2019/4879 E. , 2020/1939 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : HAZİNE, ... VE MÜŞTEREKLERİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “ Dava konusu 317 ve 318 sayılı parsellerin 1992 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tarla niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği, bilahare tespit komisyonu kararı ile davacı ve davalı gerçek kişilerin taşınmazı kullanan kişiler olduğunun belirlenmesi üzerine, 2924 sayılı Kanun"un 11 ve 12. maddeleri uyarınca Hazine tarafından davacı ve davalı gerçek şahıslara payları oranında satıldığı, 317 sayılı parselin halen tapuda davacı ..., davalılardan ... ve ... adlarına 1/3"er pay oranında kayıtlı bulunduğu, 318 sayılı parselin ise, 1/6"şar pay oranında davalılar ..., ..., ... ve ... adına, 2/6 payın ise Hazine adına kayıtlı bulunduğu, davalı gerçek şahısların davayı kabul ettiği, herhangi bir temyizlerinin söz konusu olmadığı, hükmün sadece Hazine vekili tarafından temyiz edildiği, dava konusu parseller tapuda paylı mülkiyet halinde davacı ve davalılar adına kayıtlı olduğuna göre, TMK"nın 719. maddesi gereğince, her paydaşın satın aldığı yerin, parsele ait çap miktarıyla sınırlı olduğu, Mahkemece 318 sayılı parselde bulunan ve Hazine adına kayıtlı bulunan 2/6 pay bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulünün yerinde olmadığı belirtildikten sonra, davalı gerçek şahısların davayı kabul etmesi nedeniyle sadece onların pay oranları gözetilerek davanın kabulüyle yetinilmesi gerekirken, Hazinenin payı yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olmasının isabetsizliğine” değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davalı Hazine aleyhine açılan davanın reddine, diğer şahıslar aleyhine açılan davanın kabulüne, 318 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişinin 18.01.2005 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 754,00 metrekarelik bölümünde, gerçek kişilerin hissesine isabet eden 502,66 metrekarelik kısmın yarı payının (251,33 metrekare) iptali ile yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçılarının 317 parsel sayılı taşınmazdaki hissesine ilavesine, taşınmazların bu şekilde tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan Fehmiye Uygun mirasçısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmü temyiz yetkisi, temyizde hukuki yararı bulunmak kaydıyla davanın taraflarına ve aleyhine hüküm kurulan üçüncü kişilere aittir. Somut olayda; davacı ..., 1/3 oranında pay sahibi olduğu 317 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün, dava konusu 318 parsel sayılı taşınmazda kaldığını ileri sürerek, bu bölümün parselden ifrazı ile yarı payının, 317 parseldeki payına ilavesi istemiyle, 317 ve 318 parsel sayılı taşınmaz maliklerini hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm yukarıda açıklandığı şekilde bozulmuştur. Mahkemece önceki hüküm, dahili davalı Süveyde Tunç tarafından temyiz edilmediğine ve Süveyde"nin murisi Fehmiye Uygun tarafından açılmış bir dava veya usulünce yapılmış bir müdahale talebi de bulunmadığına göre, hükmü temyizde hukuki yararı bulunmayan dahili davalı Süveyde Tunç’un temyiz inceleme isteminin REDDİNE, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.