Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17403 Esas 2018/2117 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17403
Karar No: 2018/2117
Karar Tarihi: 17.04.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17403 Esas 2018/2117 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, yapılan menfi tespit davasında, mirasçılar ve kefillerin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talebini reddetti. Davacı, bankanın kredi sözleşmesinde hayat sigortası yaptırmadığı ve borcun ödenmesi konusunda kendilerine bilgi vermediği iddialarında bulundu. Davalı banka ise, daha önce açılan icra takip dosyasına yapılan itirazın iptal edildiğini, bu nedenle menfi tespit davasının açılamayacağını savundu. Mahkeme, icra takibine ilişkin kesin hüküm bulunduğunu gerekçe göstererek, davanın reddine karar verdi. Karar, davacı tarafından temyiz edildi, ancak temyiz istemi reddedildi.
Kanun Maddeleri: Kanunun özellikle belirtilmediği için, kararda geçen herhangi bir kanun maddesi belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/17403 E.  ,  2018/2117 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tük. Mah. Sıf.)

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı, davalı banka ile dava dışı ... arasında akdedilen kredi sözleşmesine vefat eden babası olan ...’ın kefil olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle davalı bankanın borçlu ve kefiller hakkında icra takibine geçtiğini, babasından miras kalan taşınmazların icra marifeti ile satıldığını, davalı bankanın kredi kullandırırken hayat sigortası yaptırmayarak buna sebebiyet verdiğini,kredi borcunun ödenmesini de bildirmediğini belirterek kefillerin ve mirasçıların kredi sözleşmesi uyarınca davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ve annesi hakkında başlatılan icra takibine davacının itiraz ettiğini, itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece davacının itirazının iptaline karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, aynı icra takibine ilişkin menfi tespit davası açılmasının kesin hüküm nedeniyle mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının kendisi ve annesi ... hakkında başlatılan icra dosyasına itiraz edildiği, itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece itirazın iptaline ve icra takibinin devamına karar verildiği, kararın kesinleştiği, aynı icra takibi ile ilgili tekrar menfi tespit davası açılmasının mümkün olmadığı, icra takibine ilişkin olarak verilmiş kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17/04/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI
    Davanın mahiyeti itibariyle davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne aittir.
    Bu itibarla mahkemece davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması doğru olmayıp kararın bu yönden bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan, saygıdeğer çoğunluğun onama kararına muhalifim. 17.04.2018

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.