
Esas No: 2015/206
Karar No: 2019/292
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/206 Esas 2019/292 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 9. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza (CMK"nın mülga 250. maddesi ile görevli)
Sanık ... hakkında TCK’nın 38/1, sanıklar ... ve ... hakkında TCK’nın 37/1. maddeleri delaletiyle katılan ...’a yönelik olası kastla tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüs; sanık ... hakkında katılanlar ... ve ...’a yönelik olası kastla tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etme; sanık ... hakkında katılan ...’e yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etme, katılanlar ... ve ...’a yönelik olası kastla tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etmeden açılan kamu davalarında yapılan yargılama sonucunda, sanıkların CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine ilişkin, CMK"nın mülga 250. maddesi ile görevli İstanbul (Kapatılan) 17. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 29.03.2013 tarihli ve 46-11 sayılı hükümlerin Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 24.10.2014 tarih ve 6187-10673 sayı ile sanıklar ... ve ... hakkındaki beraat hükümlerinin oy birliğiyle, sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki beraat hükümlerinin ise oy çokluğuyla onanmasına karar verilmiştir.
Daire Üyesi Z. Erdoğan; "Sayın çoğunluğun sanıklar ..., ... ve ... hakkında katılan ..."a yönelik eylemlerinin doğrudan kastla adam öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğunu düşündüğümden Mahkemece verilen beraat kararının onanması yönündeki görüşüne katılmıyorum. Sanıklar ..., ... ve ..."ın TCK"nın 38/1. maddesi delaleti ile 82/1-a, 35/2, sanıklar ... ve ..."ın ise TCK"nın 37/1. maddesi delaleti ile 82/1-a, 35/2. maddeleri gereğince tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği",
Daire Üyesi A. Kavun; "Sanıklar ..., ... ve ..."ın kastlarının ..."i öldürmeye yönelik olup katılanlar ... ve ..."a yönelik olay öncesi ve olay sırasında öldürme kastıyla hareket ettiklerine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığı, ama silahlı saldırı sonucu araçta bulunanların ölüm ihtimalleri olmasına karşın eylemlerinden vazgeçmeyerek ortaya çıkacak sonucu kabullendikleri, doktrinde azınlıkta kalan aksi görüş mevcut olsa da olası kast temel olarak sonuçtan sorumlu tutulmayı gerektirdiği gerek doktrindeki baskın görüş gerekse de Yargıtay 1. Ceza Dairesinin benzer uygulamaları ile ortaya konulduğu açıktır. Mevcut olayda sanıkların katılan ..."ya yönelik eylemleri nedeniyle meydana gelen neticeden sorumlu tutulmaları gerektiğinden Mahkemece sanıkların katılan ..."ya yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından onanması gerektiği, katılan ..."a yönelik eylemlerinde ise ele geçirilen Kalaşnikof marka silah ile hedef gözetmeksizin ateş edilmesi nedeniyle araç içerisinde bulunan katılan ..."ın en azından basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanabileceğinin öngörülmesi gerektiği gözetilerek sanıkların olası kastla silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçundan TCK"nın 86/2, 21/2, 86/3-e ve 35. maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği", düşünceleriyle karşı oy kullanmışlardır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 25.12.2014 tarih ve 336191 sayı ile;
"14.03.2011 tarihinde saat 00.15 sıralarında İstanbul ili, Şişli ilçesi, Büyükdere Caddesi, ... Plaza’da bulunan ve Beyaz TV’de yayınlanan "İbo Show" isimli programı tamamlayan katılan ... ve menajeri katılan ..."nın iş yeri önünde bulunan ve kendilerini bekleyen 34 AP 3843 plaka sayılı aracın arka koltuğuna bindikleri, aracın şoförü olan katılan ...’ın yönetimindeki aracın iş yerinin önünden ayrılarak 15 metre kadar gittiğinde, aracın karşısından 34 RC 6696 plaka sayılı Fiat Linea marka aracın sağ arka camından uzun namlulu silahla ateş edilmeye başlandığı,
Olay nedeniyle Adli Tıp Kurumu Beşiktaş Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 18.10.2011 tarihli ve 2011/2074-2075 sayılı raporlarına göre katılan ..."in ateşli silah yaralanmasına bağlı kafa tramvası geçirdiği, komutlara sağdan kısmen uyar vaziyette ve sol hemiplejik, sağ parietalde geniş cilt defekti ve bu alanda kemik defekti ile beyin dokusu prolapsusu olduğu çekilen kranial BT"de sağ parietalde giriş deliği bulunan geniş kemik defekti, defekt trasesine kırılan kemik parçaların corpus kallozum düzeyine kadar beyne penetre olduğu, beyin dokusunun kemik defekt ve ciltten dışarıya prolabe olduğu, kafatası kırığı ve beyin hasarına neden olan yaralanmanın kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı; katılan ..."nın yaralanmasına yönelik rapora göre ..."nın sol kulak önünde yaklaşık 1 cm açık tam kat yarası olduğu, derinliği alınamadığı, sol trapezius önünde yaklaşık 4 cm açık tam kat yara ile sol kulağın duymadığı ve bir arter kanaması olduğu, sırtında sağ taraf skapula hizasında ele gelen yabancı cismin kurşun olduğu, arter yaralanmasına neden olan ateşli silah yaralanmasının kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikle olmadığı, katılan ...’ın olaydan yara almadan kurtulduğu,
Başka bir soruşturma nedeniyle iletişimin dinlenmesine karar verilen sanık ...’ün kullandığı ... 81 45 numaralı telefonla sanığın olay anından 35 dakika önce sanık ...’ın kullandığı ... 84 01 numaralı telefonun arandığı ve görüşme içeriğine göre program yapan katılan ...’in programını bitirmesi ve aracına gitmesinin anbean aktarıldığı,
Olayda kullanılan aracın olaydan üç gün önce sanık ... tarafından kiralandığı, araçta takılı GPRS cihazının incelenmesinde aracın olay yerinde olduğu, olaydan sonra Pendik ilçesi, Ömerli Barajı yanında durduğunun ve yine sanık ...’ın ikametine yakın bir yerde park hâlinde olduğunun tespit edildiği, 14.03.2011 tarihinde kiralama şirketine iade edildiği,
Olaydan sonra yürütülen soruşturmada Ömerli Barajı’nda yapılan aramada olayda kullanılan Kalaşnikof marka silahın ele geçirildiği,
Olayın aydınlatılması amacıyla katılan ... ile husumeti bulunan şahıslar araştırıldığında, eskiye dayanan husumetleri nedeniyle yedi yıl cezaevinde yatan ... tarafından gerçekleştirilmiş olabileceği değerlendirilerek ..."ın yakın takibe alındığı, ... ile irtibatlı olan şüpheli kişiler tespit edilerek telefonlarının mahkeme kararıyla dinlemeye alındığı ve obzervasyon araçları ile takip edildiği, ...’ın Pendik ilçesindeki ikametinin yakınındaki ankesörlü bir telefondan yaptığı görüşmede kullandığı kartın seri numarası tespit edilerek detay dökümleri incelendiği, ...’ın aynı ankesör kartı ile ... adına kayıtlı ... 61 18 ve ... adına kayıtlı ... 90 57 numaralı telefonlarla da irtibatlı olduğu görülerek yapılan çalışmalarda ...’ın Gebze’de ikamet ettiği, kiralık aracın olaydan sonra ilk duraklama yaptığı nokta olan Pendik Çam Sokakta ablasına ait bir ikametinin olduğu, ...’un ise Balıkesir’de ikamet ettiğinin tespit edildiği,
Katılanların bindiği araçta yapılan incelemede aracın ön camında iki adet, sol arka kapı dış alt tarafında bir adet olmak üzere ateşli silah mermisi isabet ettiği, sol arka teker jantında bir adet sekme izi bulunduğu,
Olay yerinde bulunan 11 adet boş kovanın Ömerli Barajı’nda bulunan silahtan atıldığının tespit edildiği,
Olaydan 6 gün önce de sanıklar ..., ... ve ...’un Atlantis AVM"de birlikte görüntülendikleri,
..."in ikametinde elde edilen 1N delil numaralı kar maskesi, 20-22 numaralı sigara izmaritleri, 25A numaralı diş fırçası, tişört, baksır, havlu, 31 delil numaralı yastık kılıfı üzerinde 2 numara verilen kan lekesine ait genotip özelliklerin ..."ın genotip özellikleriyle uyumlu olduğu,
Olay yerinden elde edildiği belirtilen 3 numaralı sakız üzerinde belirlenen genotip özelliklerin ..."in genotip özellikleriyle uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Buna göre; aralarında önceye dayalı husumet bulunan ve bu nedenle cezaevinde kalıp tahliye olan sanık ...’ın katılan ...’i öldürmeye karar verdiği, ..."e yönelik suikast eyleminde kullanılan aracın ... plaka sayılı Fiat Linea marka araç olduğu, bu aracın Selçuk Oto Kiralama Şirketi tarafından sanık ..."a kiralandığı, sanık ...’ın yönetiminde olaydan önce olayın gerçekleştirildiği yere yakın yere kadar aracın arka koltuğunda sanıklar ... ve ... olduğu hâlde geldikleri, sanık ...’ın araçtan indiği ve sanık ...’ın yönetimindeki aracın olayın olduğu yere yakın yerde beklediği, sanık ...’ün telefonla katılan ..."in programını tamamlayıp aracına binmesi anını sanıklara aktardığı, katılanların bindiği aracın hareket etmesi üzerine anılan Fiat Linea marka aracın sağ arka camından sanık ...’un katılanların içinde bulunduğu araca ateş etmeye başladığı ve sanıkların olay yerinden uzaklaştığı, olayda kullanılan silahın Ömerli Barajı’na atıldığı, sanıklar ..., ..., ... ve ...’ün bir araya geldikleri, daha sonra sanık ...’un Balıkesir’e, sanık ...’ın Gebze’deki kardeşinin evine gittiği anlaşılmaktadır.
Dosyaya yansıyan kanıtlar ve özellikle Tape 41"de 13.03.2011 tarihli ... ile ..."ın yaptığı telefon görüşmesinde; ..."ün "Bir iki dakika bekle" dediği, ..."ın "Tamam bitmedi mi daha" dediği, muhatabın ise, "Şu anda yazıları çıkıyor, yavaş yavaş yazıları bitiyor, hemen çıkmaz" dediği, burada ise ...’in İbo Show programının sona erdiği sırada televizyon ekranında programı hazırlayanların alt yazı olarak geçmesi kastedildiği,
Sanık ..."in ikametinde elde edilen 1N delil numaralı kar maskesi, 20-22 numaralı sigara izmaritleri, 25A numaralı diş fırçası, tişört, baksır, havlu, 31 delil numaralı yastık kılıfı üzerinde 2 numara verilen kan lekesine ait genotip özelliklerin sanık ...’ın genotip özellikleriyle uyumlu olduğu,
..."in ikametinde elde edilen valizde bulunan kar maskesindeki iz ve evindeki bazı eşyadaki izlerin ..."ın genotip özellikleriyle uyumlu olduğu, ... ile aralarındaki irtibatın devam ettiği, birbirleriyle görüştükleri, ..."e suikast eyleminden önce ..."ın ... Plaza önünde yaptığı keşfe telefonla bilgi vererek yardım ettiği, ...’ın silahlarını evinde sakladığı, suçun işlenmesinden önce ve sonra sanık ..."a yardım ettiği,
Suç işlemek için örgüt kuran sanık ...’ın, meydana gelen olayın azmettireni, sanıklar ... ve ...’un asli failleri, sanıklar ... ve ...’in suçun yardım edeni olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir.
İlk derece mahkemesinin katılan ..."ın olaydan yara almadan kurtulması nedeniyle sanıkların, katılanlar ... ve ..."nın yaralanması yönünde bilgisinin olmaması nedeniyle sanık ..."ün yine sanık ..."in olayda asli ya da feri katılması olmadığından beraatlerine ilişkin kararları ve bu kararların Yargıtay 9. Ceza Dairesince onanmasında isabet bulunmamaktadır.
Şöyle ki, olayda asıl hedefin ... olmasına rağmen katılan ..."in araç kullanmadığı, aracını sürekli özel şoförünün kullandığı, menajeri katılan ..."nın ise işi gereği katılan ..."in sürekli yanında bulunduğu, sanıkların olay öncesinde olay yerinde keşif çalışmaları yapması, programa katılarak programın başlama ve bitiş zamanlarını, katılan ..."in hareket tarzını tespit etmeleri nedeniyle katılanlar ... ve ..."ya yönelik eylemin gerçekleştirileceğini bildikleri ve planladıklarının kabul edilmesi gerektiği,
Yine suçta kullanılan silahın özellikleri, olay yeri ve zamanı, ateş edilen araç ile katılanların içinde bulunduğu aracın pozisyonları, katılanların içinde bulunduğu araca mermilerin isabet şekli, katılanların yaralanma şekilleri birlikte değerlendirildiğinde sanıkların eylemin zorunlu ve kaçınılmaz sonuçlarını bilerek hareket ettiğinin kabul edilmesi ve araç içerisinde bulunan katılanları kasten öldürme kastıyla hareket ettiklerinin kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Buna göre;
Sanık ..."ın katılan ...’a yönelik tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçuna azmettirmeden TCK"nın 38/1, 82/1-a, 35/2, 53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiğinden,
Sanıklar ... ve ..."ın katılan ...’a yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüsten TCK"nın 37/1, 82/1-a, 35/2, 53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları gerektiğinden,
Sanık ..."in katılanlar ..., ... ve ...’a yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etmeden TCK"nın 39/1-2.c, 82/1-a, 35/2, 53 ve 58. maddeleri uyarınca üç kez cezalandırılması gerektiğinden,
Sanık ..."ün katılanlar ... ve ...’a yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etmeden TCK"nın 39/1-2.c, 82/1-a, 35/2, 53 ve 58. maddeleri uyarınca iki kez cezalandırılması gerektiğinden,
Sanıklar hakkında verilen hükümlerin bozulmasına karar verilmelidir." görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesince 22.01.2015 tarih ve 9442-236 sayı ile; itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanıklar ..., Ersun Altun, ..., ..., ... ve ... hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak, sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçlarından verilen beraat kararları, bu kararlara yönelik temyiz taleplerinin Özel Dairece reddedilmesi suretiyle kesinleşmiş; sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık, mağdur ... Taşçı’ya yönelik tehdit suçları ile katılan ..."e yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse azmettirme, sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçları ile katılan ..."e yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüs, sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçu ile katılan ..."e yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüs, sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçu ile katılan ..."e yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etme, sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ve 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçları, sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma ve tehlikeli patlayıcı maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçları, sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu, sanık Abdulvahap İş hakkında silahlı terör örgütüne üye olma ve tehlikeli patlayıcı maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçları, sanık ... hakkında tehlikeli patlayıcı maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri ile sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçu, sanık ... hakkında tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse azmettirme, sanık ... hakkında tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etmeden verilen beraat kararları Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş; sanıklar ..., ... ve ... hakkında katılan ..."ya yönelik olası kastla yaralama suçu ile sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri ise Özel Dairece bozulmuş olup itirazın kapsamına göre inceleme, sanıklar ..., ... ve ... hakkında katılan ...’a yönelik olası kastla tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüs, sanık ... hakkında katılanlar ... ve ...’ya yönelik olası kastla tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etme, sanık ... hakkında katılan ...’e yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etme ile katılanlar ... ve ...’ya yönelik olası kastla tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etmeden verilen beraat kararları ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
1- Sanıklar ..., ... ve ..."ın, katılan ..."a yönelik eylemlerini doğrudan kastla mı yoksa olası kastla mı işlediklerinin; buna bağlı olarak sanıklara atılı tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüsün unsurları ile sabit olup olmadığının,
2- Sanık ..."ün, katılanlar ... ve ..."a yönelik eylemlerinin tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etmeyi oluşturup oluşturmadığının,
3- Sanık ..."in, katılanlar ..., ... ve ..."a yönelik eylemlerinin tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etmeyi oluşturup oluşturmadığının,
Belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
14.03.2011 tarihli 155 İhbar Formunda; aynı tarihte saat 00.17 sıralarında cep telefonundan 155 İhbar Hattını arayan bir erkek şahsın "Efendi Barda, Maslak"ta bizim çıkışımızda ..."e kaleşlerle saldırdılar. ... vuruldu. Linea marka araçla Levent tarafına kaçtılar. Kovanlar bende. Aracın plakasını alamadım. Pusu kurmuşlardı beş kişi. Araç gri renkliydi. Efendi Bar ... Plaza yanında İbo Show çekimi canlı yayınından çıktılar. ... başından vuruldu. Yanında bir bayan vardı, o da vuruldu. Şimdi Levent Özel Hastanesi"ndeyiz." şeklinde ihbarda bulunarak telefonu kapattığının tutanak altına alındığı,
14.03.2011 tarihli olay tutanağında; saat 00.25 sıralarında, Haber Merkezinden yapılan anons üzerine Maslak 257 sayılı yerde faaliyet gösteren iş merkezinden Büyükdere Caddesine çıkan yere gidildiği, yapılan incelemelerde çimenlik alanda ve yol kenarında, rögar kapağı yanında uzun namlulu silaha ait kovanlar görüldüğü, silahla yaralanan ... ve ...’nın kendi imkânlarıyla Özel Levent Hastanesi"ne gittikleri, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Acıbadem Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi"ne sevk edildikleri, ... Plaza’da kamera kayıt sistemlerinin mevcut olduğunun belirtildiği,
14.03.2011 tarihinde saat 01.15"te düzenlenen olay yeri inceleme raporunda; olayın ... Plaza isimli iş yerinin önünden Eski Büyükdere Caddesi, Şişli ilçesi istikameti çıkışındaki yan yolla cadde kesişiminde meydana geldiği, yan yol üzerindeki rögar kapaklarının açık olduğu ve içlerinde uzun namlulu silaha ait 3 adet mermi kovanı görüldüğü, kaldırım üzerinde, yan yolla cadde ortasındaki yeşil alanda, uzun namlulu silaha ait mermi kovanı olduğu, ... Plaza giriş katında bulunan Eureko Sigorta"nın üst kısmındaki tabelada, Bank Asya isimli iş yerinin duvarında ve 255/D sayılı boş dükkânın camında mermi giriş deliği olduğu tahmin edilen isabet izleri bulunduğu, atış mesafesi tayin kiti kullanılarak gerekli tespitler yapıldığı, olay yerinden 8 adet mermi kovanı ele geçirildiği, gündüz vakti araştırmalara devam edilmek üzere incelemeye son verildiğinin bildirildiği,
14.03.2011 tarihinde saat 08.00"de devam eden incelemeler sonucu düzenlenen olay yeri inceleme raporunda; 257/A sayılı yerde faaliyet gösteren Eureko Sigorta isimli iş yerinin tabelasında iki adet, 255/D numaralı boş dükkânın ön camında bir adet, 255/E sayılı yerde faaliyet gösteren Bank Asya isimli bankanın sol tarafındaki alt mermer üzerinde bir adet olmak üzere toplam dört isabet deliğinin bulunduğu, bu iş yerlerinde yapılan araştırmalarda birisi deforme olmuş iki adet mermi çekirdeği parçası ile bir adet mermi çekirdeği ele geçirildiğinin ifade edildiği,
Olay sırasında katılanların içerisinde bulundukları 34 AP 3843 plaka sayılı, siyah renkli, Mercedes S 500 marka araç üzerinde yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen 14.03.2011 tarihli araç inceleme raporunda; aracın ön camı üzerinde iki adet, sol arka kapı dış alt tarafında bir adet olmak üzere toplam üç adet ateşli silah mermisi isabet deliği ve sol arka teker jantında bir adet sekme izi bulunduğu, araç içinde sağ ön koltuk, sağ arka koltuk ve ön iki koltuk arasındaki kol yaslama bölümü ve arka koltuk önü orta kısımda yoğun kan birikintisi olduğu, sağ ön kapı içinin kol yaslama bölümünde ve arka koltuk kolçak kenarında doku parçaları bulunduğu, aracın tekeri düz pozisyondayken direksiyonun sağ dış tarafında ateşli silah mermisi sekmesi olduğu değerlendirilen iz, arka koltuk tavan aydınlatma lambası kenarında bir adet isabet deliği, arka koltuk orta kısmında, kolçak dış tarafında bir adet isabet deliği, aynı yerin iç tarafında aynı deliğin çıkışı ve bir adet ateşli silah mermi çekirdeği olduğu tahmin edilen metal parça bulunduğu, arka sol kapının dış tarafında bulunan isabet deliği hizasında kapı iç yan alt tarafında ve kapı kasası iç yan alt tarafında isabet delikleri görüldüğünün belirtildiği,
14.03.2011 tarihli tutanakta; katılan ..."in yakın koruması olan tanık ..."in olay yerinden aldığını söylediği 3 adet boş kovanı görevlilere teslim ettiğinin bildirildiği,
14.03.2011 tarihli tutanakta; 34 AP 3483 plaka sayılı aracın çekici marifetiyle görevli refakatinde Modern Oto Servis Sanayi ve Ticaret AŞ’ye çekildiği, yapılan incelemelerde aracın sol arka çamurluk davlumbaz içinde deforme olmuş mermi çekirdeği ve 2. şoför koltuğu taban halısı üzerinde mermi çekirdeği gömleği bulunduğu ve görevlilerce muhafaza altına alındığının ifade edildiği,
Katılan ... hakkında Özel Levent Hastanesince düzenlenen 14.03.2011 tarihli raporda; frontal bölgeden giriş ve paryetal bölgeden çıkış deliği bulunduğu, katılanda soğuk terleme olduğu, şuur bulanıklığı olan katılanın ileri tetkik ve tedavisi için Maslak Acıbadem Hastanesine ambulans ile sevk edildiğinin belirtildiği, Acıbadem Hastanesince düzenlenen 14.03.2011 tarihli raporda; saat 00.20 sıralarında Acil Servise ambulansla gelen katılanın genel durumunun orta, bilincinin açık, koopere, vital bulgularının normal olduğu, kafa sağ frontoparietalde kurşun girişi bulunduğu, beyin dokusunun dışarı çıkmakta olduğu, sol hemiplejik burun dokusunda 0,5-1 cm uzunluğunda parçalı kesi, açık yara, akciğer kalp seslerinin normal, batının rahat olduğu, beyin cerrahı tarafından acil ameliyata alındığının bildirildiği, Beşiktaş Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 18.10.2011 tarihli raporda; kafatası kırığı ve beyin hasarına neden olan arızanın, katılanın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, kalıcı hasar yönünden değerlendirme istenildiği takdirde olay tarihinden 18 ay sonra Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulundan görüş alınması gerektiğinin ifade edildiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunun 08.08.2012 tarihli raporunda; sağ frontoparietal bölgeye bir adet mermi çekirdeğinin isabeti ile husulü mümkün kafatası çökme kırığı, beyin doku harabiyeti ve kanaması ile hemipareziye neden olan ateşli silah yaralanmasının, katılan ...’in yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, yüzünde sabit ize neden olduğu, vücudundaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyecek nitelikte olduğu ve dava konusu olaya bağlı geliştiği belirlenen sol hemiparezi ile karakterize nörolojik tablonun iyileşmesi olanağı bulunmayan hastalık niteliğinde olduğunun mütalaa edildiği,
Katılan ... hakkında Özel Levent Hastanesince düzenlenen 14.03.2011 tarihli raporda; ateşli silah yaralanması nedeniyle getirilen katılanda soğuk terleme mevcut olduğu, her iki omuz başından kurşun girişi ve sol göğüste giriş izi bulunduğu, acil olarak Maslak Acıbadem Hastanesine sevk edildiğinin belirtildiği, Acıbadem Hastanesince düzenlenen 14.03.2011 tarihli raporda; saat 00.30 sıralarında Acil Servise ambulansla getirilen katılan ...’nın genel durumunun orta, bilincinin açık, koopere, oryante, vital bulgularının normal olduğu, sol kulak önünde 1 cm uzunluğunda tam kat yarası bulunduğu, sol traperius önünde yaklaşık 4 cm uzunluğunda derinliği bilinmeyen açık tam kat yara olduğu ve bir arter kanaması bulunduğu, sırtta sağ taraf skapula hizasında ele gelen metal kurşun olduğu, acil ameliyat planlaması yapılan katılanın hayati tehlikesi olduğunun bildirildiği, Beşiktaş Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 18.10.2011 tarihli raporda; arter yaralanmasına neden olan arızanın, katılanın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, kalıcı hasar yönünden değerlendirme istenildiği takdirde olay tarihinden itibaren 18 ay sonra Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulundan görüş alınması gerektiğinin ifade edildiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunun 08.08.2012 tarihli raporunda; solda preaurikuler ve supraklaviküler bölgede tarif edilen, uygun pozisyonda tek bir ateşli silah mermi çekirdeğinin isabeti ile de husulü mümkün kulak zarı perforasyonuna, fasial sinir ve akciğer lezyonlarına neden olan ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasının katılanın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, yüz sınırları içinde kalan boyun sol yanda tespit edilen yara izinin belirli bir mesafeden, belirgin bir dikkat sarf etmeden, ilk bakışta fark edildiğine göre, yüzde sabit iz niteliğinde olduğu ve dava konusu olaya bağlı gelişen sol kaşta minimal fonksiyonel kısıtlılık ve sola bakışta nistagmus tespit edildiği, ancak mevcut minimal fonksiyonel kısıtlılığın organlarından veya duyularından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde olmadığının mütalaa edildiği,
15.03.2011 tarihli tutanakta; katılan ..."nın ameliyat sonrası vücudundan çıkarılan bir adet ucu kesik kurşunun polise teslim edildiğinin bildirildiği,
16.03.2011 tarihli görüntü inceleme tutanağında; ... Plaza karşısında, Büyükdere Caddesi, 71 numarada bulunan Beyaz Büfe isimli iş yerine ait olduğu anlaşılan güvenlik kameralarına ait görüntüler incelendiğinde, kamera saatine göre saat 00.17.17 itibarıyla katılanlar ... ve ...’nın programın yapıldığı binadan ayrılarak bindikleri araçla Büyükdere Caddesine çıkmak üzere hareket etmekte ve caddeye bağlanmak üzereyken bir araçtaki kişi/kişiler tarafından silahlı saldırıya uğradıkları, saldırıya uğrayan aracın arkasındaki koruma aracı ile birlikte durmadan devam ettiği, bu görüntülerin olay yerine en yakın kameradan elde edildiği ancak görüntülerin gece vaktine ait olması, görüntü çözünürlüğünün iyi olmaması ve araç aydınlatmalarının da etkisi ile araçların plaka, marka ve modelinin kesin ve net tespitinin sağlanamadığı fakat aracın duruşu itibarıyla Fiat Linea marka araca benzediği, araç renginin ise mevcut görünümü itibarıyla gri renkte olduğunun değerlendirildiği,
18.03.2011 tarihli görüntü inceleme tutanağında; ... Plaza isimli iş yerine ait güvenlik kamerası görüntüleri incelendiğinde, 14.03.2011 tarihinde saat 00.15.05"te katılan ...’nın ... Plaza’dan çıkarak siyah renkli, Mercedes marka, 34 AP 3843 plaka sayılı araca doğru yöneldiği ve bir müddet kaldırım üzerinde koruma görevlileriyle konuşarak beklediği, saat 00.15.28"de aracın kapısını koruma görevlilerinin açtığı ve katılan ...’nın araca bindiği, saat 00.15.42"de katılan ...’in ... Plaza isimli binadan çıkarak ilerlediği, yanında ve çevresinde korumalarının olduğu, saat 00.15.51"de katılan ...’in iki hayranı ile fotoğraf çektirdiği, sonrasında araca doğru ilerlediği, saat 00.15.59"da katılan ...’in aracın sağ ön koltuğuna oturduğu, saat 00.16.22"de 34 AP 3843 plaka sayılı, Mercedes marka araç ile Ford-Connect marka koruma aracının peş peşe Büyükdere Caddesine doğru ilerledikleri, saat 00.16.25"te saldırıyı gerçekleştiren gri renkli, olay sonrası yapılan çalışmalar neticesinde ... plaka sayılı, Fiat-Linea marka olduğu anlaşılan aracın, 34 AP 3843 plaka sayılı aracın ön tarafından saldırıyı gerçekleştirerek Büyükdere Caddesi üzerinden ilerlediği, saat 00.16.31"de 34 AP 3843 plaka sayılı aracın kısa süreli bir duraklama yaptığı, arkada bulunan gri renkli Ford marka araçtan korumaların indikleri ve saldırıya uğrayan araca doğru koştukları, saat 00.16.58"de korumalara ait olan Ford-Connect marka gri renkli aracın Büyükdere Caddesinde 34 AP 3843 plaka sayılı aracın peşinden devam ettiği, görüntülerin tamamı izlendiğinde olay anının gece saatleri olması, görüntünün uzak mesafeden alınmış olması ve görüntü kalitesinin düşük olması sebebiyle saldırıyı gerçekleştiren araca ait plaka, marka, model, saldırıyı gerçekleştiren şahıslara ait net bir görüntüye rastlanılmadığının belirtildiği,
Tanıklar ... ve ..."un işlettikleri araç kiralama şirketinde yapılan arama sonucu düzenlenen 16.03.2011 tarihli iş yeri arama, el koyma ve yakalama tutanağında; sanık ... tarafından imzalanmış 18.02.2011 tarihli Selçuk Oto Kiralama Sözleşmesinin ele geçirildiği, sözleşmeyi kefil olarak sanık ...’ün imzaladığı, ... tarafından 34 ZC 355 plaka sayılı aracın 25.02.2011 tarihinde kiralandığına dair Selçuk Oto Kiralama Şirketi ile düzenlenen kira sözleşmesinin bulunduğu, yine ... tarafından 11.03.2011 tarihinde kiralanan ... plaka sayılı araca ilişkin kira sözleşmesinin görüldüğü, arama esnasında iş yeri sahibi tanık ...’un söz alarak “Sanık ..."ın 14.03.2011 günü saat 11.30 sıralarında ... plaka sayılı aracı getirip teslim ettiğini, akşam saatlerinde aracı kontrol ettiğinde arka koltuk paspas üzerinde 2 adet naylon poşet olduğunu ve içine baktığında siyah beyaz renkli 37 numara spor ayakkabı olduğunu, diğer poşet içerisinde 1 adet gri renkli bağcıklı eşofman altı bulunduğunu” beyan ettiği, tanık tarafından teslim edilen malzemelerin muhafaza altına alındığının belirtildiği,
Suçta kullanılan ... plaka sayılı kiralık araçta bulunan takip cihazının incelenmesi sonucu düzenlenen 18.03.2011 tarihli GPRS sinyal bilgileri analiz tutanağında; aracın 13.03.2011 tarihinde saat 23.30 sıralarında Anadolu yakasından Avrupa yakasına doğru seyir hâlinde olduğu, saat 23.45 sıralarında Büyükdere Caddesi, Çamlıtepe mevkisinde bulunduğu, saat 23.49 sıralarında Büyükdere Caddesi üzeri, Atatürk Sanayi Sitesi önünde ve saat 23.58 sıralarında Otosanayi Kavşağı, Darüşşafaka Sarıyer mevkisinde beklediği, 14.03.2011 tarihinde saat 00.14 sıralarında olayın meydana geldiği yer olan Büyükdere Caddesi, Maslak, Şişli mevkisinde 6 km/s hızında ... Plaza istikametine doğru ilerlediği, saat 00.14 sıralarında bahse konu aracın olay yeri olan ... Plazayı geçerek USO Center önünden 87 km/s hızında ilerlediği, saat 00.14 sıralarında Büyükdere Caddesi, Sarıyer mevkisi (İTÜ kavşağı civarında) 98 km/s hızında ilerlediği, aynı dakikalarda aracın hızını artırarak Büyükdere Caddesi üzerinde 118 km/s hızına ulaştığı, saat 00.17 sıralarında Harp Akademileri Tüneli çıkışında (E-80) 174 km/s hızına ulaşarak ilerlediği, saat 00.19 sıralarında Fatih Sultan Mehmet köprüsünden geçerek İstanbul Çevre Yolu (E-80) üzerinden hızını artırarak 179 km/s hızla ilerlediği, D-100 kara yolu üzerinden hızını azaltarak Yeryüzü Sokağı üzerinden saat 00.33 sıralarında Pendik Yeşilbağlar Mahallesi, Çam Sokağa gelen aracın burada stop ettiği, 12 dakika civarında aynı yerde bekleyen aracın saat 00.45 sıralarında Çam Sokaktan Pendik Kavşağı istikametine doğru hareket ettiği, Pendik Kurtköy bağlantı yolu üzerinden Anadolu Caddesi üzerinde hızla ilerlediği ve saat 01.37 sıralarında hızını yavaşlatarak Ömerli Barajı istikametinde bulunan orman yoluna girerek saat 01.02 sıralarında gölet civarında beklediği, saat 01.05 sıralarında gölet civarında bulunduğu yerden hareket ederek belirtilen stabilize yol üzerinden Anadolu Caddesi istikametine doğru ilerleyen aracın, Anadolu Caddesini geçerek Dedepaşa Bulvarı üzerinden Reyhan Caddesini geçerek Millet Caddesi üzerinde 87 km/s hızında ilerlediği, saat 01.15 sıralarında Millet Caddesi üzerinde Yenişehir Kütüphanesi ve Etüt Merkezi önünde aracın stop ettiği, belirtilen Etüt Merkezi önünden yaklaşık 3 dakika sonra yani saat 01.18 sıralarında hareket ederek Millet Caddesi üzerinden Cumhuriyet Bulvarı istikametine doğru 28 km/s hızında ilerlediği, Cumhuriyet Bulvarı üzeri Doğu Karadeniz Sitesi önünde saat 01.19 sıralarında aracın stop etmiş hâlde olduğu, yaklaşık 1 dakika sonra aracın bulunduğu yerden hareket ederek Çimen Sokak üzerinden Göçmen Konutları Uydukent içerisindeki otopark alanı olarak bilinen yere gelerek saat 01.21 sıralarında aracın tekrar stop ettiği, aracın bulunduğu yerden saat 01.27 sıralarında hareket ederek Çimen Sokak üzerinden Millet Caddesi istikametine doğru ilerlediği, aracın Millet Caddesi üzerinden "U" dönüşü yaparak tekrar Çimen Sokak üzerinden Göçmen Konutları Uydukent Sitesine, yukarıda belirtilen otoparkın karşısında bulunan diğer bir otoparka gelerek saat 01.32 sıralarında stop ettiği ve sabah hareket saati olan 10.08 sıralarına kadar aracın belirtilen yerde stop etmiş hâlde bulunduğu, ayrıca belirtilen Göçmen Konutları Uydukent Sitesinde sanık ...’ün iş yerinin de bulunduğu tespitlerine yer verildiği,
17.03.2011 tarihli su altı arama tutanağında; suçta kullanılan tüfeğin atıldığı değerlendirilen Pendik ilçesi, Kurna köyü Tanpa mevkisinde bulunan gölet içerisinde yapılan aramada, göletteki suyun itfaiye ekiplerince tahliye edildikten sonra saat 20.15"te mavi çöp poşetine sarılı vaziyette Kalaşnikof V 65511 olarak okunan seri numaralı otomatik silahın ele geçirildiğinin belirtildiği; olay yeri inceleme ekibinin çağrılması üzerine düzenlenen 17.03.2011 tarihli olay yeri inceleme raporunda; Pendik ilçesi, Kurna köyü, köy yolu, Sokak mevkisinde bulunan gölet ve gölet çevresinde yapılan incelemelerde, gölet çevresinde açık alan içerisinde çöp yığınları, moloz, taş yığınlarının, hafriyat ve atıkların bulunduğu, gölet çevresinin 36x20 metre ebadında olduğu, gölet kenar kısımlarının çamurlu, orta kısımlarının genel olarak bulanık bir görünüşte olduğu, yol kenarında moloz ve çöp yığınları önünde yerde bir adet uzun namlulu tüfek, "yerine getiren yay" olarak tabir edilen 33 cm uzunluğunda yayın bulunduğu, göletin güney doğu kısmında, taşlık zemin üzerinde, 24 cm uzunluğunda uzun namlulu tüfek parçası olduğu düşünülen metal olduğu, gölet çevresinden toprak numunesi alındığı, su altı kurbağa adam ekiplerince su altında arama yapıldığı, su motoru çalıştırılarak gölet içerisinde bulunan suyun boşaltılmasına başlandığı, su seviyesi azalınca göletin kuzey kısmında mavi renkli naylon poşete sarılı durumda AK-47 olarak tabir edilen seyyar dipçikli uzun namlulu tüfek tespit edildiği, tüfek kontrol edildiğinde, yerine getiren yay ve kapak ve şarjör kısımlarının üzerinde bulunmadığı, fişek yatağında bir adet sıkışmış durumda kovan bulunduğunun tutanak altına alındığı,
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 14.03.2011 tarihli ekspertiz raporunda, sekizi olay yerinde bulunan, üçü katılan ...’in koruması tarafından teslim edilen toplam 11 adet kovanın 7,62x39 mm çap ve tipinde fişek atar aynı tek bir ateşli silahtan atılmış oldukları; 18.03.2011 tarihli ekspertiz raporunda, gölet içerisinde yapılan aramada ele geçirilen tüfeğin Macaristan yapımı, Kalaşnikof marka, seyyar dipçikli, ayarlı gezli, mandal marifeti ile tek tek ve seri olarak atış yapabilen otomatik tüfek olduğu, ateş etmesine mani mekanik herhangi bir arızasının bulunmadığı, tüfeğin 6136 sayılı Kanun’a göre yasak niteliğini haiz ateşli silahlardan olduğu, ele geçirilen 11 adet kovan ile bir adet mermi çekirdeğinin tamamının söz konusu bu tüfekten atılmış olduklarının belirtildiği,
Tüm sanıklar hakkında İstanbul (Kapatılan) 11. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK"nın mülga 250. maddesiyle görevli) 15.03.2011 tarihli ve 2011/433 sayılı, 16.03.2011 tarihli ve 2011/513 sayılı, 18.03.2011 tarihli ve 2011/666 sayılı 14.12.2010-14.03.2011 tarihleri arasını kapsayan teknik takip, görüşmelerin IMEI ve baz istasyonlarıyla birlikte tespiti kararlarına istinaden düzenlenen 19.03.2011 tarihli telefon görüşmesi detay inceleme tutanağında; belirtilen tarihler arasında sanıklar ... ve ... arasında toplam 44 kez, sanıklar ... ve ... arasında biri 06.02.2011 tarihinde saat 23.30’da olmak üzere toplam 3 kez telefon görüşmesi yapıldığı; sanık ...’ın 13.03.2011 tarihinde saat 23.54.48’de sanık ...’u cep telefonuyla aradığı, 24 saniye görüştükleri, bu görüşme sırasında sanık ...’ın cep telefonunun sinyal aldığı baz istasyonunun Ahi Evren Caddesi, Norma Plaza karşısı, Medyapa, Maslak, sanık ...’in cep telefonunun sinyal aldığı baz istasyonunun 100. Yıl Sitesi, Maslak Sanayi, 3. ks. Şişli olduğu, 14.03.2011 tarihinde saat 00.18.37’de aralarında 17 saniyelik bir görüşme daha yapıldığı, bu görüşmede sanık ...’ın cep telefonunun sinyal aldığı baz istasyonunun Princess Hotel, Ortaköy, Beşiktaş, sanık ...’in cep telefonunun sinyal aldığı baz istasyonunun ise FSM Köprüsü girişi, Sarıyer olduğu, yine sanıkların saat 00.42.30’da 10 saniyelik bir görüşme daha yaptıkları, bu görüşme esnasında sanık ...’ın cep telefonunun Yakacık Yalı Mahallesi, Havuzbaşı mevkisi, Kartal"da bulunan baz istasyonundan sinyal aldığı, sanık ...’in cep telefonunun ise Yeşilbaşlar Mahallesi, Pendik"te bulunan baz istasyonundan sinyal aldığı; sanık ... ile ... arasında 13.03.2011 tarihinde saat 23.37.38’de 4 saniyelik, saat 23.39.52’de 30 saniyelik, saat 23.41.19’da 3 saniyelik telefon görüşmeleri yapıldığı, bu görüşmeler esnasında sanık ...’ın cep telefonunun sinyal aldığı baz istasyonunun Kurtköy Uydukent Sitesi, Pendik olduğu; sanık ...’ın 14.03.2011 tarihinde saat 11.49.47’de yapmış olduğu bir telefon görüşmesinde cep telefonunun Kurtköy Uydukent Sitesi, Pendik"te bulunan baz istasyonundan sinyal aldığı; sanık ...’un 15.03.2011 tarihinde saat 21.08.16’da yapmış olduğu telefon görüşmesinde cep telefonunun sinyal aldığı baz istasyonunun Balıkesir ilinde bulunduğu; sanık ...’ın 16.03.2011 tarihinde saat 09.52.37’de başka bir telefondan mesaj aldığı, bu mesajlaşma esnasında cep telefonunun sinyal aldığı baz istasyonunun Balıkesir ilinde bulunduğu, 17.03.2011 tarihinde saat 17.00.15’te gerçekleştirdiği mesajlaşma sırasında ise cep telefonunun E-5 Yanyolu, Pendik"te bulunan baz istasyonundan sinyal aldığının belirtildiği; aynı tutanağın sonuç bölümünde olayın meydana geldiği saatte sanıklar ... ve ...’un ... Plaza civarında bulundukları, olaydan sonra saat 00.40 sıralarında sanık ...’un Pendik ilçesinde, ...’ın ise Kartal Yakacık Yalı Mahallesinde birbirlerine yakın adreslerde bulundukları, olaydan sonra sanık ...’un 15.03.2011 tarihinde, sanık ...’ın ise 16.03.2011 tarihinde Balıkesir iline gittikleri, sanık ...’ın 17.03.2011 tarihinde tekrar İstanbul ili, Pendik ilçesine döndüğüne ilişkin değerlendirmede bulunulduğunun bildirildiği,
Sanık ... hakkında suç tarihinden önce, haksız ekonomik çıkar amaçlı suç örgütü kurmak suçundan yürütülen başka bir soruşturma kapsamında İstanbul (Kapatılan) 12. Ağır Ceza Mahkemesince (CMK’nın mülga 250. maddesi ile görevli) verilen 04.01.2011 tarihli ve 145 sayılı karar ile sanığın ... 72 28 numaralı cep telefonu hattı ile 0 216 ... 00 79 numaralı sabit hattının 3 ay süre ile iletişimlerinin tespitine, dinlenmesine, kayda alınmasına, görüşme detay sorgulamalarının yapılmasına ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine karar verildiği; suç tarihinden sonra ise sanık ...’ın kullanımında olduğu tespit edilen ... 84 01 numaralı hatta ilişkin, İstanbul (Kapatılan) 11. Ağır Ceza Mahkemesince (CMK’nın mülga 250. maddesi ile görevli) 14.03.2011 tarihli ve 368 sayılı karar ile haksız ekonomik çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve buna bağlı olarak örgüt faaliyetleri suçlarından 3 ay süre ile iletişimin tespitine, dinlenmesine, kayda alınmasına, görüşme detay sorgulamalarının yapılmasına ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine karar verildiği,
Sanık ... hakkında suç tarihinden önce, haksız ekonomik çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve buna bağlı olarak örgüt faaliyetleri suçlarından yürütülen başka bir soruşturma kapsamında İstanbul (Kapatılan) 10. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK’nın mülga 250. maddesi ile görevli) 18.01.2011 tarihli ve 47 sayılı kararıyla, sanığın ... 81 45 numaralı cep telefonu hattının 3 ay süre ile iletişimlerinin tespitine, dinlenmesine, kayda alınmasına, görüşme detay sorgulamalarının yapılmasına ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine karar verildiği,
Anılan mahkeme kararları doğrultusunda kaydedilen telefon görüşmelerinin çözümünde; 06.02.2011 tarihinde saat 16.58’de ... ile sanık ... arasında geçen görüşmede sanık ...’ın “He ben de evdeyim” dediği, ...’ün “İyi ağabey misafir evde mi” dediği, ...’ın “He evde akşam şöyle bir karşıya gidip geleceğim, müsait değil mi, arabayla diyorum karşıya gidip geleceğim” diye karşılık verdiği, ...’ün ise “Tamam ağabey arabayla şey Sevinç gitti de gelir birazdan” dediği, aynı tarihte sanıklar arasında saat 21.54’de yapılan görüşmede, sanık ...’ın “Hı şeyi bir göndersene” dediği, ...’ün “Arabayı mı, tamam ağabey” diyerek karşılık verdiği, ...’ın “Bir de ufak su koy içine Murat, şeye yaya kapısına gelsin ben orada bekliyorum” dediği; 28.02.2011 tarihinde saat 18.01’de yapılan görüşmede ...’ın, “Beni avukat aradı. Yarınmış bizim mahkeme ya, İbo gelecekti ya mahkemeye, sen yine arada kontrol et ya, ...daki gibi olmayak” dediği, ...’ün de “Tamam, tamam, tamam” dediği; 13.03.2011 tarihinde olay saatinden kısa bir süre önce saat 23.39’da sanıklar ... ve ... arasında yapılan görüşmede, sanık ...’ün, “Bir iki dakika bekle” dediği, sanık ...’ın “Tamam bitmedi mi daha” diye sorduğu, bunun üzerine sanık ...’ün “Şu anda yazıları çıkıyor yavaş yavaş, yavaş yavaş yazıları bitiyor hemen çıkmaz” diye cevap verdiği, iki dakika sonra yapılan görüşmede ise sanık ...’ün “Tamam, tamam” dediği, sanık ...’ın ise “Tamam” diyerek görüşmeyi sonlandırdığı, bu görüşmeden 12 dakika sonra ise ...’ın, ...’e “Hareketlenme var” dediği, ...’ün ise “Tamam ağabey” diye cevap verdiği, ...’ın “Murat sen misin” diye sorduğu, ...’ün “Evet” dediği, bunun üzerine ...’ın “Yok yok tamam kapat sen kapat” dediği,
İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesince düzenlenen 17.03.2011 tarihli raporda; sanık ...’ın kullandığı ... 72 28 numaralı hattan yapmış olduğu görüşmelere ait ses kayıtları ile sanık ...’ın kendisine ait olmadığını iddia ettiği ... 84 01 numaralı hattan 13.03.2011 tarihinde saat 23.39, 13.03.2011 tarihinde saat 23.41, 13.03.2011 tarihinde saat 23.53 sıralarında yapılan görüşmelere ilişkin ses kayıtları karşılaştırıldığında, ses örneklerinin sanık ...’a ait olduğunun (+2) derecesinde mümkün ve muhtemel olduğunun bildirildiği,
19.03.2011 tarihli görüntü inceleme tutanağında; Pendik ilçesi, Yenişehir Mahallesi, Osmanlı Bulvarı, Atlantis Alışveriş Merkezinde bulunan 3, 5 ve 16 numaralı güvenlik kameralarından 08.03.2011 tarihindeki farklı zaman dilimlerine ait görüntüler incelendiğinde, kamera saatinin güncel zaman diliminden 2 saat ileride olduğu, sanık ...’ın sanık ... isimli şahıs ile birlikte gezdiği, sanık ...’un ise yaklaşık olarak 1 dakika önce yalnız olarak görüntü karesine girdiği, 1 dakika sonra sanıklar ... ile ...’un aynı görüntü karesine girdikleri, başka bir görüntüde sanıklar ..., ... ve ...’un birlikte ve yan yana aynı görüntü karesinde görüldüklerinin belirtildiği,
16.03.2011 tarihli yakalama, el koyma ve muhafaza altına alma tutanağında; saat 16.20 sıralarında Pendik ilçesi, Ballıca mevkisi, Formula yolu girişinde 34 NNA 65 plaka sayılı araç içerisinde görevlilerce görülen sanık ..."ın kısa bir takipten sonra yakalandığının bildirildiği,
16.03.2011 tarihli ikamet arama ve el koyma tutanağında; sanık ...’ın evinde yapılan aramalarda, evin salonunda, köşedeki sehpanın üzerinde katılan ..."in yaralandığı olayla ilgili haberlerin yer aldığı 14.03.2011 tarihli Vatan Gazetesi; 15.03.2011 tarihli Yenişafak, Hürriyet, Bugün, Sabah, Vatan ve Sözcü Gazeteleri; 16.03.2011 tarihli Vatan, Sözcü, Posta ve Hürriyet Gazetelerinin olduğu ve bu gazetelerin muhafaza altına alındığının belirtildiği,
17.03.2011 tarihli arama ve yakalama tutanağında; yapılan çalışmalar neticesinde Pendik ilçesi, Yeşilbağlar Mahallesi, Başkent Caddesinde bulunan Son Durak Kıraathanesinde olduğu anlaşılan sanık ..."ın saat 21.15"te yakalandığının bildirildiği,
20.03.2011 tarihli ifadeli teşhis tutanağında; sanık ..."ün kendisine gösterilen dört kişi arasından ...’ı teşhis ederek, sanık ...’ın olaydan birkaç gün önce Balıkesir ve Gebze’den evine gelen iki erkek misafirinden birinin kendisine gösterilen sanık ... olduğunu beyan ettiğinin belirtildiği,
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 22.03.2011 tarihli ekspertiz raporunda, sanık ..."tan elde edilen "Collezione" ibareli gri renkli kazak ile "Colin"s" ibareli koyu kahverengi yelek üzerinde atış artıkları tespit edildiğinin bildirildiği,
16.03.2011 tarihli ikamet arama ve el koyma tutanağında; sanık ...’in kalmakta olduğu damadına ait evde yapılan aralamalarda; 1 adet tabukcal 7,62x39 mm çapında, Kalaşnikof diye tabir edilen, seyyar dipçikli, uzun namlulu silah, silaha ait bir adet şarjör, MKE ibareli 100 adet fişek, 1 adet siyah renkli kar maskesi, 1 adet sustalı bıçak ele geçirildiğinin belirtildiği; olay yerine çağrılan ekiplerin incelemesi sonucu düzenlenen 17.03.2011 tarihli olay yeri inceleme raporunda; çocuk odasına girişte solda yatak üzerinde 70x50 cm ebadında, Sportline ibareli, gri renkli valiz olduğu, bu valiz içerisinde tabukcal 7.62x39 mm ibareli, Kalaşnikof olarak tabir edilen, seyyar dipçikli, uzun namlulu silah, silahın yanında içerisine mermi basılı 1 adet şarjör, 1 adet siyah renkli kar maskesi, 2 kutu MKE ibareli 100 adet fişek, 1 adet sustalı tabir edilen bıçak, naylon poşet içerisinde uzun namlulu silah fişekleri olduğu, ayrıca tetkik ve mukayese amacıyla çeşitli eşya üzerinde biyometrik iz tespit edildiğinin tutanak altına alındığı,
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 17.03.2011 tarihli ekspertiz raporunda; sanık ..."in ikametinde yapılan aramada ele geçen tüfeğin, 7,62x39 mm çap ve tipinde fişek atan, Irak yapısı, Kalaşnikof (Tabuk) marka, seyyar dipçikli, ayarlı gezli, mandal marifeti ile tek tek ve seri olarak atış yapabilen otomatik bir tüfek olduğu, ateş etmesine mani mekanik herhangi bir arızasının bulunmadığı, 6136 sayılı Kanun’a göre yasak niteliğini haiz ateşli silahlardan olduğu, olay yerinden ele geçirilen 11 adet kovan ile bir adet mermi çekirdeğinin tamamının söz konusu bu tüfekten atılmamış olduklarının belirtildiği,
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 01.04.2011 tarihli ekspertiz raporunda; sanık ..."in ikametinde yapılan aramada ele geçen 62 adet 7,62x39 mm çap ve tipindeki fişekler ile 100 adet 9 mm çaplı, Parabellum tipi fişeklerin 6136 sayılı Kanun’a göre yasak niteliğini haiz fişeklerden oldukları, yine aramada ele geçirilen 11,5 cm uzunluğunda tek ağızlı, oluksuz, sivri uçlu, sırtı küt, susta mandalı ve kilidi ile susta mandal emniyeti bulunan, sapı dâhil tüm uzunluğu 24,5 cm olan metal üzeri ağaç kaplama, kabzasının sırt kısmında ışık kaynağı ile çakmak mevcut olan sustalı çakı bıçağının da 6136 sayılı Kanun’un 4. maddesinde belirtilen yasak bıçaklardan olduğu; ayrıca yine sanık ...’nin evinde bulunan bir adet şarjör ile üzerinde "511" numarası bulunan icra mili ve yayının 6136 sayılı Kanun’a göre yasak niteliğini haiz 7,62x39 mm çap tipinde fişek atar Kalaşnikof marka silahlara ait olduğu bilgilerine yer verildiği,
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 01.04.2011 tarihli ekspertiz raporunda; sanık ...’in ikametindeki valiz içerisinde bulunan kar maskesinden elde edilen genotip özelliklerin, sanık ...’ın genotip özellikleriyle uyumlu olduğu; ayrıca sanık ..."ın evinden ele geçirildiği belirtilen havlu üzerinden elde edilen vücut sıvılarına ait genotip özellikler ile sanık ..."ın ikametinde elde edilen monttaki genotip özelliklerin birbirleriyle uyumlu olduğu; sanık ..."in evinden elde edilen sakız üzerinde belirlenen genotip özelliklerin ..."in genotip özellikleriyle uyumlu olduğunun belirtildiği,
18.03.2011 tarihli görüntü inceleme tutanağında; olayın meydana geldiği gün Beyaz TV"de canlı olarak yayınlanan İbo Show adlı televizyon programıyla ilgili yayın görüntüleri incelendiğinde, programın son kısmında, yayının sona erdiğini gösteren, aşağıdan yukarıya doğru geçen yazıların ve çeşitli firmalara ait reklam logolarının geçtiği, bu geçişin 70 saniye sürdüğü, ...’in bu esnada konuk sanatçının şarkısını dinlediği, bahse konu yazıların son kısmının program bitişinden 2 dakika önce ekrandan geçtiği, programın son iki dakikasında ...’in kendisinin şarkı söylediği ve izleyicilere veda ettiğinin görüldüğü, incelenen görüntülerde yayın saatinin yer almadığı ancak programın yayınlandığı Beyaz TV isimli özel kanalın Ankara"daki yayın akışı sorumlusundan öğrenilen bilgilere göre programın 13.03.2011 tarihinde saat 20.30"da başlayıp 23.41"de sonlandığı, sanıklar ... ve ... arasında olayın hemen öncesinde yapılan telefon görüşmesinin saati ile programın bittiğini belirten yazı ve logoların geçiş saatinin hemen hemen aynı olduğu, aradaki küçük farkın normal olduğu, görüşmenin içeriğinde geçen konunun 13.03.2011 günü canlı yayınlanan İbo Show programıyla alakalı olduğu ve saldırının zamanlamasını ayarlayabilmek maksadıyla gerçekleştirildiğinin değerlendirildiğine dair tespitlere yer verildiği,
Anlaşılmaktadır.
İnceleme dışı olayın mağduru Ahmet Taşçı kollukta; sanık ...’ın cezaevinden çıktıktan sonra kendisiyle iki defa görüştüğünü, kendisi yüzünden cezaevinde yattığını düşündüğü için sanık ... tarafından tehdit edildiğini, 2010 yılı Aralık ayının sonlarına doğru evinin yanında duran park hâlindeki aracına bineceği sırada sanık ...’ın kendisine seslendikten sonra yanına gelip aracına bindiğini ve iki adet Kalaşnikof silahı olduğunu, bunlardan birinin kendisi, diğerinin ise ... için olduğunu söyleyerek tehdit ettiğini,
Mahkemede ise, kollukta bu şekilde bir beyanının olmadığını, bunu polislerin kendisine söylediklerini ve ifade tutanağına yazdıklarını, sanık ...’ın kendisinden para istemediğini,
Katılan ... aşamalarda; 1998 yılında o zamanki menajeri Hasan Bora ile aralarındaki tartışma nedeniyle Hasan Bora’nın, kendisine karşı kullanmak üzere sanık ...’ı tuttuğunu, oğlu Ahmet’in bu konuları konuşmak üzere Hasan Bora’nın iş yerine gitmesi üzerine çıkan tartışmada sanık ...’ın ayağından yaralandığını, bu olay nedeniyle sanık ...’ın kendisine husumet beslediğini ve Uğur Dündar’ın televizyon programında “Bizim kanımız akmıştır. Kendisinin de bizzat kanı akacaktır” şeklinde beyanda bulunarak kendisini tehdit ettiğini, bu olaydan 3-4 ay sonra sanık ...’ın adamlarının, o esnada içinde bulunduğu araca pompalı tüfeklerle saldırdıklarını, bu saldırıdan yara almadan kurtulduğunu, bu olaydan sonra Nuri Sesigüzel aracılığıyla sanık ... ile barıştıklarını, ancak sanık ...’ın çevresine kendisinden yüksek miktarda haraç alacağını söylediğini duyduğunu, 2002 yılında sanık ...’ın kendisini tehdit ederek haraç istediğini, şikâyetçi olması üzerine sanık ...’ın tutuklandığını, bu olay nedeniyle açılan davanın devam ettiğini, 2003 yılında sanık ...’ın cezaevinden çıktığını, bir gün İbo Show adlı televizyon programından çıkarken sanık ... ve adamlarının kendisine suikast yapacakları sırada TEM otoyolunda yakalandıklarını ve tutuklandıklarını, bu olay nedeniyle şikâyetinden vazgeçmesi için sanık ... tarafından tehdit edildiğini, şikâyetten vazgeçmeyi kabul etmeyince sanık ...’ın telefonda kendisine “Çıkınca görüşürüz” dediğini, 2010 yılında sanık ...’ın cezaevinden çıktığını avukatından öğrendiğini, olay tarihine kadar sanık ...’ın kendisiyle hiç görüşmediğini, olay günü İbo Show adlı programın yapıldığı Beyaz TV kanalının yayın yaptığı ... Plaza’da bulunduğunu, yanında her zamanki gibi koruma görevlileri ile menajeri ...’nın bulunduğunu, gece yarısına yakın bir saatte programın bittiğini, menajeri ... ile birlikte binadan çıktıklarını, kapı önünde bir grup hayranıyla fotoğraf çektirdiğini, aracın sağ ön tarafına oturduğunu, menajeri ...’nın ise arka koltuğa geçtiğini, koruma görevlilerinin de arkalarındaki araca bindiklerini, 15-20 metre kadar gittikten sonra ana cadde üzerinden gelen bir aracın ışığını fark ettiğini, şoförü ...’a durmasını ve yol vermesini söylediği sırada bir çınlama sesi duyduğunu ve sonrasını hatırlamadığını, olay sonrasında Acıbadem Hastanesinde ameliyat edildiğini, daha sonra Almanya’da yaklaşık iki ay tedavi gördüğünü, olayı sanık ... ve adamlarının gerçekleştirdiklerini öğrendiğini, olayı gerçekleştiren kişi olarak ilk aklına gelenin sanık ... olduğunu, sanıklardan şikâyetçi olduğunu,
Katılan ... aşamalarda; 2003 yılından beri katılan ...’in menajerliğini yaptığını, 13.03.2011 tarihinde saat 19.30 sıralarında katılan ... ile birlikte İbo Show adlı programın yapılacağı Beyaz TV kanalının yayın yaptığı ... Plaza’ya gittiklerini, katılan ...’in aracın sağ ön tarafında oturduğunu, kendisinin de arka koltukta oturduğunu, arkalarından ise koruma aracının kendilerini takip ettiğini, saat 23.45 sıralarında programın bittiğini, 14.03.2011 tarihinde saat 00.10 sıralarında kulisten çıktıklarını, binadan ayrılırken katılan ...’in çıkışta hayranlarıyla fotoğraf çektirdiğini, kendisinin aracın arka koltuğuna bindiğini, katılan ...’in ise aracın sağ ön tarafına bindiğini, arkalarında da koruma aracının bulunduğunu, Plaza’nın önünden ana caddeye çıkacakları esnada nereden geldiğini anlamadığı, seri ve yoğun şekilde silah sesleri duyduğunu, katılan ...’in sol tarafa düştüğünü ve başından kan geldiğini, kendisinin de ne olduğunu anlayamadan sol omzunda acı hissettiğini ve sağ tarafına düştüğünü, aracın şoförü katılan ...’ın telefonda birisine bilgi verdiğini ve araçla hızlı bir şekilde kendilerini hastaneye götürdüğünü, olaydan önce kimsenin kendisini tehdit etmediğini, kimseyle husumeti olmadığını, kendilerine ateş edenleri ve mermilerin nereden geldiğini görmediğini, sanıklardan davacı ve şikâyetçi olduğunu,
Katılan ... aşamalarda; yaklaşık 5-6 yıldır katılan ...’in şoförlüğünü yaptığını, 13.03.2011 tarihinde saat 19.15 sıralarında sevk ve idaresindeki 34 AP 3843 plaka sayılı Mercedes marka araç ile katılan ... ile menajeri ...’yı İbo Show adlı program için Beyaz TV kanalının yayın yaptığı ... Plaza’ya getirdiğini, saat 23.45 sıralarında programın bittiğini ve 14.03.2011 tarihinde saat 00.10 sıralarında katılanlar ... ve ...’nın binadan çıktıklarını, o esnada kendisinin arabayı çalıştırarak kapıları açık şekilde beklediğini, katılan ...’in bina çıkışında hayranlarıyla fotoğraf çektirdiğini, katılan ...’nın ise aracın sol arka koltuğuna oturduğunu, kısa süre sonra katılan ...’in de gelerek aracın sağ ön tarafına bindiğini, arkalarında koruma aracı olduğunu, 10-15 metre kadar ilerlediğinde birden kısa ve seri şekilde ateşlenen silah sesi duyduğunu, etrafına baktığında tam karşıda gri renkli, markasını Fiat Linea olarak tahmin ettiği bir araç gördüğünü, aracın sağ arka camının yarıya kadar açık ve uzun namlulu bir silahın namlusunun camdan dışarıda görünür vaziyette olduğunu, aracın önlerinden hızlıca geçtiğini, içerisinde bulundukları aracın ön camında iki adet mermi izi olduğunu, katılan ...’ten hiçbir tepki gelmemesi üzerine sağına dönüp baktığında katılan ...’in başının sola doğru düşmüş hâlde ve kanlar içinde olduğunu gördüğünü, hemen arkalarındaki araçta bulunan tanık ...’ü aradığını ve önden giderek kendilerini hastaneye yetiştirmelerini söylediğini, bu sırada katılan ...’nın kendisine seslenmesi üzerine arkaya dönüp baktığında katılan ...’nın da vurulduğunu ve kanlar içerisinde sağa doğru yattığını gördüğünü, oradan ayrılarak hemen Özel Levent Hastanesine gittiklerini, kendisine mermi isabet etmediğini, herhangi bir yaralanması olmadığını, sanıklardan şikâyetçi olduğunu,
Tanık ... aşamalarda; katılan ...’in korumalarının bulunduğu aracın şoförü olduğunu, olay gecesi İbo Show adlı program bitince katılan ...’in bina çıkışında özel aracının sağ ön koltuğuna oturduğunu, hareket ettikleri sırada ses duyduğunu, öndeki aracın lastiğinden duman geldiği için lastiğin patladığını düşündüğünü, ateş edenleri ve ateş edilen yeri görmediğini,
Tanık ... aşamalarda; katılan ...’in özel koruması olduğunu, olay anında katılan ...’in içerisinde bulunduğu aracın arkasında başka bir araçta olduklarını, ateş edenleri ve ateş edilen yeri görmediğini, seslerin silah sesi olduğunu anlamadığını, yerde çok sayıda boş kovan gördüğünü, bunlardan üç tanesini aldığını ve hastanede polise teslim ettiğini, katılan ...’nın aracın arka koltuğuna oturması nedeniyle katılan ...’in kendi isteğiyle aracın ön koltuğuna geçtiğini,
Tanık ... aşamalarda; emekli polis olduğunu ve 2008 yılından beri katılan ...’in özel koruması olarak çalıştığını, olay gecesi katılanlar ... ve ...’nın Mercedes marka araca bindiklerini, kendilerinin de 5-6 metre arkada bulunan koruma aracına bindiklerini, hareket ettikten sonra öndeki aracın ana caddeye döndüğü sırada otomatik silahla ateş etme sesleri duyduğunu, hemen silahını çıkararak araçtan indiğini, ana yola baktığında ateş edildiğini tahmin ettiği gri renkli bir aracı süratli bir şekilde uzaklaşırken gördüğünü, tekrar koruma aracına binerek katılanlar ... ve ...’yı hastaneye götürmek üzere Mercedes marka araca öncülük ettiklerini, katılan ...’in yanında çalıştığı süre boyunca herhangi bir tehdit olayına şahit olmadığını,
Hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen tanık ... kollukta müdafi huzurunda şüpheli sıfatıyla; olaydan bir hafta kadar önce sanık ...’ün işlettiği bakkala gittiğinde yanında Özkan Mutlu da bulunuyorken sanık ...’ın konuşma esnasında sanık ...’ın katılan ...’i vuracağına dair söylentilerden bahsettiğini, 14.03.2011 tarihinde akşam saatlerinde sanık ...’ın bakkalına uğradığını, sanık ...’ın kendisine “Galiba ...’i ... vurdu. Bu konu hiçbir yerde konuşulmasın. Ağzını sıkı tut” dediğini, kendisinin de sanık ...’tan korktuğu için bu duyduklarını kimseye söyleyemediğini, yaklaşık iki ay önce sanık ...’ın sanık ...’a 2.500 TL borç verdiğini, olaydan bir ay kadar önce ise sanık ...’ın kendisine “...’a para gelecek” dediğini, Mahkemede ise bu beyanlarından farklı olarak; sanık ...’ın, sanık ...’ın katılan ...’i vuracağına dair beyanda bulunmadığını, yine kendisine “Bu konu hiçbir yerde konuşulmasın. Ağzını sıkı tut” gibi şeyler söylemediğini, sadece sanık ...’ı olaydan sonra tedirgin olarak gördüğünü, sanık ...’tan korkmadığını, sanık ...’ın da sanık ...’ın her istediğini yapan birisi olmadığını, emniyette sanık ...’tan korktuğuna dair bir beyanının olmadığını, Mahkemedeki beyanlarının doğru olduğunu,
Hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen tanık ... kollukta müdafi huzurunda şüpheli sıfatıyla; havaalanında teknisyen olarak çalıştığını, ikamet ettiği yerde bakkal işleten sanık ...’ı tanıdığını, sanık ...’ın yakın arkadaşı olan sanık ...’la da bu bakkalda tanıştıklarını, sanık ...’ın zaman zaman ... ile aralarındaki husumeti anlattığını ve bu konuşmalarında “...’i indireceğim, vuracağım” şeklinde sözler söylediğini, olay gecesi saat 03.00 sıralarında sanık ...’ın kendisini bilmediği bir numaradan arayarak oğlu Ayhan’ı anneannesinin evinde uyuyakaldığını, onu bulduğunu söyleyip evinin kapısını açmasını istediğini, sanık ... ve oğlu Ayhan’ın evine girdiklerini, sanık ...’ın kendisine “...’in vurulduğunu duydun mu? ...’i ... vurmuştur. O kadar söylüyordu. Sonunda vurdu herhalde” dediğini, kendisinin de Murat’a “İnşallah o vurmamıştır. Çünkü seni tanıyor. Bakkalına da gelip gidiyor sürekli” dediğini, daha sonra hep birlikte sanık ...’ın evine gittiklerini, evde televizyondan geçen alt yazılarda katılan ... Talıses’e yapılan suikastın Kuzey Irak’tan kaynaklandığını görünce sanık ...’a “Bak saldırıyı ... yapmamıştır. Sen de rahat ol” dediğini, saat 04.00 sıralarında sanık ...’ın evinden ayrılarak kendi evine gittiğini, olay esnasında sanık ...’un kullanımında olduğu anlaşılan cep telefonundan daha önce arandığını, bu görüşmede kendisini sanık ...’ın aramış olduğunu, sanık ...’ın kendisini iki farklı telefon numarasından aradığını, bu görüşmelerde sanık ...’ın kendisinden Kıbrıs’a uçak bileti ayarlamasını istediğini, Mahkemede ise; sanık ...’ın katılan ...’i vuracağına dair sözler söylemediğini, sadece aralarında husumet olduğunu söylediğini ve ona karşı kızgınlığından bahsettiğini, soruşturma aşamasındaki ifadesinin baskı altında alındığını,
Haklarında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen ve baba-oğul olan tanıklar ... ile ... aşamalarda benzer şekilde; birlikte araç kiralama işiyle uğraştıklarını, sanık ...’ın olaydan önceki son bir ay içerisinde kendilerinden dört defa araç kiraladığını, araçları genellikle cuma günleri kiraladığını ve pazar günleri de geri getirerek teslim ettiğini, araç kiralarken sözleşme imzaladıklarını, ilk araç kiraladıklarında sanık ...’ın yanında bulunan sanık ...’ın kefil olduğunu, son olarak 11.03.2011 tarihinde sanık ...’a suçta kullanılan ... plaka sayılı Fiat-Linea marka aracı kiraladıklarını, sanığın bu aracı 14.03.2011 tarihinde saat 11.00 sıralarında yıkanmış bir hâlde teslim ettiğini, olay tarihi ve saatinde aracın sanık ...’ta bulunduğunu, sanığın aracı başka bir kişiye verip vermediğini bilmediklerini, araçta GPRS cihazının bulunduğunu, bu cihazı kiraladıkları aracın nerede olduğunu görebilmek için taktıklarını, sanık ...’a araçta GPRS cihazı olduğunu söylemediklerini, bu aracın katılan ...’in vurulması olayında kullanıldığını bilmediklerini;
Tanık ... Mahkemede; aracı sanık ...’a teslim ederken kısa olarak özelliklerinden bahsettiğini ancak araçta GPRS cihazının olduğunu hatırladığı kadarıyla söylemediğini, sanık ...’ın sorusu üzerine ise cevap olarak; sanık ...’ın dükkânda beklediği esnada bilgisayardan kendisine kiralayacakları aracın nerede olduğunu gösterdiğini, bunu araçta bulunan bir cihaz vasıtasıyla görebildiğini söylediğini,
Tanık ... Mahkemede; sanık ...’ı cezaevinden tanıdığını, sanık ...’u ise aynı mahallede büyüdüklerinden tanıdığını, olaya ilişkin bilgi ve görgüsünün olmadığını, ancak olaydan önce sanık ...’ın istediği üzerine kendisiyle Gebze’de buluştuklarını, yanında arkadaşı olan sanık ...’un da bulunduğunu, sanık ...’ın kendisine eli ayağı düzgün, efendi bir şoför aradığını söylemesi üzerine sanık ...’un şoför olarak çalışabileceğini söylediğini, kendisinin de sanık ... için güvenilir birisi olduğunu belirterek kefil olması üzerine sanık ...’un, sanık ...’ın şoförü olarak çalışmaya başladığını, diğer sanıkları tanımadığını,
Hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen tanık ... kollukta şüpheli sıfatıyla ve müdafi huzurunda; annesi olan sanık ..."in, sanık ...’ın evinde temizlik işi yaptığını, sanık ...’ı bu vesileyle tanıdığını, olay tarihi ve saatinde annesi Nazife ile birlikte ablası Sevil Aktaş ve eniştesi Zafer Aktaş’ın evlerinde olduklarını, katılan ...’in vurulduğunu ertesi gün iş yerindeki arkadaşlarından öğrendiğini, sanık ...’ın kendisini, annesini, ablasını ve eniştesini de tanıdığını, ablasının evinde bulunan içerisinde Kalaşnikof tüfek, mermi ve kar maskesi olan valizden haberi olmadığını, valizin bulunduğu odayı kendisinin kullandığını ancak yakalandığı gün bu valizi gördüğünü, sorduğunda ise annesi Nazife’nin kendisine “Oğlum o çanta Abdullah ağabeyinin. Onu bana verdi. Onu oraya ben koydum” dediğini, çantanın içinde ne olduğunu sorduğunu ancak annesinin bilmediğini söylediğini, bu valizin olaydan sonra eve getirildiğini, bundan emin olduğunu, Mahkemede ise önceki beyanlarından farklı olarak; bir gün sanık ...’ı evlerinin önünde elinde bir valizle gördüğünü, sanık ... eve girmeden elindeki valizi annesi Nazife’yle kendisine verdiğini, valiz ortalıkta kalmasın diye alıp odasına koyduğunu, valizi hiç açmadıklarını, sanık ...’ın valizi arama işleminden bir ay önce getirdiğini, Mahkemedeki beyanlarının doğru olduğunu,
Tanık Zafer Aktaş Mahkemede; kayınvalidesi olan sanık ...’nin olay tarihinden önce kendisine ait evde kalmaya başladığını, bir ara beş yaşındaki oğlunun bir valizin üzerine çıkıp oynadığını görünce kayınvalidesine bu valizin kime ait olduğunu sorduğunda, kendisine “Çantayı Abdullah Bey bıraktı. Daha sonra alacak” dediğini, içerisinde ne olduğunu bilmediklerini, valizin üzerinde şifre ve kilit olduğunu, katılan ...’in vurulmasından önce bu valizi evde gördüğünü,
Tanık Ahmet Bal Mahkemede; polis memuru olduğunu, sanık ...’in evinde yapılan aramaya katıldığını, içerisinde silah bulunan valizin açıldığı esnada valizi açan arkadaşının arkasında olduğunu, valizde şifre olmadığını, fermuarın olup olmadığını hatırlamadığını, valizi açtıkları anda silahı gördüklerini,
Tanık Ali Bişkin Mahkemede; polis memuru olduğunu, sanık ...’in evinde yapılan aramaya katıldığını, sağdan ikinci odaya girdiğini, yerde halıların yanında bir valiz gördüğünü, valizin fermuarlı olduğunu, çantada şifre mekanizması bulunmasına rağmen şifreyle kilitlenmemiş olduğunu, fermuarı çekerek açtığını, valizin içerisinde Kalaşnikof tüfek, mermiler ve kar maskesi görünce olay yeri inceleme ekibini çağırdıklarını,
Beyan etmişlerdir.
Sanık ... aşamalarda; katılan ... ile aralarında 1998 yılına dayanan husumetlerinin olduğunu, 1998 yılında ...’in menajeri Hasan Bora’nın kendisini yemeğe davet ettiğini, yemek başlamadan önce katılan ...’in oğlu Ahmet Tatlı ve kardeşi Hüseyin Tatlı ile yanlarında bulunan 7-8 kişilik bir grubun yemek yedikleri bahçeye silahla ateş ettiklerini, bu esnada sağ bacağından vurulduğunu, bu olaydan sonra yaralanan birkaç kişinin bu sefer katılan ...’in arabasına ateş açtıklarını, bu olay nedeniyle kendisinin de yargılandığını, katılan ... ile aralarındaki husumetin bu şekilde başladığını, örgüt lideri olmak suçlamasıyla iki kez cezaevine girdiğini, 2003 yılında cezaevinden çıktığında katılan ...’e kendisine yaptıklarından dolayı gözdağı vermek amacıyla adamlarını gönderdiğini ancak adamlarının katılan ...’e ulaşamadan yakalandıklarını, bu olay nedeniyle de yedi yıl boyunca Kandıra Cezaevinde yattığını, 2010 yılının Eylül ayında tahliye olduğunu, olayda yaralanan katılan ...’yı tanımadığını, olay tarihi ve saatinde evinde tek başına bulunduğunu, 14.03.2011 tarihinde sabah erken saatlerde kalkıp kahvaltı yaptıktan sonra kiralamış olduğu ... plaka sayılı araçla saat 12.00 sıralarında tek başına Pendik ilçesinde bulunan Kurtdoğmuş mevkisindeki piknik alanına giderek aracı park edip yürüyüş yaptığını, yürüyüş yaptıktan sonra saat 13.00 sıralarında tekrar evine döndüğünü ve gün boyu evinde bulunduğunu, her hafta düzenli olarak araç kiraladığını, cuma günleri aracı kiralayıp pazartesi günleri yıkatarak teslim ettiğini, kiraladığı aracı sadece kendisinin kullandığını, başka kimseye vermediğini, katılan ...’in vurulması olayıyla bir ilgisinin bulunmadığını, olayı televizyondan öğrendiğini, olayı kimin gerçekleştirdiği konusunda da bir bilgisinin olmadığını, evini kendisinden başka kullanan olmadığını, cezaevinden çıktığı ilk günlerde memleketinden bir arkadaşının sadece bir gece evinde kaldığını, başka kimsenin yatılı misafir olarak kalmadığını, Kandıra Cezaevinden arkadaşı olan ...’in birkaç arkadaşıyla bir gün evine geldiklerini, bir süre sohbet ettikten sonra gittiklerini, sanık ...’ı mahalle bakkalı olması nedeniyle 8 yıldır tanıdığını, tanıklar ... ve ...’ü de bakkalda karşılaşması nedeniyle tanıdığını, sanık ...’i ise yaklaşık 10 yıldır tanıdığını, cezaevine girmeden önce kendisinin ev işlerini yaptığını, cezaevinden çıktıktan sonra ise ev işleri yapmadığını, sadece yolda karşılaştıkları birkaç sefer merhabalaşıp ayrıldıklarını, sanık ...’nin evinde bulunan silah, mermi ve kar maskesiyle bir ilgisinin bulunmadığını, sanık ...’u da tanımadığını, kendisine ait evde bu kişinin hiç kalmadığını, sanık ...’un ifadelerini kabul etmediğini, kendisine iftira attığını, sanık ...’i de tanımadığını, tanımadığı bu şahıslarla olaydan önce Atlantis AVM’ye de gitmediğini, olay günü kullanıldığı iddia edilen ... 84 01 numaralı telefon hattının kendisine ait olmadığını, sadece tek bir telefon hattı kullandığını, kendisine ait olmadığını iddia ettiği telefon hattıyla yapılan görüşmelerdeki sesin kendisine ait olduğuna ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunu da kabul etmediğini, cezaevine girmeden önce katılan ...’i vuracağına dair söylemlerde bulunduğunu ancak cezaevinden çıktıktan sonra aralarındaki husumetin sona erdiğini, suçlamaları kabul etmediğini,
Mahkemede ise bu beyanlarından farklı ve ek olarak; sanık ...’i tanıdığını, sanık ...’u da “Minik” lakabıyla tanıdığını, sanık ...’un şoförlüğü olması ve İstanbul’u da bilmesi nedeniyle kendisini araçla gezdirdiğini, sanık ...’in de kendisini arabayla gezdirdiğini, bu sanıklar ile Atlantis AVM’de gezdiğini, daha sonra sanıkların memleketlerine döndüklerini, şeker hastası olduğunu, bu nedenle sanık ...’a telefonda ara sıra kendisini kontrol etmesini söylediğini, sanık ... ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinin günlük hayata ilişkin olduğunu, olaydan hemen önce sanık ... ile aralarındaki konuşmanın futbol maçıyla ilgili olduğunu, sanık ...’ın kendisi aleyhine verdiği ifadeleri de kabul etmediğini, kiraladığı araçta bulunan GPRS cihazından haberdar olduğunu, böyle bir cihazın araçta bulunduğunu bile bile bu aracı suçta kullanmasının mümkün olmadığını, olayın olduğu tarih ve saatte Anadolu yakasından Avrupa yakasına hiç geçmediğini, sanık ...’nin evinde hiç kalmadığını, kendisine ait evdeki eşyayı, sanık ...’nin kendi evine götürmesi nedeniyle DNA örneğinin sanık ...’nin evinden çıkmış olabileceğini, 06.02.2011 tarihinde sanık ... ile İbo Show adlı programla ilgili bir görüşme yapmadığını,
Sanık ... kollukta ve Cumhuriyet Başsavcılığında müdafi huzurunda; sanık ...’ı 15 gündür tanıdığını, tanıştıktan sonra sanık ...’ın Pendik ilçesinde bulunan evinde kalmaya başladığını, sanık ...’ın, katılan ... ile aralarında düşmanlık olduğundan bahsettiğini, bu nedenle cezaevine girdiğini söylediğini, evinde kaldığı süreçte bir gün sanık ...’in de sanık ...’ın evine geldiğini, sanık ...’ın kendilerine katılan ...’ten intikam almak amacıyla plan yapıp arabasını kurşunlatmayı teklif ettiğini, kendilerinin de bu teklifi kabul ettiklerini, saldırı karşılığında kendilerine para veya başka bir şey teklif edilmediğini, olaydan önceki 7 veya 8 Mart tarihinde sabah saatlerinde sanık ...’ın, kendilerine katılan ...’in Maslak’ta kaldığı yeri göstereceğini söyleyerek gri renkli, Fiat-Linea marka bir araçla hep beraber Maslak’a gittiklerini, aracı sanık ...’ın kullandığını, kendisinin ön koltukta sanık ...’in ise arka koltukta oturduğunu, aracın kiralık olduğunu öğrenince sanık ...’a araçta GPRS cihazı olabileceğini söylediğini, sanık ...’ın ise araçta bu cihazın olmadığını belirttiğini, sanık ...’ın kendilerine ... Plaza’yı gösterdiğini, nerede bekleyeceklerini, hangi yolları kullanacaklarını söylediğini, binanın etrafında üç tur attıklarını, daha sonra köprüden karşıya geçerek eve döndüklerini, hatırladığı kadarıyla 11 Mart Cuma günü ikinci keşif için aynı marka ve renkteki bir araca binerek hep birlikte köprüden karşıya geçip ... Plaza’nın önüne gittiklerini, birinci keşifteki yaptıkları şeylerin aynısını tekrarladıklarını, 13 Mart Pazar akşamına kadar sanık ...’ın evinde kaldıklarını, sanık ...’ın ara sıra evden çıkıp geri geldiğini, akşam saat 23.00 sıralarında üçünün birlikte keşif yaptıkları aynı araca binerek Anadolu yakasından Avrupa yakasına doğru yola çıktıklarını, sanık ...’a ait Kalaşnikof tüfeğin bulunduğu çantayı da aracın ön koltuğu ile arka koltuğu arasında gördüğünü, bu çantanın olay tarihine kadar sanık ...’ın evinde durduğunu, evdeyken sanık ...’ın bu tüfekle nasıl ateş edileceğini, tüfeğin nasıl sökülüp takılacağını sanık ...’e anlattığını, saldırı amacıyla ... Plaza’ya doğru giderken arabayı kendisinin kullandığını, sanıklar Abdullah ile...’in aracın arka koltuğunda oturduklarını, Maslak’a gelip ... Plaza’yı 200 metre kadar geçtikten sonra üst geçidin altında aracı durdurduğunu, sanık ...’ın kendilerine “Ben sizi arayacağım. Siz de o zaman harekete geçersiniz” diyerek arabadan indiğini ve olay anında irtibat kurmak için sanık ...’e Samsung marka, siyah renkli bir cep telefonu ve telefon hattı verdiğini, kendisinde de aynı marka ve model bir telefon olduğunu, bu cep telefonlarını daha önce hiç görmediğini, sanık ...’ın bu cep telefonlarını yakalanmamak için ayarladığını, sanık ...’ın kendilerine başka telefondan görüşme yapmayacaklarını belirttiğini, sanık ...’ı araçtan indirdikten sonra sanık ... ile birlikte ... Plaza’nın önünden geçip üç dört tane ışıklı kavşak geçtikten sonra U dönüşü yaparak tekrar ... Plaza istikametine yöneldiklerini, sağda bir otobüs durağında 10 dakika kadar beklediklerini, burada beklerken sanık ...’ın sanık ...’i aradığını ve “Hareketlenme var” dediğini, ... Plaza’yı görebilmek için önlerinde bulunan bir sonraki otobüs durağına hareket ettiğini, ... Plaza’nın önünde bekleyen korumaları gördüklerini, katılan ...’in kullandığı Mercedes marka aracın da binanın önünde park hâlinde olduğunu, bu aracın plakasını daha önceden sanık ...’ın kendilerine söylediğini, bir ara Mercedes marka aracın arkasına katılan ...’nın bindiğini, kısa bir süre sonra aracın sağ ön kapısının açıldığını ve katılan ...’in ön koltuğa geçtiğini, şoförün de aracın önünden geçerek koltuğuna oturduğunu, aracın arkasında bekleyen diğer bir arabaya da korumaların bindiklerini, Mercedes marka araç hareket edince kendisinin de ilerlemeye başladığını, sağ arka koltukta oturan sanık ...’in parmak izi kalmaması için ellerine plastik eldiven geçirdikten sonra camı yarıya kadar indirerek Kalaşnikof tüfeğin namlusunu dışarı çıkardığını, Mercedes marka aracın caddeye çıkacağı sırada sanık ...’in araca doğru ateş etmeye başladığını, Mercedes marka aracın önünden hiç durmadan geçip gittiklerini, araç hareket hâlindeyken sanık ...’in ateş ettiğini, önceden planladıkları buluşma noktasına doğru giderken sanık ...’in Kalaşnikof tüfeği birkaç parçaya ayırdığını ve eldivenlerini çıkararak yol üzerinde bir yere attığını, buluşma noktasına vardıklarında sanık ...’ın da ticari bir taksiyle yanlarına geldiğini, kendilerine 350’şer TL para verdikten sonra Fiat Linea marka araca tek başına binerek yanlarından ayrıldığını, silahı da arabada bıraktıklarını, sanık ... ile birlikte oradan ticari taksiye binerek Gebze Otogarına gittiklerini, saat 01.45’te sanık ...’in Varan Otobüs Firmasından bilet alarak Balıkesir’e gittiğini, kendisinin de korsan bir taksiye binerek Gebze’de ikamet eden ailesinin yanına gittiğini, olay sırasında kendisine ait montunun sanık ...’in üzerinde olduğunu, olayı gerçekleştirdikten sonra montunu geri aldığını, birkaç gün sonra Balıkesir’e sanık ...’un yanına gittiğini, burada sanık ...’ın kendilerini ankesörlü telefondan arayarak olay anında verdiği cep telefonlarını kırmalarını istediğini, bunun üzerine cep telefonlarını kırdıklarını, sanık ...’in, kendisine sanık ...’ın içi para dolu iki çantası olduğunu ve 500.000 Dolar para sözünün olduğunu söylediğini, olay nedeniyle pişman olduğunu, sanık ...’ın Kalaşnikof tüfeği çok samimi olduğu sanık ... aracılığıyla saklamış olabileceğini,
Tutuklama talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; önceki ifadelerini kabul etmediğini, baskı altında kaldığını, yakın akrabalarına yönelik işlem yapılacağının söylenmesi nedeniyle bu şekilde ifade verdiğini, olay gecesi Maslak’a sanık ...’ın Hasan Bora isimli bir kişiden alacağını almak amacıyla gittiklerini, avukatıyla hiç görüşmediğini, bundan sonraki savunmasını avukatıyla görüştükten sonra yapacağını,
Mahkemeye ibraz ettiği yazılı savunmasını içeren 6 sayfalık dilekçesinde ise soruşturma aşamasındaki beyanlarından farklı olarak; sanık ...’ın kendisine sadece araba kullanması hususunda teklifte bulunduğunu, kimseye bir şey olmayacağını, sadece korkutmak amacıyla ateş edileceğini sandığını, sanık ...’ın iş bittikten sonra payına düşen parayı alabileceğini söylediğini, kimseye bir şey olmayacağı ve maddi durumu iyi olmadığı için teklifi kabul ettiğini, sanık ...’ın evinde iki adet Kalaşnikof tüfek ile bir Rambo bıçağı gördüğünü, olay anında sanık ...’e “Dikkat et. Havaya ateş et. Araca ateş etme” dediğini, sanık ...’in de kendisine “Lastiklere ateş edeceğim. Bir şey olmaz” dediğini, Mercedes marka araca katılan ...’nın bindiğini görmesi üzerine sanık ...’e “Biz bir bayanı mı korkutacağız” diye sorduğunu, cevap olarak sanık ...’in “Nasıl olsa kimseye bir şey olmayacak. Önemli değil, sen rahat ol. Yeter ki hızlı bir şekilde buradan uzaklaşalım” dediğini, ayrıca soruşturma aşamasındaki beyanlarında 500.000 Dolardan bahsetmediğini, bu husustaki beyanlarını kabul etmediğini, diğer ifadelerinin doğru olduğunu, katılanlarla hiçbir husumetinin olmadığını, kendilerini öldürmek gibi bir kastının bulunmadığını, sanık ...’ın yönlendirmesiyle yardımda bulunduğunu,
Kollukta ve Cumhuriyet Başsavcılığında susma hakkını kullanan sanık ... Mahkemede; 2005 yılında Kandıra Cezaevinde kalırken sanık ... ile tanıştığını, 2010 yılında cezaevinden çıkan sanık ...’ın Bursa’ya yanına geldiğini ve İstanbul’da bulunan evinin adresini verdiğini, 25.02.2011 tarihinde sanık ...’ın Pendik ilçesindeki evine gittiğini, evde diğer sanık ...’un da bulunduğunu, o gün üçünün birlikte Atlantis AVM’ye gittiklerini, gece sanık ...’ın evinde kalmadığını, ertesi gün tekrar sanık ...’ın evine gittiğini, birlikte yine Avrupa yakasına geçerek dolaştıklarını, sanık ...’la da telefon numaralarını birbirlerine verdiklerini, olayın olduğu gece arkadaşlarıyla birlikte Yakacık’ta bir birahanede olduğunu, burada bulunuyorken saat 23.30 sıralarında sanık ...’un da birahaneye geldiğini, oradan çıktıktan sonra Gebze Otogarından saat 01.30’da Balıkesir otobüsüne bindiğini, suçlamaları ve sanık ...’un ifadesini kabul etmediğini, olaylarla ilgisinin bulunmadığını,
Sanık ... soruşturma aşamasında; 2006 yılından beri Pendik ilçesi, Yenişehir Mahallesinde bulunan bakkalı eşiyle birlikte işlettiğini, müşterisi olan sanık ...’ı 2003 yılından beri tanıdığını, sanık ...’ın cezaevinden çıktıktan sonra her gün sabah bakkala gelerek alışveriş yaptığını, sanık ...’ın evi ile bakkalı arasında yürüyerek 15 dakikalık mesafe olduğunu, sanık ...’ın ne işle uğraştığını bilmediğini, sanık ...’ın hemen hemen her gün bakkalda bulunan telefondan görüşme yaptığını, çok sık olmamakla birlikte ara sıra kendisine ait arabayı da verdiğini, sanık ..."ın zaman zaman kiralık araç kullandığını, sanık ...’yi de bazen sanık ...’ın yanında gördüğünü, sanık ... cezaevine girdiğinde birkaç kez sanık ...’ye maddi olarak yardım ettiğini, diğer sanıkları tanımadığını, sanık ... ile katılan ... arasındaki husumeti ise basından bildiğini, sanık ...’ın, katılan ...’i sevmediğini kendilerine söylediğini, diğer katılanların isimlerini ise hiç duymadığını, olaydan yaklaşık bir ay önce Avrupa yakasına kaymak almaya gidecekken sanık ...’ın, kendisine kiralamış olduğu Linea marka araçla birlikte gidebileceklerini söylemesi üzerine birlikte Avcılar’a gittiklerini, buradan kaymak alıp arabanın bagajına koyduğunu, dönüşte sanık ...’ın Maslak’ta arabayı durdurarak kendisinden bagajda bulunan malzemeleri kontrol etmesini istediğini, yaklaşık 5 dakika kadar burada beklediklerini, katılan ...’in iş yerinin, durdukları yere yakın olduğunu sonradan öğrendiğini, ancak sanık ...’ın burada ne yaptığını bilmediğini, 06.02.2011 tarihindeki görüşmede sanık ... ile ne konuştuklarını hatırlamadığını, olay tarihinden önce sanık ...’ın evine iki erkek misafirinin geleceğini söylediğini, bu misafirleri olaydan 4-5 gün önce sanık ...’ın aracında gördüğünü, bu kişiler nedeniyle sanık ...’tan şüphelendiğini, sanık ...’ın şeker hastası olması nedeniyle ara sıra kendisini kontrol etmesini istediğini, telefondaki “Kontrol et” şeklindeki sözleri bu nedenle söylediğini, olay tarihinde bakkalda bulunduğunu, saat 23.50 sıralarında bakkalı kapatarak evine gidip yattığını, olaydan sonra sanık ... ile görüşme yapmadığını, olay esnasında da görüşme yapıp yapmadığını hatırlamadığını, ancak 12.03.2011 tarihinde sanık ...’ın kendisine telefon numarası yazılı bir kâğıt verdiğini, kendisini bu numaradan arayabileceğini söylediğini, sonradan yırtıp atarsın demesi nedeniyle kâğıdı yırttığını, telefon numarasını hatırlamadığını, sanık ...’ın ara sıra katılan ...’e küfrettiğini ancak hiçbir zaman kendisini vuracağına dair bir şey söylemediğini, olay anında saat 23.53’te kendisini arayan kişinin sanık ... olduğunu, telefonda kendisine bağırarak kapatmasını söylediğini, neden aradığını bilmediğini, bu görüşmeyi yaptığı ... 84 01 numaralı telefon hattının sanık ...’a ait olduğunu, olayla bir ilgisinin olmadığını ancak katılan ...’in vurulduğunu öğrenince bu olayı sanık ...’ın yapmış olabileceğini düşündüğünü, kesinlikte bu olayda sanık ...’a yardım etmediğini,
Mahkemede ise bu beyanlarından farklı ve ek olarak; sanık ...’ı, telefon numarası yazılı bir kâğıt parçası verdiğinde kendisini bu numaradan arayabileceğini söylediğini, akşam saat 20.00-20.30 sıralarında sanık ...’ın bakkala gelerek katılan ...’ten alacağı olduğu için onu almaya gideceğini söylediğini, Beyaz TV’deki İbo Show adlı program bitince kendisine haber vermesini istediğini, geceki telefon görüşmesinin bu duruma ilişkin olduğunu, telefonda sanık ...’a katılan ...’i göremediğini ancak televizyonda yazılar olduğunu söylediğini, sanık ...’ın evine misafir geleceğine dair bir beyanda bulunmadığını, yine sanık ...’u teşhis etmediğini, polislerin hazırladığı ifade ve teşhis tutanaklarının doğru olmadığını,
Sanık ... aşamalarda; sanık ...’ı 1998 yılından beri tanıdığını, o tarihte aynı binada komşu olduklarını, sanık ...’ın evinde temizlik işleri yaptığını, sanık ... ile katılan ... arasındaki husumetle ilgili olarak ayrıntılı bilgi sahibi olmadığını, sanık ... ile cezaevine girmeden önce daha sık görüştüklerini, cezaevinden çıktıktan sonra birkaç kez görüştüklerini, olay tarihinden önceki Cumartesi günü sanık ...’ın, damadı ve kızıyla birlikte yaşadıkları eve bir valiz bıraktığını, dönüşte valizi alacağını söylemesine rağmen geri almadığını, valizin içerisinde ne olduğunu bilmediğini, valizin şifreli olduğunu, valizi açmak istediğini ancak şifreli olduğu için açamadığını, sanık ...’ın eviyle kendisinin yaşadığı evi arasında kısa bir mesafe olduğunu, sanık ...’ın, kendisine ait evde hiç kalmadığını, 06.02.2011 tarihinde sanık ... ile saat 23.30 sıralarında telefonla görüştüklerini, bu görüşmede sanık ...’ın Beyaz TV’de yayınlanan İbo Show adlı programın bitip bitmediğini ve ne zaman biteceğini sorduğunu, kendisinin de programın henüz bitmediğini, ne zaman biteceğini de bilmediğini söylediğini, 23 dakika sonra sanık ...’ın kendisini tekrar arayarak yine programın bitip bitmediğini sorduğunu, kendisinin de programın bittiğini söylediğini ve başka bir şey görüşmeden telefonu kapattıklarını, olay tarihi ve saatinde damadı ve kızının evinde bulunduğunu, katılan ...’in aracının kurşunlanması olayıyla bir ilgisinin bulunmadığını,
Savunmuşlardır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun "Kast" başlıklı 21. maddesi;
"1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.
2) Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır" şeklinde düzenlenerek birinci fıkranın ikinci cümlesinde doğrudan kast tanımlanmış, ikinci fıkrasında; öğreti ve uygulamada "dolaylı kast, belirli olmayan kast, gayrimuayyen kast, olursa olsun kastı" olarak da adlandırılan "olası kast" tanımına yer verilmiştir.
Buna göre, doğrudan kast; öngörülen ve suç teşkil eden fiili gerçekleştirmeye yönelik irade olup kanunda suç olarak tanımlanmış eylemin bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi ile oluşur. Fail, hareketinin kanuni tipi gerçekleştireceğini bilmesi ve istemesi hâlinde doğrudan kastla hareket etmiş olacak, buna karşın işlediği fiilin muhtemel bazı neticeleri meydana getirebileceğini öngörmesine ve bu neticelerin gerçekleşmesini mümkün ve muhtemel olarak tasavvur etmesine rağmen muhtemel neticeyi kabullenerek fiili işlemesi hâlinde olası kast söz konusu olacaktır.
Olası kast ile doğrudan kast arasındaki farkı ortaya koyan en belirgin unsur, doğrudan kasttaki bilme unsurudur. Fail, hareketinin kanuni tipi gerçekleştireceğini biliyorsa doğrudan kastla hareket ettiğinin kabulü gerekmektedir. Yine failin hareketiyle hedeflediği doğrudan neticelerle birlikte, hareketin zorunlu veya kaçınılmaz olarak ortaya çıkan sonuçları da, açıkça istenmese dahi doğrudan kastın kapsamı içinde değerlendirilmelidir. Belli bir sonucun gerçekleşmesine yönelik hareketin, günlük hayat tecrübelerine göre diğer bir kısım neticeleri de doğurması muhakkak ise, failin bu sonuçlar açısından da doğrudan kastla hareket ettiği kabul edilmelidir.
Olası kastı doğrudan kasttan ayıran diğer ölçüt; suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşmesinin muhakkak olmayıp, muhtemel olmasıdır. Fail, böyle bir durumda muhakkak değil ama, büyük bir ihtimalle gerçekleşecek olan neticenin meydana gelmesini kabullenmekte ve "olursa olsun" düşüncesi ile göze almakta; neticenin gerçekleşmemesi için herhangi bir çaba göstermemektedir. Olası kastta fiilin kanunda tanımlanan bir sonucun gerçekleşmesine neden olacağı muhtemel görülmesine karşın, bu neticenin meydana gelmesi fail tarafından kabul edilmektedir.
Kast ve olası kast arasındaki ilişkiyi kısaca özetlemek gerekirse; gerçekleşmesi muhakkak görünen neticenin failce bilinmesi ve istenmesi hâlinde doğrudan kast, öngörülen muhtemel neticenin meydana gelmesine kayıtsız kalınması durumunda olası kast söz konusu olacaktır.
Suçun kanuni tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi olan ve failin iç dünyasını ilgilendiren kast, dış dünyaya yansıyan davranışlara bakılarak, daha açık bir ifadeyle, failin olay öncesi, olay sırası ve olay sonrası davranışları ölçü alınarak belirlenmelidir.
İlkeleri, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istikrar bulunan ve süregelen kararlarında açıklandığı üzere, bir eylemin kasten öldürmeye teşebbüs mü, yoksa kasten yaralama mı sayılacağının belirlenmesinde; fail ile mağdur arasında husumet bulunup bulunmadığı, varsa husumetin nedeni ve derecesi, failin suçta kullandığı saldırı aletinin niteliği, darbe sayısı ve şiddeti, mağdurun vücudunda meydana getirilen yaraların yerleri, nitelik ve nicelikleri, hedef seçme imkânı olup olmadığı, failin fiiline kendiliğinden mi, yoksa engel bir nedenden dolayı mı son verdiği gibi ölçütler esas alınmalıdır.
Kastın belirlenmesi açısından her bir olayda kullanılması gereken ölçütler farklılık gösterebileceğinden, tüm bu olguların olaysal olarak ele alınması gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusuyla ilgisi bakımından “faillik”, “azmettirme”, “yardım etme” ve “bağlılık kuralı” kavramları üzerinde de durulmasında fayda bulunmaktadır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nda, 765 sayılı Kanun"daki “asli iştirak-feri iştirak” ayrımı terk edilerek suça iştirakte, faillik ve şeriklik ayırımı öngörülmüş, azmettirme ve yardım etme şeriklik kavramı içinde değerlendirilmiştir.
Kanun"un 37. maddesindeki; "(1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.
(2) Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarısına kadar artırılır" şeklindeki hüküm ile maddenin birinci fıkrasında müşterek faillik, ikinci fıkrasında ise dolaylı faillik düzenlenmiştir.
Kanunda suç olarak tanımlanan fiilin, birden fazla suç ortağı tarafından iştirak hâlinde gerçekleştirilmesi durumunda TCK’nın 37/1. maddesinde düzenlenen müşterek faillik söz konusu olacaktır.
Öğretideki görüşler de dikkate alındığında müşterek faillik için iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:
1- Failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır.
2- Suçun işlenişi üzerinde birlikte hâkimiyet kurulmalıdır.
Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı “fail” konumundadır. Fiil üzerinde ortak hâkimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır.
“Azmettirme” ise 5237 sayılı TCK"nın 38. maddesinde;
"(1) Başkasını suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır.
(2) Üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme hâlinde, azmettirenin cezası üçte birden yarısına kadar artırılır. Çocukların suça azmettirilmesi hâlinde, bu fıkra hükmüne göre cezanın artırılabilmesi için üstsoy ve altsoy ilişkisinin varlığı aranmaz.
(3) Azmettirenin belli olmaması hâlinde, kim olduğunun ortaya çıkmasını sağlayan fail veya diğer suç ortağı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına hükmolunabilir. Diğer hâllerde verilecek cezada, üçte bir oranında indirim yapılabilir" şeklinde düzenlenmiştir.
Azmettirme, belli bir suç işleme hususunda henüz bir düşüncesi olmayan kişide, bir başkası tarafından suç işleme kararının oluşmasının sağlanmasıdır. Eğer kişi daha önceden suçu işlemeye karar vermiş ise, bu takdirde azmettirme değil, artık aynı Kanun"un 39/2. maddesi kapsamında manevi yardım söz konusu olacaktır. Azmettiren konumundaki kişinin kasten hareket etmesi gerekir. Bu kastın, failde belli bir suçu işleme konusunda karar oluşturmayı, suçun bu kişi tarafından işlenmesi hususunu ve azmettirilen suçun kanuni tanımındaki unsurlarını kapsaması gerekli olmasına karşın, eylemin yer ve zamanı ile işleniş tarzına ilişkin ayrıntıların belirlenmesine gerek yoktur.
"Yardım etme" ise 5237 sayılı TCK"nın 39. maddesinde;
"(1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.
(2) Aşağıdaki hâllerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:
a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.
b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.
c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak" şeklinde,
"Bağlılık kuralı" da aynı Kanun"un 40. maddesinde;
"(1) Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.
(2) Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.
(3) Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşebbüs aşamasına varmış olması gerekir" biçiminde,
Düzenlenmiştir.
Suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen diğer suç ortaklarına “şerik” denilmekte olup, 5237 sayılı TCK’da şeriklik, azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre, kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen veya özel faillik vasfını taşımadığı için fail olamayan bir suç ortağı, gerçekleşen fiilden 5237 sayılı Kanun"un 40. maddesinde düzenlenen bağlılık kuralı uyarınca sorumlu olmaktadır.
TCK’nın 39. maddesinin 2. fıkrasındaki düzenlemeye göre, yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılmaktadır.
1- Bir suçun işlenmesine maddi yardımda bulunma çok çeşitli şekillerde ortaya çıkmakla birlikte anılan maddede maddi yardım;
a) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek,
b) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak,
Olarak sayılmış,
2- Manevi yardım ise;
a) Suç işlemeye teşvik etmek,
b) Suç işleme kararını kuvvetlendirmek,
c) Suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vaad etmek,
d) Suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek,
Şeklinde belirtilmiştir.
Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Zira "yardım etme"yi müşterek faillikten ayıran en önemli unsur, kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hâkimiyetinin bulunmamasıdır.
Gelinen bu aşamada dosya kapsamında bulunan, başka bir soruşturma kapsamında iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı sonucu elde edilen telefon görüşmelerine ilişkin kayıtların delil olarak kullanılıp kullanılmayacağına dair değerlendirme yapılmalıdır.
5271 sayılı CMK"nın, iletişimin tespiti işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan şekliyle 135. maddesi;
“(1) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır.
(2) Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması hâlinde, alınan kayıtlar derhâl yok edilir.
(3) Birinci fıkra hükmüne göre verilen kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu, tedbirin türü, kapsamı ve süresi belirtilir. Tedbir kararı en çok üç ay için verilebilir; bu süre, bir defa daha uzatılabilir. Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi hâlinde, hâkim bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebilir.
(4) Şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi için, (...) mobil telefonun yeri, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararına istinaden tespit edilebilir. Bu hususa ilişkin olarak verilen kararda, (...)mobil telefon numarası ve tespit işleminin süresi belirtilir. Tespit işlemi en çok üç ay için yapılabilir; bu süre, bir defa daha uzatılabilir.
(5) Bu madde hükümlerine göre alınan karar ve yapılan işlemler, tedbir süresince gizli tutulur.
(6) Bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümler ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir:
a) Türk Ceza Kanununda yer alan;
...
8. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220),
...
(7) Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz.” hükmünü;
Aynı Kanun"un 138. maddesi ise,
“(1) Arama veya elkoyma koruma tedbirlerinin uygulanması sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ancak, diğer bir suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir.
(2) Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135 inci maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir.” hükmünü içermektedir.
Usul Kanunu"nda yapılan bu düzenlemede de sınırlı şekilde sayılan suçlarla ilgili olarak, sınırlı hâllerde telefon haberleşmesinin dinlenmesi olanağı getirilmiştir. Bu düzenleme, yürürlükten kalkan 4422 sayılı Kanun"daki düzenlemeye paralel olmakla birlikte, farklı olarak bir başka suçun işlendiği şüphesini uyandıracak şekilde tesadüfen elde edilen kanıtların değerlendirilmesi olanağı da tanınmıştır. Ancak, telefon dinlemesi sırasında tesadüfen elde edilen kanıtların dikkate alınabilmesi için, söz konusu suçun da CMK"nın 135. maddesinde sayılan katalog suçlardan birisine uygun olması gerekmektedir. Bu hâlde, durum derhâl Cumhuriyet savcısına bildirilerek bu kanıtın değerlendirilmesi söz konusu olabilecek ancak yasa dışı elde edilmiş kanıt kullanılamayacaktır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konuları ayrı ayrı değerlendirildiğinde;
1- Sanıklar ..., ... ve ..."ın, katılan ..."a yönelik eylemlerini doğrudan kastla mı yoksa olası kastla mı işledikleri; buna bağlı olarak sanıklara atılı tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüsün unsurları ile sabit olup olmadığı;
Katılan ...’le önceye dayalı husumeti bulunan sanık ...’ın, 21.09.2010 tarihinde cezaevinden tahliye olduktan sonra silahla saldırı yaparak katılan ...’i öldürmeye karar verdiği, bu amaca yönelik yaptığı planlamalar doğrultusunda hareket ederek öncelikle cezaevinden arkadaşı olan tanık ... vasıtasıyla tanıştığı sanık ...’ı kendisine ücret karşılığı şoförlük yapması konusunda ikna ettiği, maddi durumu iyi olmayan sanık ...’un, sanık ...’ın evinde kalmaya başladığı, ardından sanık ...’ın, yine cezaevinden tanıdığı olan sanık ... ile irtibata geçerek İstanbul iline çağırdığı, sanık ...’ın, sanıklar... ve ...’a katılan ...’e yönelik gerçekleştirmek istediği silahla saldırı planından bahsederek her iki sanıkla da katılan ...’in özel aracına silahla saldırı yapmak suretiyle öldürmeleri için maddi menfaat karşılığında anlaşma yaptığı, bu tarihten sonra sanık ...’in de sanık ...’ın evinde kalmaya başladığı, sanık ...’ın saldırıda kullanılmak üzere Kalaşnikof tüfek temin ederek sanık ...’e bu tüfekle nasıl ateş edileceğini, tüfeğin nasıl sökülüp parçalanacağını gösterdiği, tanıklar ... ve ...’un işlettikleri şirketten araç kiralayan sanık ...’ın, gerek olay öncesinde kiraladığı araçla gerekse sanık ...’den aldığı başka bir araçla sanıklar... ve ... ile birlikte katılan ... tarafından gerçekleştirilen İbo Show adlı programın yayınlâdığı Beyaz TV kanalının bulunduğu ... Plaza ve civarına olaydan önce iki kez giderek keşif yaptıkları, İbo Show adlı programın bitiş saati ile katılan ...’in ... Plaza’dan ayrılış saatini ve katılan ...’in özel aracının markasını, plakasını, rengini ve güzergâhını belirleyerek saldırıyı nerede, ne zaman ve nasıl gerçekleştireceklerine, olaydan sonra nerede buluşacaklarına ve nasıl kaçacaklarına ilişkin planlar yaptıkları, sanık ...’ın olaydan önce yine aynı araç kiralama şirketinden ... plaka sayılı Fiat-Linea marka aracı kiraladığı, bu araçla 13.03.2011 tarihinde sanıklar... ve ... ile birlikte saat 23.00 sıralarında İstanbul Avrupa yakasına geçmek üzere yanlarına saldırıda kullanacakları Kalaşnikof tüfeği de alarak yola çıktıkları, ... Plaza civarına yaklaştıklarında sanık ...’ın aracı durdurarak olay esnasında irtibat kurmak üzere sanık ...’e Samsung marka bir cep telefonu ile telefon hattı verdikten sonra araçtan indiği, aracı kullanan sanık ...’un ... Plaza’ya doğru hareket ederek yakın bir yerdeki otobüs durağına aracı park ettiği, aracın sağ arka koltuğunda oturmakta olan sanık ...’in de parmak izinin çıkmaması için ellerine plastik eldiven geçirerek Kalaşnikof tüfeği atışa hazır hâle getirdiği, bu sırada İbo Show adlı televizyon programının saat 23.41 sıralarında sona erdiği, İbo Show adlı programın bittiğini telefonla sanık ...’den öğrenen sanık ...’ın, araçtan inerken verdiği cep telefonundan sanık ...’i arayarak saldırıya başlama talimatı verdiği, bunun üzerine sanık ...’un araçla ilerleyerek ... Plaza’nın görülebildiği yakın bir yere gelip aracı durdurduğu, katılan ...’in, menajeri katılan ... ile birlikte program bittikten sonra saat 00.15 sıralarında ... Plaza’dan ayrılmak üzere çıkışa yöneldikleri, bina çıkışında katılan ...’in özel aracı olan siyah renkli, Mercedes marka otomobilin park hâlinde beklediği, katılan ...’nın Mercedes marka araca sol arka kapıdan bindiği, bina önünde bekleyen hayranlarıyla kısa bir süre fotoğraf çektiren katılan ...’in de aracın sağ ön koltuğuna oturduğu, hemen ardından katılan ...’in uzun yıllar şoförlüğünü yapan katılan ...’ın da aracın sürücü koltuğuna geçtiği, Mercedes marka aracın hemen arkasında ise katılan ...’in özel korumalarının olduğu başka bir aracın bulunduğu, katılanlar ..., ... ve ...’ın Mercedes marka araca bindiklerini gören sanık ...’un Büyükdere Caddesine doğru yavaşça hareket ettiği, katılan ...’ın Mercedes marka araçla 15-20 metre kadar ilerleyip ana caddeyle bağlantı yoluna döneceği esnada, sanık ...’in aracın arka camını yarıya kadar indirerek Kalaşnikof tüfekle seri şekilde ateş ettiği, olay yerinde bu tüfekten atıldığı belirlenen 11 adet boş kovan bulunduğu, sanıkların hızlı bir şekilde olay yerinden ayrıldıktan sonra daha önceden kararlaştırdıkları buluşma noktasına gittikleri, sanık ...’ın buraya ticari bir taksiyle gelerek sanıklara 350’şer TL verdiği ve araca tek başına binerek yanlarından ayrıldığı, aracı ve Kalaşnikof tüfeği sanık ...’a teslim eden sanıklar... ve ...’un da otogardan Gebze ve Balıkesir’e gittikleri, sanık ...’ın Pendik ilçesinde bulunan bir gölete giderek parçalara ayırdığı Kalaşnikof tüfeği poşete sarılı hâlde suya attığı, katılanların içerisinde bulundukları Mercedes marka aracın ön camına iki, sol arka kapı altına bir adet olmak üzere toplam üç mermi isabet ettiği, aracın sol arka jantında da sekme izi oluştuğu, aracın ön camından giren mermilerden birinin katılan ...’in başına, diğerinin de arka koltukta oturan katılan ...’nın sol kulak ve omuz bölgesine isabet ettiği, katılanlar ... ve ...’nın hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandıkları, mermilerden hiçbirinin isabet etmediği katılan ...’ın ise yara almadan kurtulduğu olayda;
Ülke çapında ünlü bir ses sanatçısı olan katılan ...’in, şoförünü ve özel aracını sürekli yanında bulundurması, yine yapacağı televizyon programları ve konserlere gelip giderken menajeri katılan ...’nın da sürekli yanında yer alması, bu hususların, katılan ... ile 1998 yılına dayanan husumeti bulunan sanık ... tarafından bilinmesi, yine sanıkların olaydan önce yaptıkları keşif sırasında da katılan ...’in, İbo Show adlı programdan sonra menajeri katılan ...’yla birlikte, şoförü katılan ...’ın kullandığı siyah renkli, Mercedes marka araçla binadan ayrıldığını tespit etmeleri ve bu araca saldırı gerçekleştirmeye yönelik plan yapmaları, olaydan hemen önce de sanıklar ... ile...’in bulundukları yerden ... Plaza’nın çıkışına baktıklarında katılan ...’in yanında diğer katılanlar ... ile ...’ın da Mercedes marka araca bindiklerini görmeleri karşısında, silahla saldırı eylemi esnasında katılanların üçünün de araç içerisinde olduklarının sanıklar tarafından bilindiği hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Sanık ..."ın, katılanlardan sadece ..."e husumet beslemesine rağmen, sanıkların saldırıyı gerçekleştirdikleri silahın uzun namlulu otomatik tüfek olması, içinde bulundukları araç ile saldırıyı gerçekleştirdikleri aracın da hareket hâlinde olması, olayın gece vakti meydana gelmesi nedeniyle katılanların içinde bulundukları aracın içerisinin görülememesi, bu nedenle hedef seçme imkânı bulunmayan sanıkların, katılanlar ... ve ...’ın da araç içerisinde olduklarını bilmelerine rağmen sırf katılan ...’i öldürmek amacıyla aracı hedefleyerek ateş etmeleri, saldırıda kullanılan uzun namlulu otomatik tüfekten yapılan atış sayısı, araca ve katılanlara isabet eden mermilerin yeri birlikte değerlendirildiğinde, gerçekleştirdikleri silahla saldırı eylemi neticesinde zorunlu veya kaçınılmaz olarak ortaya çıkan tüm sonuçlardan sorumlu tutulmaları gerekmektedir. Başka bir deyişle, katılan ...’in içinde bulunduğu araca otomatik tüfekle saldırı gerçekleştiren sanıkların eylemleri sonucunda, günlük hayat tecrübelerine göre araç içerisinde bulunan herkesin zarar göreceği muhakkak olduğundan sanıkların katılan ...’a yönelik eylemlerini de doğrudan kastla gerçekleştirdikleri anlaşılmaktadır.
Öte yandan, katılan ...’ın saldırıdan hiç yara almadan kurtulduğu anlaşılmış ise de diğer sanıkları azmettiren sanık ... ile katılan ... arasındaki önceye dayalı husumet ve derecesi, bu husumetin diğer sanıklar ... ve ... tarafından da bilinmesi, sanıkların suçta kullandığı saldırı aletinin niteliği, atış sayısı, araca ve diğer katılanların vücuduna isabet eden mermilerin yeri, her iki aracın da hareket hâlinde olması nedeniyle belli bir kişiyi hedef alma imkânının olmaması ve sanıkların araçta bulunan üç kişiyi de öldürmeye yönelik kastlarının bölünemeyecek oluşu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanıkların katılan ...’a yönelik eylemlerinin tasarlayarak kasten öldürme suçuna teşebbüsü oluşturduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, haklı nedenlere dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne, Özel Dairenin sanıklar ..., ... ve ... hakkında katılan ...’a yönelik eylemleri nedeniyle verilen beraat hükümlerine ilişkin onama kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkemece sanıklar ..., ... ve ... hakkında katılan ...’a yönelik eylemleri nedeniyle verilen beraat hükümlerinin bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan üç Ceza Genel Kurul Üyesi; "Sanıklara atılı tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüsün unsurları ile sabit olmadığı" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
2- Sanık ..."e atılı, katılanlar ... ve ..."a yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etmenin unsurları ile sabit olup olmadığı;
Birinci uyuşmazlık konusunda anlatıldığı şekilde gelişen olayda; katılan ...’e yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım ettiği kabul edilen ve hakkında suç işlemek için kurulan örgüte üye olma suçundan verilen mahkûmiyet kararı kesinleşen sanık ...’ün, 2003 yılından beri tanımakta olduğu sanık ... ile katılan ... arasındaki husumetten haberdar olması, iletişimin tespiti ve kayda alınması kararları doğrultusunda yasal olarak elde edilen tespitlere göre her iki sanık arasında katılan ... ile ilgili telefon görüşmeleri yapılması, tanık beyanlarına göre sanık ...’ın, katılan ...’e olan kızgınlığından ve ...’in aracına Kalaşnikof tüfekle saldırı gerçekleştireceğinden sanık ...’a da bahsetmesi, daha önceden de arabasını zaman zaman sanık ...’a veren sanık ...’ın, aracını bu sefer olaydan önce ... Plaza civarında yapılacak keşifte kullanması için sanık ...’a vermesi, sanık ...’ın silahla saldırı olayını gerçekleştirmeleri için Balıkesir ve Gebze’den getirttiği diğer sanıklar ... ve ...’dan da haberdar olan sanık ...’ın, olay günü sanık ...’ın kendisine verdiği kâğıtta yazılı olan telefon numarasından olay anında irtibat kuracağına ilişkin talimatına uyarak televizyondan izlediği İbo Show adlı programın bitiş saatini ve buna göre hareket etmeleri gereken zamanı sanık ...’a bildirmesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, saldırı anında olay yerinde bulunmadığı ve fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurmadığı sabit olan sanık ...’ın, saldırı eyleminden önce ve eylemin işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırdığı hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
Burada tartışılması gereken husus, sanık ...’ın, azmettiren ve asli fail olan diğer sanıkların silahla saldırı eylemini gerçekleştirdikleri sırada, araç içerisinde katılan ...’in yanında bulunan diğer katılanlar ... ve ...’a yönelik öldürmeye teşebbüs suçlarından da yardım eden sıfatıyla sorumlu tutulup tutulmayacağına ilişkindir. Olay yerinde bulunmayan ve fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurmayan sanık ...’ın, katılanlar ... ile..."in de araç içerisinde olduğunu bildiğine dair her türlü şüpheden uzak ve kesin bir belirleme yapılamadığı, katılanlar... ve ... açısından ortaya çıkan sonuçları istemediği hususunda ise tereddüt bulunmadığı, eyleminin sadece katılan ..."e gerçekleştirilecek silahla saldırı eylemine yardım etmekten ibaret olduğu, araç içerisinde başka birilerinin de olduğunu bilecek durumda olmadığından katılan ..."e yönelik öldürmeye teşebbüs eylemi dışında meydana gelen diğer neticelerden sorumlu tutulamayacağı, aksinin kabulü hâlinde ceza sorumluluğunun öngörülemeyecek şekilde genişletilmiş olacağı anlaşıldığından Yerel Mahkemece sanık ... hakkında katılanlar... ve ..."a yönelik eylemleri nedeniyle verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu itibarla Yerel Mahkemenin beraat hükümleri ile Özel Dairenin onama kararı isabetli olup haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
3- Sanık ..."in, katılanlar ..., ... ve ..."a yönelik eylemlerinin tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etmeyi oluşturup oluşturmadığı;
Birinci uyuşmazlık konusunda anlatıldığı şekilde gelişen olayda; hakkında suç işlemek için kurulan örgüte üye olma suçu ile 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçlarından verilen mahkûmiyet kararları kesinleşen sanık ...’in, 1998 yılından, cezaevine girdiği 2004 yılına kadar aynı apartmanda komşusu olan sanık ...’ın evinde temizlik işleriyle uğraştığı, 2010 yılının Eylül ayında cezaevinden çıkan sanık ... ile olay tarihine kadar cep telefonuyla 3 kez görüştüğü, birkaç kez de yüz yüze görüştükleri, 06.02.2011 tarihinde saat 23.30 sıralarında sanık ...’ın, sanık ...’yi arayarak İbo Show adlı televizyon programının bitip bitmediğini sorduğu, sanık ...’nin programın devam ettiğini söylediği, bu görüşmeden 23 dakika sonra tekrar sanık ...’yi arayan sanık ...’ın yine programın bitip bitmediğini sorduğu, sanık ...’nin de programın bittiğini söylediği, ayrıca sanık ...’ın olaydan önce sanık ...’nin kızı ve damadıyla birlikte kaldığı evine bir valiz bıraktığı, olaydan sonra sanık ...’nin evinde yapılan aramalarda valizin içerisindeki Kalaşnikof tüfek, bu tüfeğe ve başka bir tabancaya ait mermiler, kar maskesi ve sustalı bıçağın ele geçirildiği, kar maskesinden elde edilen DNA örneğinin sanık ...’a ait olduğunun anlaşıldığı, yine sanık ...’nin evinde yapılan aramada sanık ...’a ait DNA örnekleri taşıyan diş fırçası, kıyafetler, havlu ve yastık kılıfı bulunduğu, olay yerinde sanık ...’ye ait DNA örneği bulunan çiğnenmiş sakızın ele geçirildiği, bu delillere göre, sanık ... ile irtibat hâlinde olduğu iddia edilen sanık ...’nin, katılanlar ..., ... ve ...’a yönelik silahla saldırı eylemine TCK’nın 39/2-c maddesi kapsamında yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği iddia edilmiş ise de, olay yerinden elde edildiği belirtilen çiğnenmiş sakızın 17.03.2011 tarihli ve 214 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre sanık ...’nin evinde yapılan aramalar sonucu elde edildiğinin anlaşılması, sanık ...’nin evinden ele geçirildiği belirtilen ve üzerinde sanık ...’a ait DNA örneğinin bulunduğu tespit edilen diş fırçası, kıyafetler, havlu ve yastık kılıfının ise sanık ...’nin evinde değil de sanık ...’ın kendi evinde yapılan incelemeler sonucu düzenlenen 17.03.2011 tarihli ve 216 sayılı olay yeri inceleme raporunun ekinde bulunması, yine sanık ...’nin evinde ele geçirilen ve 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan aldığı hapis cezasına konu olan Kalaşnikof tüfeğin olayda kullanılmadığının ekspertiz raporuyla sabit olması, ayrıca sanık ...’nin olaydan bir hafta önceki İbo Show adlı televizyon programının bitiş saatini söylerken sanık ...’ın o esnada olay yerinde keşif yaptığını bildiğine dair kesin bir belirlemenin yapılamayışı karşısında, daha önceden evinde temizlik yaptığı sanık ... ile olay öncesinde telefonla ve yüz yüze birkaç kez görüşen ve olayda kullanılmadığı sabit olan Kalaşnikof tüfeği evinde bulunduran sanık ...’nin, katılanlara yönelik silahlı saldırı yapılacağını bildiğine ve diğer sanıkların eylemlerine TCK’nın 39/2-c maddesi kapsamında yardım ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden sanığın atılı suçlardan beraatine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin beraat hükümleri ile Özel Dairenin onama kararı isabetli olup haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının;
a-) Sanıklar ..., ... ve ..."a atılı, katılan ..."a yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüsün unsurları ile sabit olup olmadığına ilişkin birinci uyuşmazlık yönünden KABULÜNE,
b-) Sanık ..."e atılı, katılanlar ... ve ..."a yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etmenin unsurları ile sabit olup olmadığına ilişkin ikinci uyuşmazlık yönünden REDDİNE,
c-) Sanık ..."in, katılanlar ..., ... ve ..."a yönelik eylemlerinin tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüse yardım etmeyi oluşturup oluşturmadığına ilişkin üçüncü uyuşmazlık yönünden REDDİNE,
2- Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 24.10.2014 tarihli ve 6187-10673 sayılı onama kararının, sanıklar ..., ... ve ..."a atılı, katılan ..."a yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüsten verilen beraat hükümleri yönünden KALDIRILMASINA,
3- CMK"nın mülga 250. maddesi ile görevli İstanbul (Kapatılan) 17. Ağır Ceza Mahkemesince 29.03.2013 tarih ve 46-11 sayı ile, sanıklar ..., ... ve ..."a atılı, katılan ..."a yönelik tasarlayarak öldürme suçuna teşebbüsten verilen beraat hükümlerinin, sanıkların mahkûmiyetleri yerine beraatlerine hükmedilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 09.04.2019 tarihinde yapılan müzakerede, birinci uyuşmazlık yönünden oy çokluğu, ikinci ve üçüncü uyuşmazlıklar yönünden oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.