Esas No: 2021/7904
Karar No: 2022/584
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/7904 Esas 2022/584 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sigorta şirketine yapılan başvuru sonrası trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi için dava açılmıştır. Ancak Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından başvurunun ispat yokluğundan reddedilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti kararıyla da başvurunun usulden reddi kararı verilmiştir. Davacı vekili tarafından temyiz edilen karar, mahkeme tarafından incelenerek bozulmuştur. Mahkeme, maluliyet oranının belirlenmesi için rapor alınması aktüer bilirkişinin raporu doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini belirterek kanun maddeleri hakkında açıklama yapmıştır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi incelenmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun ispat yokluğundan reddine dair verilen karara karşı davacı vekilinin itirazı üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 23/09/2020 tarihli resen başvurunun usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 09/06/2017 tarihinde davalıya ... poliçesi ile sigortalı ... plakalı davacının yolcu olarak bulunduğu aracın yapmış olduğu tek taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kalıcı ve geçici maluliyet ile tedavi gideri ve geçici bakıcı gideri için 41.000.TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık hakem Heyetince, başvurunun ispat yokluğundan reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince itiraz yoluna başvurulmuştur. İtiraz Hakem heyetince davacının itirazının kabulüne, başvurunun usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Tahkime başvurulmadan önce sigorta şirketine başvurulması gerekmekte ise de başvurulmasaydı dahi bu tamamlanabilir bir dava koşuludur.Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'e 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi hakkında Yönetmelik'e uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, kaza tarihi 09.06.2017 olup davacı taraf davalıya zorunlu trafik sigorta poliçesiyle sigortalı aracın kusuru ile sebep olduğu kazada yaralanması nedeniyle davalı ... şirketine tahkim başvurusundan önce başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince davacının başvuru yaparken dosyaya sunduğu Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 19.09.2019 tarihli raporunun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'e uygun olmadığı gerekçesiyle başvurunun usulden reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmamıştır.
O halde 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/23 maddesinde kanunda hüküm bulunmayan hallerde HUMK hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı, HMK'nın 431. maddesinde hakem heyetinin bilirkişi seçimine karar verebileceği düzenlenmiş olduğuna göre İtiraz Hakem Heyetince, davacının tüm tedavi evraklarının dosyaya temini ve kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre maluliyet oranının belirlenmesi için rapor alınması akabinde aktüer bilirkişiden rapor alınarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.