22. Hukuk Dairesi 2019/289 E. , 2019/2257 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve prim alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 17/04/2018 tarihli ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamına uyma kararı verilerek devam edilen yargılama neticesinde, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında, işçinin iş sözleşmesini fesihte haklı olup olmadığı ve dolayısıyla kıdem tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
Somut olayda, uyulmasına karar verilen Dairemizin 17/04/2018 tarihli ilamında, kıdem tazminatı talebi bakımından “... Dava dilekçesinde, davacı işçinin iş sözleşmesini haklı fesih sebepleri, prim alacaklarının ödenmemesi ve Sosyal Güvenlik primlerinin düşük ücretten yatırılması şeklinde açıklanmıştır. Mahkemece, fesih sadece prim alacağı yönünden değerlendirilmiş ve ödenmemiş prim alacağının bulunduğu gerekçesiyle feshin haklı olduğu kabul edilmiştir. Diğer fesih sebebi ise, değerlendirilmemiştir. Yukarıda detaylı açıklandığı üzere, davacının prim alacağı bulunmamaktadır. Bu halde, Sosyal Güvenlik primlerinin düşük ücretten yatırılması şeklinde açıklanan fesih sebebi üzerinde durulmalıdır. Davacı vekilinin, dava dilekçesinde bahsettiği bu fesih sebebi bakımından iddiasını 14/04/2014 havale tarihli dilekçesiyle somutlaştırdığı ve 2012 yılının ocak ayından öncesi dönem için Sosyal Güvenlik primlerinin gerçek ücret üzerinden ödenmediğini açıkladığı görülmektedir. Bu halde, belirtilen haklı fesih iddiası bakımından değerlendirme yapılarak, işçinin iş sözleşmesini fesihte haklı olup olmadığı ve dolayısıyla kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı belirlenmelidir. Eksik inceleme ve değerlendirmeyle, kıdem tazminatı talebi hakkında yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.” şeklinde bozma sebebine yer verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamından sonra tesis edilen hükümde, davacının ocak 2012 tarihinden öncesi ve sonrası dönemlerdeki kayıtlı aylık ücret miktarları karşılaştırılarak, asgari ücretteki artış oranından daha fazla bir oranda artış meydana geldiği gerekçesiyle, ocak 2012 ayından önceki dönem yönünden Sosyal Güvenlik primlerinin gerçek ücret üzerinden ödenmediği sonucuna ulaşılmış ve bu sebeple de işçi feshinin haklı olduğu kabul edilmiştir. Ne var ki, asgari ücretteki artış oranlarından hareketle yazılı şekilde sonuca ulaşılması yerinde değildir. Davacının 2012 yılının ocak ayından öncesi dönem yönünden gerçek aylık ücret miktarının kayıtlara yansıtılıp yansıtılmadığının belirlenmesinde, özellikle tanık beyanlarının değerlendirilmesi ve emsal ücret araştırması yapılması gereklidir. Anılan sebeple, emsal ücret araştırması yapılmalı ve uyuşmazlık konusu dönem bakımından davacının gerçek aylık ücret miktarının ne olduğu ile 2012 yılının ocak ayında görev veya pozisyonunda değişme olup olmadığı yönlerinden, bilgisi sorulmamış tanıklar yeniden dinlenmeli ve neticeye göre tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Yukarıda yazılı sebepten kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.