2. Ceza Dairesi 2020/6674 E. , 2020/5241 K.
"İçtihat Metni"Konut dokunulmazlığını ihlâl etme ve mala zarar verme suçlarından sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/4 ve 151/1. maddeleri uyarınca 1 yıl ve 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/02/2019 tarihli ve 2019/13 esas, 2019/140 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26/08/2019 gün ve 94660652-105-35-10882-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/10/2019 gün ve 2019/85175 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında bina içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de sanığın yapılan yargılama sonucunda bu suç yönünden beraatine karar verildiği gözetilerek yapılan incelemede;
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 151/1. maddesinde yer alan, “Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” hükmü karşısında, mala zarar verme suçunun şikâyete tâbi olduğu, müştekinin kovuşturma aşamasında şikayetinden vazgeçtiği gözetilerek, sanığa hakkındaki şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak kabul ettiğini beyan etmesi halinde 5237 sayılı Kanun’un 73/4-6 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddeleri uyarınca hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
2- 5271 sayılı Kanun’un 254/1. Maddesindeki, “Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması hâlinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca; Mahkemece sanığın üzerine atılı bulunan konut dokunulmazlığını ihlâl etme suçu yönünden uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukukî durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1- 5237 sayılı TCK’nın 142/4. maddesi uyarınca, sanık ...’ın üzerine atılı mala zarar verme suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı değilken sanığın hırsızlık suçundan beraat etmesi ve bu beraat kararının kesinleşmesi karşısında; atılı mala zarar verme suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı hale geldiği anlaşılmakla; müştekinin 06.02.2019 tarihli duruşmada şikayetinden vazgeçtiğini bildirdiği de dikkate alınarak, sanıktan şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulup kabul ettiğini bildirmesi halinde soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan mala zarar verme suçundan sanık hakkında açılan davanın 5237 sayılı TCK’nın 73/4-6 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Suç tarihinde uzlaşma kapsamında olmayan hırsızlık suçu ile uzlaşma kapsamında olan konut dokunulmazlığının ihlali suçunun birlikte işlenmesi nedeniyle konut dokunulmazlığının ihlali suçunun da uzlaşma kapsamında olamayacağı ancak sanık ...’ın hırsızlık suçundan beraat etmesi ve bu beraat kararının kesinleşmesi karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 116/4. maddesinde düzenlenen geceleyin konut dokunulmazlığının ihlali suçunun 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesi uyarınca uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla; aynı Kanun’un 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedenleriyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (İZMİR) 11. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 06.02.2019 tarihli ve 2019/13 E., 2019/140 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 08/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.