17. Hukuk Dairesi 2015/11203 E. , 2016/86 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl davanın davacıları ..., ..., ... ve ... vekili ile asıl dava ve birleştirilen davanın davalıları ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalıların trafik sigortacısı, malik ve sürücüsü olduğu aracın yaya muris ...’e 09/03/2010 tarihinde çarparak ölümüne neden olduğunu, baba ... için 11.693,69 TL, anne ... için 22.402,44 TL, kardeş ... için 1.794,05 TL, kardeş ... için 500 TL, eş ... için 131.958,45 TL, çocuk ... için 29.140,73 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve toplam 55.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen davada, asıl davada alınan aktüerya raporuna göre desteğin eşi ve çocuğu yönünden ek destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl dava asliye hukuk mahkemesinin görevine giriyorsa da birleştirilen dava yönünden özel mahkeme olan asliye ticaret mahkemesinin görevli olması ve bu durumda tüm tarafların davasının ayrım yapılmaksızın beraberce aynı davada ve özel mahkemede görülmesinin zorunlu ve usul ekonomisinin de gereği olduğu gerekçesiyle HMK"nın 114/1-c maddesi delaletiyle görev dava şartı eksikliği nedeniyle HMK"nın 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, asıl davanın davacıları ..., ..., ... ve ... vekili ile asıl ve birleştirilen davanın davalıları ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-1086 Sayılı HUMK"nun 388. ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; 1086 Sayılı HUMK"nun 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 166. maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı davalar olup, asıl ve birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin her dava için ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek asıl ve birleştirilen davalar için tek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davacıları ..., ..., ... ve ... vekili ile asıl ve birleştiirlen davanın davalıları ... ve ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ... ve ... vekili ile davalılar ... ve ..."ın sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davanın davacıları ..., ..., ... ve ..., ... ve ..."a geri verilmesine 11/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.