8. Hukuk Dairesi 2011/4805 E. , 2012/1615 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve Birsen Kılıçkaya ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.05.2011 gün ve 440/146 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde; 6382 ada 17 sayılı parselin maliki ...’nın (...) öldüğünü, mirasçılarının anne ve babası olan vekil edenleriyle eşi davalı ... olduğunu, ölümünden sonra tapu kaydının intikal gördüğünü, verasette iştirak biçiminde davacılar ile davalı adına tapuda kayıtlı bulunduğunu açıklayarak, taşınmazın davalı adına bulunan pay bakımından tapu kaydının iptaliyle eşit paylar halinde davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, 13.10.2008 tarihli cevap dilekçesinde; vekil edeninin sıkıştırılarak manevi baskıyla ne olduğunu bilmediği, tutanak adlı belgenin okutulmadan ve dolayısıyla içeriğini de bilmeden imzalattırıldığını, 12.000 TL’nin davalı vekiline verilmesi karşılığında dava konusu taşınmazın davacılara verileceği konusunda anılan tutanağın düzenlendiğini, aradan üç yıl geçmesine karşın bu ödemenin yerine getirilmediğini, bu anlamda iki taraflı sözleşme mahiyetindeki dava konusu tutanakta davacıların edinimlerini yerine getirmediği için söz konusu sözleşmenin geçersiz hale geldiğini, tutanağın irade fesadı nedeniyle geçerli olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, TMK.nun 676. maddesi gereğince miras taksim sözleşmesinin geçerliliğinin yazılı şekilde yapılmasına bağlı olduğunu, miras payının devri hususunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmenin geçerli olması için resmi şekilde yapılmasıyla mümkün bulunduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK.nun 676.maddesi çerçevesinde çözümlenmesi gereken paylaşma sözleşmesine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. 6582 ada 17 sayılı parsel maliki... dosya arasında bulunan 25.04.2008 tarihli Kazan Sulh Hukuk Mahkemesinden alınan veraset belgesine göre 26.08.2008 tarihinde ölmüş olup, geriye mirasçı olarak annesi ... babası ... ile eşi ...’ı mirasçı bıraktığı, başka bir mirasçısının bulunmadığı anlaşılmıştır. Mirasçı durumunda bulunan davacılar ile davalı ... arasında “Tutanaktır” başlığını taşıyan 30.03.2008 tarihli miras paylaşım sözleşmesini yaptıkları anlaşılmıştır. Her üçü de aynı murisin mirasçıları olduğuna göre birbirlerine karşı üçüncü kişi durumunda bulundukları söylenemez. Davalı ... miras payı nedeniyle taşınmazda hak sahibidir. Sözü edilen parsel 14.05.2008 tarihinde mirasçılar adına intikal görmüştür ve elbirliği mülkiyet söz konusudur. 30.03.2008 tarihli tutanak başlığını taşıyan sözleşmenin TMK.nun 676. maddesi kapsamında miras paylaşım sözleşmesi niteliğinde bulunduğunun kabulü gerekir. Mirasçılar arasında yapılacak miras payının paylaşımına ilişkin sözleşmenin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. TMK.nun 676/son fıkrası uyarınca paylaşım sözleşmesinin yazılı yapıldığı bir gerçektir. Miras payının devrine ilişkin mirasçılar arasında yapılacak sözleşmelerinde yazılı yapılması yeterli olup resmi şekil aranmaz. (TMK. m.677) Ancak TMK.nun 677/son fıkrasında açıklandığı gibi 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir mirasçının üçüncü kişiyle yapacağı miras payının devri sözleşmelerinin noterlikçe düzenlenmesi koşuluna bağlanmıştır. Yani resmi şekil mirasçılar açısından değil, üçüncü kişiler bakımından getirilen bir olgudur.
Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında TMK.nun 676. maddesi gözönünde bulundurularak iddia ve savunmayla 30.03.2008 tarihli sözleşme birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.